Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ile usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin 16/07/2020 tarihi olarak tespiti talebine ilişkindir. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanun'un 3. maddesiyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen 2.fıkraya göre; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır''. Yine Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin "Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 16/2. maddesinde de; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır'' hükmü yer almaktadır....

Borçlunun eşi T1 tarafından haczedilmezlik şikayeti açılmış, mahkemece şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekili, her ne kadar AYM'nin bireysel başvuru kararını emsal göstermiş ise de, bu karar bireysel başvuru talebinde bulunan kişi yönünden sonuç doğurmakta olup, 3. kişilere herhangi bir etkisi yoktur, mer'i yasal düzenleme gereğince haczedilmezlik şikayeti borçluya tanınmış bir hak olup, eşin bundan yararlanması mümkün değildir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1445 KARAR NO : 2023/457 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2022 NUMARASI : 2021/541 ESAS, 2022/157 KARAR DAVA KONUSU : MESKENİYET İDDİASI KARAR : İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/541 Esas, 2022/157 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 28. İcra Müdürlüğü'nün 2012/13516 esas sayılı dosyası kapsamında davacının ailesiyle birlikte yaşadığı aile konutu niteliğindeki evine haciz konulduğunu, davacının bu haciz işlemini 13/08/2021 tarihinde öğrendiğini, davacının haczedilen evden başka evi olmadığını, İİK gereği davacının haline münasip evinin haczedilmeyeceğini belirterek haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

olduğunu belirterek istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilemesini talep etmiştir DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davanın konusu meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetidir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve yetki itirazı ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile buna bağlı olarak da imzaya itirazın süresinde yapılmadığından reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrası "Tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adreste yapılır" hükmü düzenlenmiştir....

    Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında kurulan ipoteğin cinsi veya ipoteğe konu borcun mahiyeti tespit edilmemiştir. Açıklanan husus tespit edilmeden meskeniyet şikayeti hakkında bir karar verilemez....

    İcra Müdürlüğünün 2018/12661 E) sayılı dosyasıyla müvekkilleri aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, müvekkillerine gönderilen ödeme emrinin ve 103 davet kağıdının tebligat mazbatalarında komşu ad ve soyadlarının yazılı olmaması nedeniyle usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkillerinden Osman Altun'un usulsüz tebligatları 11/03/2019 tarihinde öğrendiğini, müvekkillerinden Osman Altun'a ait Adana ili Seyhan ilçesi Kanalüstü mahallesi 10426 ada 18 parsel 11 nolu bağımsız bölümün İİK'nun 82/12 maddesi gereğince haczedilemeyeceğini ayrıca bu taşınmaza 241.500,00TL kıymet takdir edildiğini, kıymet takdirine de itiraz ettiklerini, bilirkişinin taşınmaza fazla değer takdir ettiğini belirterek ödeme emri ve 103 davet kağıdı tebliğ tarihlerinin 11/03/2019 olarak düzeltilmesine, haczin kaldırılmasına, satışın iptaline, kıymet takdir raporunun iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2018/1128 Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, dava konusu taşınmaz kaydına 14.05.2018 tarihinde haciz şerhi işlendiğini, davacı tarafından 05.12.2018 tarihinde, Kiraz İcra Hukuk Mahkemesi'nde kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet şikayetinin tek bir dosya üzerinden açılmışsa da, mahkemece kıymet takdirine itiraz yönünden dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiğini, meskeniyet şikayeti yönünden ise kesin yetki sebebiyle usulden reddedildiğini, mahkemenin 15.05.2019 tarihli kararının 11.07.2019 tarihinde kesinleştiğini ve meskeniyet şikayetinde yetkili mahkeme olan Salihli İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderildiğini, öncelikle İİK m. 82/12 gereğince haczedilmezlik şikayetinin aynı Kanunu'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olduğunu, şikâyet süresinin haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağını, davacının haczi, kendisine usulüne uygun olarak 103 davet kağıdı tebliğ edildiği 13.07.2018 tarihinde öğrendiğini, davacının süresinden...

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemenin davacının meskeniyet iddiasının kısmen kabulüne karar vermesinin hatalı olduğunu, mahkemece davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin meskeniyet iddiasının kısmen kabulü veya kıymet takdiri tespiti kararından hangisiyle ilgili olduğunun hükümde açık olmadığını, mahkeme harç ve yargılama gideri yönünden de hatalı kararı verdiğini, mahkeme kararında belirttiği yönlerden hatalı olduğunu, dosyanın eksik inceleme ile karara çıkarıldığını bildirerek istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının meskeniyet iddiasının kısmen kabulü yönlerinden kaldırılarak bu yönlerden yeniden karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Uşak 2....

    İcra dosyasının incelenmesinden borçlu asile 26/02/2015 tarihinde tebliğ edilen 103 davet kağıdına karşı borçlunun şikayeti üzerine .... İcra Hukuk Mahkemesi' nin 04/03/2015 tarih, 2015/ 215 E. 252 K. sayılı kararı ile borçlunun vekili olduğundan asile yapılan tebligatın geçersiz olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği, mahkemenin bu iptal kararı sonrasında 103 davet kağıdının borçlunun vekiline 30/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre 31/03/2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu anlaşılmıştır....

      UYAP Entegrasyonu