Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu halde davacı meskeniyet şikayeti sübuta ermediğinden şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle davacı borçlunun istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/491 Esas, 2022/88 Karar sayılı kararı meskeniyet şikayeti yönünden usul ve esas bakımından hukuka uygun bulunduğundan, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, -İzmir 9....

Bu durumda, her ne kadar mahkemece, istem, meskeniyet şikayeti olarak kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de; iddianın yukarıda özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle başvurunun kıymet takdirine ilişkin şikayet niteliğinde olduğu açık olup, uyuşmazlığın İİK'nun 82. maddesinde yer alan meskeniyet şikayeti kurallarına göre değil, aynı Kanun'un 128/a maddesine göre çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Mahkemece, borçlunun kıymet takdirine ilişkin şikayetinin yöntemince araştırılıp incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, HMK.'nun 26. ve 33. maddesi hükümlerine aykırılık teşkil edecek şekilde, istek dışına çıkılarak ve hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek istemin meskeniyet şikayeti olarak değerlendirilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    .-2016/8 K. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak 27.7.2015 tarihinde şikayette bulunduğu, bu dosyada şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın iptaline karar verildiği, mahkemece, bahsi geçen dosyada tebligat iptal edildiğine göre henüz takip kesinleşmemiş olacağından bahisle yapılan hacizlerin de usulsüz olacağı kabul edilerek, hacizlerin kaldırılması yönünde karar verildiği, ancak, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulüne dair kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır....

      İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir.Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar....

      Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Öte yandan, İİK. nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından, meskeniyet iddiasının dinlenmesi de mümkün değildir. O halde mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...

        İcra Müdürlüğü'nün usulsüz tebligatı inceleme yetkisi olmadığından dolayı itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere 30.10.2020 tarihinde taleplerinin reddine karar verdiğini, söz konusu icra dosyasına taraflarınca 28.10.2020 tarihinde vekalet sunulmuş olup yine aynı tarihte vekalet harcı yatırıldığını, 18.11.2020 tarih ve saat diliminden sonra icra dosyası içeriğinden bilgi sahibi oluklarını, usulsüz tebligat ve usulsüz tebligata bağlı diğer itirazlarının icra müdürlüğünce itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere reddedildiğinin 18.11.2020 tarihinde öğrenildiğini, 7 günlük şikayet süresinin bu tarihten başlatılması gerektiğini, müvekkiline ödeme emrinin Tebligat Kanunun 21. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edildiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, Bakırköy 11....

        İİK’nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun’un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Davacı borçlu tebligatın usulsüzlüğüne dair bir şikayette de bulunmamıştır. Davacı borçluya 103 davetiyesi 23/10/2019 tarihinde tebliğ edildiğine göre, 17/07/2020 tarihinde yapılan meskeniyet şikayeti yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra yapılmıştır. Mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle davacı borçlunun istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Dava konusu taşınmazın davacı şirket üzerine kayıtlı olduğu ayrıca takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip niteliğinde olduğu ve ipotekli takipte haciz aşmasının da bulunmadığı gözetilerek, davacı T1'un meskeniyet şikayetine ilişkin iddiaları yerinde görülmemiştir. Davacı taraf, satışının tebligat koşulları yerinde gelmeden gerçekleştiğini, kıymet takdir raporu gerekse satış ilanı tebligatının şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini belirtmiş ise de davacı şirkete çıkartılan satış ilanı tebligatının iade edilmesi üzerine, tebligatın Tebligat kanunu 35. madde uyarınca 11.04.2018 tarihinde şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine tebliğ edildiği, daha önce kıymet takdir raporunun aynı şekilde 23.12.2017 tarihinde davacı borçlu şirkete Tebligat Kanunu 35 uyarınca tebliğ edilmiş olduğu görülmüş olup, davacı tarafın bu yöndeki iddialarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.'...

        Somut olayda, şikayete konu hacizlere ilişkin olarak icra dosyasından borçlu vekiline 10.07.2013 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 18.07.2013 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlulardan ...'in meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal süreden sonradır. O halde, mahkemece, borçlulardan ... yönünden istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi. ..........

          UYAP Entegrasyonu