Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Meskeniyet şikayetinde; ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin haciz tarihi itibariyle bankaya kredi borcunun devam ettiği durumlarda, borçlunun konulan haciz dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Zaten ipotek olarak gösterilen taşınmazın, her türlü borç için haczedilme ve paraya çevrilme konusunda riske atma iradesini borçlu göstermiş sayılır. O halde, taşınmazın kaydında hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından, İlk Derece mahkemesince, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....

    İstinaf Sebepleri Yerel mahkemece, davaya konu ipoteğin konut finansman kredi sözleşmesi gereğince banka lehine kurulan zorunlu ipotek niteliğinde olduğu nazara alınmadan meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetlerinin reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep edilmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK'nın 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiasının haczedilmezlik şikayeti olup, davacı/borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği, bu tür takiplerde haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet iddiasına konu edilecek bir haciz işlemi de olmadığından meskeniyet iddiasının dinlenmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurunun reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

      İlk derece mahkemesi kararında; ihale bedelinin 421.500,00 TL olduğu, meskeniyet şikayeti üzerine borçluya verilmesine hükmedilen 90.000,00 TL düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden sıra cetveli düzenlenmesinde ve ilk olarak ipotek alacaklısı olan davalıya pay ayrılmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ipotek alacaklısına ödemenin, meskeniyet nedeniyle borçluya ayrılan 90.000,00 TL den yapılması gerekirken, kalan satış bedelinden pay ayrıldığını, bakiyenin ise davacıya ayrıldığını, oysaki meskeniyet nedeniyle borçluya verilmesi gereken bedel dışındaki tüm satış bedelinin davacı dosya alacaklısına ödenmesi gerektiğini beyan etmiş, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Dava İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir (Yargıtay 12. HD'nin 08.04.2019 tarihli, 2018/15094 E, 2019/5782 K. sayılı içtihadı)....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle, asıl dava yönünden verilen kararın kaldırılması gerektiğini, birleşen dava yönünden meskeniyet iddiasının mahkeme tarafından kabul edildiğini, mahkemelerce verilen meskeniyet kararlarının haciz edilememezlik kararları olduğunu, iki davada aynı konu ele alındığı için birleştirildiğini, aynı dava dosyasında bir kararda haczin kaldırılmasını, bir kararda ise haczin devam etmesinin mümkün olmadığını, haczi caiz olmayan malların ve hakların İİK. m. 82/1- 12. maddede açıkça belirtildiğini, yerel mahkemenin birleşen davada meskeniyet iddiasını kabul ederek taşınmazın haczinin caiz olmadığına karar verdiğini, Marmaris 2....

      konutu şerhi verilen kişi olup takip dosyasında borçlu sıfatı bulunmadığından yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiş, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2021/2409 Esas, 2021/3685 Karar sayılı ve 31.12.2021 tarihli kararı ile HMK'nın 297/1. maddesine aykırı olarak meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayeti dışında kalan şikayetlerin incelenmediği gerekçesiyle davacının tüm talepleri incelenip yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Davacı icra mahkemesine başvurusunda kıymet takdirine itirazları ile birlikte meskeniyet şikayetinde bulunmuş, mahkemece meskeniyet şikayetinin kabulüne dair verilen karara karşı davalı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır. İİK'nın 79. maddesi gereğince; haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler, kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir....

      Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır. Somut olayda, şikayetçi ...'ın yukarıda değinilen yasal düzenleme ve açıklamalar uyarınca icra takibinde "borçlu" sıfatını taşımaması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı açıktır. Bu durumda, mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Müdürlüğünün 2018/10743 Esas sayılı dosyasından gönderilen talimat ile Aliağa İcra Müdürlüğünün rehinli aracı sattığını ve davalı banka hesabına 23/07/2019 tarihinde 78.607,46- TL borca mahsuben yatırıldığını, takip dosyalarından yapılan tahsilatın banka tarafından icra takip dosyalarına bildirilmediğini, müvekkilinin İzmir İli, Buca İlçesi, İnönü Mahallesi, 7479 Ada, 1 Parsel, A Blok, K:5, 19 bağımsız bölüm numaralı taşınmazının kıymet takdirine gelindiğinde taşınmaza haciz konulduğunu öğrendiklerini, söz konusu taşınmazın tek evi olduğunu ve haczinin kabil olmadığını, müvekkilinin mernis adresine 103 davetiyesinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebligatın komşulara haber verilmeksizin mahalle muhtarına yapıldığını beyanla meskeniyet şikayetinin ve usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        Asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunması da zorunlu değildir. Borçlunun meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazda ikamet etmemesi bu taşınmaza ilişkin meskeniyet iddiasında bulunmasına engel değildir. Ayrıca, ortaklığın giderilmesi davasına konu edilmiş taşınmaza ilişkin meskeniyet iddiasında bulunulmasında yasal bir engel bulunmamaktadır....

        UYAP Entegrasyonu