İcra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde ve aynı Kanun'un bazı maddelerinde (m. 134/4, m. 97/5, m. 36/5 gibi) açıklanmıştır. İstinafa konu uyuşmazlık davacının İİK'nın 85. maddesinin uygulanma biçiminden kaynaklanan taşkın hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayeti bakımından verilen karara yönelik olup, ilk derece mahkemesinin taşkın haciz şikayeti yönünden verilen kararı İİK'nın 363/1. maddisine göre kesin niteliktedir. Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
Borçlu şirketin tüzel kişi olması nedeniyle ticaret sicilinde kayıtlı olan adresine çıkartılan ödeme emrine ilişkin tebligatların iade gelmesi üzerine, aynı adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi gereğince yapılan tebligat işlemine yönelik şerhin şeklen usulüne uygun olduğu ve tahkikatta durumun gerçeği yansıttığı anlaşılmakla davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. Taşkın haciz şikayeti yönünden yapılan incelemede; Taşkın haciz şikayeti bir hakkın yerine getirilmemesinden veya kamu düzenine aykırı işlem anlamında değerlendirileceğinden süresiz şikayete tabi olup mahkememizce yapılan incelemede, davacı taşınmazlar üzerindeki hacizlerin taşkın olduğunu kaldırılmasını talep etmiş ise de taşınmazların henüz kıymet takdirinin yapılmadığı, dolayısıyla dosya borcunu karşılayıp karşılamayacağının ve ihalede taşınmazlara alacaklı çıkıp çıkmayacağının bu aşamada tespitinin mümkün olmaması nedeniyle taşkın haciz şikayetinin reddine'' karar verildiği görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.06.2015 tarih ve 2015/44 E.-2015/63 K. sayılı dosyasında, şikayetçi, muris .... olup muris hakkında yapılan takipte murisin haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen karar, takibin mirasçılara yöneltilmesinden sonra mirasçıların kendi adlarına yapacakları haczedilmezlik şikayeti yönünden kesin hüküm teşkil etmez. Tarafları aynı olmayan.... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.06.2015 tarih ve 2015/44 E.-2015/63 K. sayılı kararı eldeki meskeniyet şikayeti yönünden HMK'nun 303. maddesi anlamında kesin hüküm niteliğini taşımaz. O halde mahkemece, borçlu mirasçıların meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak kesin hüküm nedeniyle istemin reddedilmesi isabetsizdir....
Borçlu İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda, İcra Müdürlük işleminin iptalini talep ettiği, Mahkemece borçlunun ipotek konulmasına muvafakat etmekle meskeniyet şikayetinden feragat etmiş olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir . İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir "haciz işlemi" de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipotekli takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir....
Kat 26 nolu bağımsız bölüme haciz konulmuştur. Davacı bu taşınmazla ilgili Aksaray İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/240 Esas sayılı dosyasıyla kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet şikayeti açmıştır. Mahkemece davacının meskeniyet şikayeti tefrik edilerek Aksaray İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/119 Esas sırasına kaydedilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 114/1- ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; daha önceden açılmış ve halen görülmekte olan bir davanın yeniden aynı ya da başka bir mahkemede açılması durumunda, ikinci davanın açıldığı mahkemede nazara alınan ve bu davanın daha önceden de açılmış ve halen görülmekte olması sebebiyle usulden reddine karar verilmesini sağlamaya yönelik bir dava şartıdır....
Davalı, icra hukuk mahkemesinde dava konusu taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayeti (meskeniyet iddiası)'nin bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının haczedilmezlik şikayeti (meskeniyet iddiası)'nin icra hukuk mahkemesince kabul edilerek kesinleştiği ve davaya konu taşınmaz üzerindeki borçlunun babasından intikal edecek hissesi üzerine konulan haczin kalktığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2023 NUMARASI : 2022/746 ESAS- 2023/179 KARAR DAVA KONUSU : MESKENİYET NEDENİ İLE HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-3.şahıs vekili dava dilekçesinde özetle; Anadolu 16....
No.12 D.1 Bahçelievler/İstanbul adresinde bulunan taşınmazına ilamsız takip nedeni ile haciz konulduğunu, alacaklının senetten kaynaklanan borç nedeni ile icralık olduğunu, alacaklıdan para alırken kendisine bankadan kredi çektiğini, pandemi nedeniyle ödemelerini yapamadığını, hacizli taşınmazın kendisinin ve ailesinin kullanımında olan meskeni olduğunu, açıklanan nedenlerle haczedilemezlik şikayetinin kabulü ile taşınmazı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "İK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme taşkın haciz davası nedeniyle haciz kalktığından işbu meskeniyet iddiasına dayalı dava konusuz kaldığı şeklinde yorum yaparak bu yönde hüküm kurduğunu, hatalı ve hukuka aykırı bir karar olduğunu, yargılamaya konu taşınmazın hisseli olduğu ve diğer hissedarın da aynı dosyada borçlu olduğunu, ek rapor ile kök rapor arasındaki çelişki ve tutarsızlık olduğunu, kök raporda yargılamaya konu evin müvekkilinin haline münasip ev niteliğinde olduğu ve haczedilemeyeceği belirtilirken ek raporda çelişkili ve gerekçesiz olarak mantık hatası yapıldığını, Ek Bilirkişi Raporu ile Kök raporda tespiti yapılan ve davacı müvekkilinin haline münasip olabilecek meskenlerin nitelik farkı bulunmadığını, yani her şekilde davacı müvekkili sosyo ekonomik durumu nazara alındığında 2+1 bir dairede ikamet etmek durumunda olduğunu, bu husus kök raporda da ek raporda da değişiklik göstermediğini, Yerel Mahkeme Bilirkişilerden ek rapor talep ederken davacı ve kızı...
İİK'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipoteğe ilişkin takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez. Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir. Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....