İcra Hukuk Mahkemesi'nde 2017/527 esas sayılı dosya ile İstanbul İli Bağcılar İlçesi 555 ada 12 parselde bulunan 36 numaralı bağımsız bölüm için meskeniyet şikayetinde bulunduğunu, şikayetin mahkemece reddedildiğini ,bunun üzerine İstanbul İli Bağcılar İlçesi 3397 ada 4 parselde bulunan 35 numaralı bağımsız bölüm için meskeniyet iddiası yoluna başvurulmuş olduğunu , borçlunun birden fazla taşınmaza sahip olmasının meskeniyet iddiasında bulunmasına engel olmadığını ,ancak meskeniyet iddiasının birden fazla taşınmaz için ileri sürülemeyeceğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının meskeniyet davasını süresinde açmadığını, taşınmazın davacının haline münasip evi olup olmadığının araştırmaya muhtaç bir husus olduğunu, haksız davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; yasal sürede davanın açıldığı, yapılan keşif sonucu taşınmazın değerinin 239.970 TL olarak belirlendiği, belirlenen değerin taşınmazın konumu ve mevcut haline uygun olduğundan itibar edilmesi gerektiği, mevcut hale göre dava konusu edilen evin borçlunun haline münasip evi olarak kabul edilmesi gerektiği ve haczedilemeyeceği anlaşıldığından taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; borçlu tarafından meskeniyet iddiasının yasal yedi günlük süresi içinde ileri sürüldüğü tespit edilmiştir. Somut olayda meskeniyet iddiasına konu taşınmaz 114 ada 23 parsel sayılı taşınmazdır....
Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Öte yandan, İİK. nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından, meskeniyet iddiasının dinlenmesi de mümkün değildir. O halde mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
İcra Müdürlüğünün 2009/5557 esas sayılı takip dosyasında müvekkilinin alacaklı olduğunu, müvekkili tarafından bedeli paylaşıma konu taşınmaza 09.04.2009 tarihinde haciz konulduğunu, haciz devam etmekte iken dosya borçlusunun ...İcra Hukuk Mahkemesinin 05.08.2010 tarihli 2009/441 esas 2010/279 karar sayılı dava dosyası ile açtığı meskeniyet iddiası ile ilgili davanın reddedildiği bu dava süresince satış isteme sürelerinin işlemediğini, dava sırasında süreler işlemediği için satış talebinin süresinde olduğu bu nedenle sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunanlar, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; meskeniyet iddiası ile açılan davanın satış isteme süresini kesmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı taşınmaz maliki davacı/borçlu bakımından da mümkün değildir. Taşınmaz üzerindeki ipoteğin de meskeniyet iddiası nedeniyle veya TMK'nın 194. maddesine dayalı olarak icra mahkemesinde terkini yasal olarak mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Dava İİK'nun 82/12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, meskeniyet iddiasına konu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, Türkiye Vakıflar Bankası A.Ş lehine haciz tarihinden önce ipotek tesis edildiği anlaşılmıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meskeniyet iddiasında bulunan davacı T1 işbu meskeniyet iddiasına dair şikayetin hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra yapıldığını, davacı hakkında Bartın 1....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/539 Talimat sayılı dosyasından müvekkili adına kayıtlı bulunan Manisa İli, Salihli İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi, 3560 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki 17/11/2020 tarihli kıymet takdiri raporunun tebliği ile hacizden haberdar olduklarını, yasal süresi içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunduklarını belirterek, meskeniyet şikayetleri nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının Salihli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2020/539 Talimat sayılı dosyasına yapmış olduğu meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrikine, meskeniyet şikayeti yönünden mahkemeninin yetkisizliğine, dosyanın yetkili olan Manisa Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili Manisa Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/12486 E. sayılı dosyasında 24/12/2018 tarihinde infaz edildiğini, ihtiyati haciz tebliği ile kesin hacze dönüştüğü halde davacının yine süresi içinde meskeniyet iddiasında bulunmadığını, taşınmazın tapu kaydı üzerine 29/07/2020 tarihinde ikinci haciz konduğunu, birinci haciz düşmediğinden ikinci hacizden sonra meskeniyet iddiası için yeni bir itiraz süresi başlamayacağını, davalı tarafından yapılan ödemeler ile inşa edilmiş davaya konu binalar için davacının meskeniyet iddiasında bulunamayacağını, taşınmaz içindeki yapıların İmar Kanunu'nun 32. maddesine göre mühürlendiğini, davacıya idari para cezası tahakkuk ettirildiğini ve binaların yıkımına karar verildiğini, yapı kayıt belgesinin de iptal edildiğini, ekonomik değeri olmayan, yıkıma tabi bir taşınmaz için satışa esas olmak üzere kıymet takdiri yapılmayacağını ve bu yapı için meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, davacının icra dosyasından yaptığı sorgusundaki adresinin 15/09/2020 tarihi itibariyle "Acıbadem...
Özpolat aleyhine açılan meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği, şikayetçinin bu yöne ilişkin hükmü temyiz ettiği anlaşılmıştır. Meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması istemi İİK.nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, anılan madde uyarınca inceleyecek mercii icra mahkemesidir. Yine, İİK'nun 4. maddesi uyarınca icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı yapılan şikayetleri inceleme görevi şikayete konu işlemi yapan icra dairesinin bağlı olduğu yer icra mahkemesine aittir. Haciz de bir icra memurluğu işlemi olduğuna göre haczin kaldırılmasına ilişkin şikayeti inceleme görevi, şikayete konu haczi koyan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine aittir. Anılan maddede düzenlenen yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin olup kesin yetki niteliğindedir. O halde, mahkemece, şikayetçinin meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasına ilişkin şikayetinin tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, esasının incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....