Mah.... parseller olarak kayıtlı taşınmazların, ailesini barındırdığı evleri olduğunu ve bunlardan başka kalacak yerleri bulunmadığını ileri sürerek bu taşınmazlardaki hacizlerin kaldırılmasını istemiş, mahkemece; 664 Parsel sayılı taşınmaz yönünden talep, meskeniyet şikayeti olarak kabul edilerek istemin reddine, 691 Parsel sayılı taşınmaz yönünden ise talep, İİK'nun 82/1-4. maddesi gereğince borçlunun geçinmesi için zaruri tarım arazisine yönelik haczedilmezlik şikayeti olarak kabul edilip haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. HMK'nun 33. maddesi gereğince, hukuki tavsif hakime ait olup, aynı Kanunun 26/1. maddesi gereğince, hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davalı alacaklı tarafından borçlu Süleyman Keleş hakkında başlatılan icra takibi neticesinde borçlu adına kayıtlı Konya ili, Selçuklu ilçesi, Hocacihan Mahallesinde bulunan, 13690 ada, 2 parsel, 46 bağımsız bölüm numaralı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, davacı vekili de taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğundan bahisle haczin kaldırılmasını ve satışın kararının iptalini talep ettiğini, şikayetçi T1 takip dosyasına göre 3. kişi konumunda olduğunu, bu nedenle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması ve satış işlemlerinin iptalini isteyemeyeceği gibi, bir an için talebinin meskeniyet şikayeti niteliğinde olduğu düşünülse dahi, İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evinin haczedilemeyeceğini, bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının sadece borçluya ait olduğunu, şikayetçinin icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından ," İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir.Şikayet süresi haczin bildirimi tarihinden değil, öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nce belirlenen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, (şikayete konu taşınmaz üzerindeki) haczin öğrenilme tarihi ile başlar. Dolayısıyla, ayrıca 103 davetiyesinin, 103 davetiyesi gönderilmemiş ise kıymet takdir raporunun tebliği ile hak düşürücü süre yeniden işlemeye başlamaz....
nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edildiği, anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilmiş olsa dahi 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesinin mümkün olmadığı, icra takibi borçlusunun T3 olduğu, anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takip borçlusu sıfatı taşımayan, 3. kişilerin haczin kaldırılmasını istemesinin mümkün olmadığı, davacı Ali Özel'in takipte borçlu sıfatı olmayıp dolayısıyla da meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı gerekçesiyle şikayetin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2007/1230) sayılı dosyasındaki 29/03/2019 tarihli satışa ilişkin kararının ve bu karar doğrultusunda alınan satış kararının iptaline, şikayete konu kararın iptaline karar verilmiş olması sebebiyle meskeniyet şikayeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Öte yandan İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, davanın devamı sırasında da haczin geçerliliği dava şartı olup, davanın her aşamasında gözetilmelidir. Somut olayda ilk derece mahkemesince karar verildikten sonra icra müdürlüğünün 16/03/2022 tarihli kararı ile haczin kaldırılmasına karar verdiği anlaşılmakla haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir. Bu durumda şikâyet konusuz kalmış olup davacı Tufan'ın meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır....
Bu itibarla; dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava ve takip dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu meskeniyet şikayeti yönünden kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından meskeniyet şikayetine ilişkin verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 19.02.2013 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken,...'' şeklindeki gerekçeyle kararın bozulduğu, mahkemece, 07/06/2016 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda da şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/11/2014 NUMARASI : 2013/805-2014/1123 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçlu meskeniyet şikayetinde bulunmuş olup mahkemece davanın kabulü ile D.. İli L... İlçesi Y.. Mh. ... Parsel ... Ada üzerinde yer alan taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına, karar verilmiştir. İİK.nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca (7) günlük süreye tabidir. Bu süre haczi öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda borçluya kıymet takdir raporunun 01.11.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmıştır....
Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 24.11.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 08.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, borçlunun şikayete konu taşınmaz üzerindeki haczi bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekmektedir. Bu durumda, öğrenme tarihine göre meskeniyet şikayeti süresinde değildir. O halde, mahkemece şikayetin süreden reddi gerekirken, yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....