Sürenin dolması ile haciz kendiliğinden kalkacağından, haczin kaldırılması için mahkeme kararı gerekmez. Bir diğer ifade ile sürenin geçmesine rağmen haczin kaldırılmamış olması o haczin geçerliliğini sürdürdüğü sonucunu doğurmaz. Satış isteme süresi hak düşürücü nitelikte olup, hakim re’sen nazara almalıdır. Öte yandan borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
Meskeniyet şikayetinde; ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin haciz tarihi itibariyle bankaya kredi borcunun devam ettiği durumlarda, borçlunun konulan haciz dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Zaten ipotek olarak gösterilen taşınmazın, her türlü borç için haczedilme ve paraya çevrilme konusunda riske atma iradesini borçlu göstermiş sayılır. O halde, taşınmazın kaydında hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından, İlk Derece Mahkemesince, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....
Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin 22/04/2014 tarih ve 2014/6972 E.- 2014/11879 K. sayılı bozma ilamında açıkça; “..mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda meskeniyet şikayetine konu taşınmazın borçlu hissesine düşen değeri 160.127,34 TL, borçlunun haline uygun evi alabileceği miktar ise 145.000,00 TL olarak belirlendiğine göre mahkemece, mahcuzun satılarak borçlunun haline münasip ev alması için gerekli olan 145.000,00 TL'nin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Mahkemece, meskeniyet şikayetine konu taşınmaz üzerindeki ipoteklerin niteliği ilgili bankadan sorulmalı ve ipotek akit tabloları celbedilerek ipoteklerin hangi amaçla tesis edildiği ve ipotek borcunun ödenip ödenmediği öncelikle saptanmalıdır....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Davalı Akbank T.A.Ş. vekilinin istinaf talebinin değerlendirilmesinde, Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapıldığına ilişkin mahkeme kararı isabetlidir. İİK'nın 82/1- 12. maddesine göre, borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Bir meskenin (evin) borçlunun haline uygun olup olmadığı, borçlunun haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Meskeniyet şikayetinin dinlenmesi için borçlunun sürekli o evde oturması şart değildir. Haczedilmezlik şikayetinde önemli olan meskenin, borçlunun haline münasip olup olmadığıdır. Tapuda tarla olarak kayıtlı olan taşınmaz üzerine yapılmış bulunan ev hakkında da meskeniyet iddiasında bulunulabilir....
YANIT : Davalı T7 vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu haczin usulüne uygun olmaması sebebiyle Milas İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/80 Esas sayılı dosyası ile taraflarınca meskeniyet davası açıldığını, dava konusu haczin kaldırılması gerektiğini, her iki davanın birleştirilerek görülebileceğini belirterek, haczin kaldırılmasını istemiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü nedeniyle ödeme emrinin iptali şartlarının bulunup bulunmadığı ve meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczin kaldırılması şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Meskeniyet şikayeti yönünden yapılan incelemede; Davacının İİK'nın 103 maddesi uyarınca gönderilen davet kağıdı ile hacizden haberdar olduğu açıktır. Davacı tarafça buna ilişkin tebligatın usulsüzlüğü de ileri sürülmemiştir. Davacı tarafa İİK'nın 103 maddesi uyarınca gönderilen tebligatın ise 12/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. O halde davacı tarafça meskeniyet şikayeti bu tarihten itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmelidir. Dava tarihi itibariyle yedi günlük sürenin geçmiş olduğu tespit edilmiştir. Bu haliyle ödeme emrinin iptali talebi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğrudur. Davacının bu yöndeki istinaf başvurusu da yerinde değildir....
Mahallesi, 5447 Ada, 6 parselde borçlu eşi adına kayıtlı bulunan taşınmazın tapu kaydına haciz konulduğunu, haczi 08.04.2021 tarihinde tebliğ edilen 103 davet kağıdı ile öğrendiğini, taşınmazın aile konutu olduğunu, aile konutunun haczedilmeyeceği şikayetinin borçlunun eşi tarafından da yapılabileceğini belirterek taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde yapılmadığını, aile konutu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, haciz konulmasına yasal engel olmadığını belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; haczin kaldırılması isteminin münhasıran hacizli malın maliki olan takip borçlusuna ait olduğu, gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İhtiyati Haczin Kaldırılması Taraflar arasındaki uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; meskeniyet iddiasıyla haczin kaldırılması istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 12. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı uyarınca Dairemiz görev alanı dışındadır. Dosyanın inceleme yerinin belirlenmesi için 11 Nisan 2015 Tarihli ve 29323 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik Yargıtay Kanununun 60/II. fıkrası uyarınca dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 25/05/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....