Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği, İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacı borçlunun Aydın ili Çine ilçesi Kabataş mahallesi 1078 parsel yönünden haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile, davalı alacaklı tarafından üzerine konulan haczin karar kesinleştiğinde kaldırılmasına, davacı borçlunun Aydın ili Çine ilçesi Kabataş mahallesi 253 ve 1083 parsel sayılı taşınmazlar yönünden haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verildiği, davacı borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti yönünden daha mütevazi semtlerde haline münasip alabileceği ev değerinin belirlenmediği ,maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti yönünden ise kararın gerekçelendirilmediği, verilen karara karşı her iki tarafın istinaf yasa yoluna başvurduğu, davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde, davacının haczedilmezlik şikayeti reddedilen 253 ve 1083 parsel sayılı taşınmazların gelirleri ile asgari geçimini sağladığından haczedilmezlik şikayetinin...

Davacı borçlu tarafça, meskeniyet şikayeti ile birlikte, usulsüz tebliğ şikayetinde de bulunulmuş olmasına rağmen mahkemece, yalnızca meskeniyet şikayetine ilişkin hukuki değerlendirmede bulunulmuş, usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı tarafın istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 103 davet kağıdına ilişkin icra dairesine itirazlarını sunmalarının sebebinin davet kağıdında diyeceklerinin icra dairesine başvurularak belirtilmesi olduğunu, haczedilmezlik niteliğinin öncelikle icra müdürlüğü tarafından takdir edilerek takdir yetkisinin şikayet yoluyla icra mahkemesi tarafından denetlenmesi gerektiğini, icra dairesi tarafından takdir yetkilerinin olmadığından bahisle taleplerini reddedilmesinden dolayı şikayeti yaptıklarını, dolayısıyla şikayet zamanında yapılmış olup icra müdürlüğünün kararı beklendiğini, müvekkilinin haline münasip evine haciz konulduğunu, dolayısıyla İİK m. 82/12 uyarınca borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz hakkında ayrı ayrı mahkemenin yetkisizliğine karar verildiği, kararın kesinleşmesi ile dosyanın yetkili ... 6. İcra Hukuk Mahkemesine tevzi edildiği, ... 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/250 E. sayılı dosyasında 18.05.2022 tarihli tensip ara kararı ile kıymet takdirine itiraz yönünden dosyanın tefrik ile yeni esasa kaydedilmesine karar verildiği, mahkemece meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Kararın şikayet eden-borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

    İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme, haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. O halde mahkemece; haczedilmezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    Tüm dosya kapsamına göre; Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda şikayete konu taşınmaz üzerinde Türkiye Emlak Bankası A.Ş. lehine konulmuş ipotek bulunduğu, ancak bu ipoteğin niteliğinin mahkemece değerlendirilmediği ve borcun haciz tarihi itibariyle ödenip ödenmediğinin araştırılmadığı anlaşılmaktadır....

    Hukuk Dairesi'nin 2019/1559 Esas 2019/1613 Karar sayılı kararı) Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu şikayet konusu taşınmaza uygulanan haczin borçlu tarafından 24/11/2020 tarihinde öğrenildiği bu tarih itibariyle haczedilmezlik şikayetine ilişkin hak düşürücü sürenin başladığı ancak davanın 20/04/2022 tarihinde açılmakla haczedilmezlik şikayeti için kanunda belirtilen 7 günlük şikayet süresinin geçirildiği anlaşıldığından şikayetin süre yönünden reddine" şeklinde karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline hacze ilişkin yapılmış bir tebligat bulunmadığını ve haczin daha öncesinde öğrenildiği hususunun ispatlanamadığı gözetilmeksizin, hatalı hukuki değerlendirmelerle şikayettin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, İİK'nun 82/12. md. uyarınca haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla ilamsız takipte İİK 82/1-12. maddesi gereği meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ... 2., İİK md.82/1-12, 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yalnız borçluya aittir. Borçlu dışındaki üçüncü kişilerin bu hakkı bulunmamaktadır. Haczedilen evin (meskenin) aile konutu olması, tapu kütüğünde aile konutu şerhi olması halinde dahi borçlunun eşinin meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur....

      Maişet iddiası her türlü delille ispatlanabilir. İİK'nın 82/1- 12. maddesine göre, borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı, borçlunun haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. Meskeniyet şikayetinin dinlenmesi için borçlunun sürekli o evde oturması da şart değildir. Yazlık olarak kullanılan ev için de meskeniyet iddiasında bulunulabilir. Haczedilmezlik şikayetinde önemli olan, meskenin, bina olarak tapulu ya da tapusuz oluşu değil, borçlunun haline münasip olup olmadığıdır. İİK'nın 82/3 maddesi, "birinci fıkranın 2, 4, 7 ve 12 numaralı bentlerinde sayılan malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır" düzenlemesini içermektedir....

      Davacının, dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayeti de mevcut değildir. Dolayısıyla, borçlu tarafça 10/03/2022- 15/03/2022 tarihlerinde 103 davetiyesinin tebliğ edilmesi ile birlikte taşınmaz haczinin bu tarihte öğrenilmiş sayıldığı ancak, meskeniyet şikayeti davasının belirtilen tarihten itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra (28/03/2022 tarihinde) açıldığı anlaşılmakta olup, meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliğiyle karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu