İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı/borçlu vekilinin aynı takip dosyasına, aynı taraflara ve aynı taşınmaza ait meskeniyet şikayetine ilişkin olarak 25/03/2021 tarih ve 2020/138 esas-2021/129 karar karar sayılı ilamıyla şikayet yoluna başvurduğu ve mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine kararı verildiği anlaşıldığı, bu durumda HMK. 114/1- ı ve 115/2 maddesi gereğince mahkememizde aynı şikayet yönünden karar verildiği ve bu şikayete ilişkin davanın halen derdest olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle şikayetin usulden reddine karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, meskeniyet iddiasında borçlunun aile üyelerinin de bulunabileceğini, meskeniyet iddiası ile yapılan haciz işlemine karşı şikayet hakkının sadece takibin borçlusu tarafından değil, meskende yaşayan diğer aile üyeleri ve özellikle de diğer eş tarafından da kullanılabileceğini, haczedilmezlik müessesesinin sadece borçluyu korumak amacıyla değil, aynı zamanda borçlunun ailesini de korumak amacıyla getirildiğini, genel olarak icra müdürünün bir işleminden zarar gören ve hukuki yararı bulunan her ilgilinin, üçüncü şahıslar da dahil şikayet yoluna başvurma hakkı olduğunu, müvekkilinin şikayet yoluna başvurmada hukuki bir yararının olduğunun da ispatlandığını, satışa konu taşınmazın, müvekkili ve ailesi için haline münasip ev sınıfında ve aile konutu vasfında olduğunu, evin haciz yoluyla satılmasının ardından müvekkili ve ailesinin Devletin bakımına muhtaç halde kalacağını, bir meskenin borçlunun haline...
Dairemizin 2019/2753 esas sayılı dosyasında istinaf incelemesi yapılan ilk derece mahkemesi dosyasında davacı/borçlunun aynı taşınmaza yönelik olarak başka bir takip dosyasındaki haciz nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması üzerine, bu dosyadan ipotek resmi senedi, ipotek alacaklısı Anadolubank A.Ş. vekilinin beyan dilekçesi dosya arasına alınmış olup, bu belgelerin içeriğinden ipoteğin Odaş Yapı Sanayi Ticaret A.Ş'nin genel kredi sözleşmesi nedeniyle bankaya doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak tesis edilmiş olduğu, Anadolubank A.Ş. vekilinin bu dosyaki beyan dilekçesi içeriği ve tapu kaydındaki İİK 150/c şerhi dikkate alınarak Dairemizce UYAP üzerinden incelenen ve ek yapılan İstanbul 10. İcra Dairesi'nin 2018/3752 esas sayılı dosyasından Anadolubank A.Ş.'nin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçtiği ve takibin derdest olup, ipotek konusu borcun ödenmediği anlaşılmıştır....
Bu husus dava şartı olup, yargılama sırasında bu sıfatı kaybederse artık meskeniyet şikayeti dinlenmez, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekir. (Ankara BAM 18. HD 2017/1927 Esas 2018/394 Karar) Somut olayda, borçlu adına kayıtlı Kırklareli İli Vize İlçesi Çavuşköy Köyü 105 Ada 116 Parsel sayılı taşınmazın haczedilmesi nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunmuştur. Ancak yargılama devam ederken şikayete konu taşınmazı 26/04/2019 tarihinde Gönül İçöz isimli şahsa ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiği Vize Tapu Müdürlüğünün 24/06/2019 tarihli yazısından anlaşılmaktadır. Her ne kadar şikayet tarihi itibariyle taşınmaz borçlu adına kayıtlı ise de, meskeniyet şikayeti adına kayıtlı taşınmazlar iddia edilebileceğinden ve dava şartı olduğundan yargılama sırasında da bu şartın var olması gerekir. Borçlu ölünceye kadar bakma akdi ile üçüncü bir şahsa taşınmazı devir ettiğinden artık sözü edilen taşınmaza ilişkin meskeniyet iddiasında bulunma hakkını kaybetmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; meskeniyet iddiasında bulunan kişi taşınmazı ipotek ettirdiği söylenen kişi olmayıp onun eşi olan müvekkili olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, taşınmazın aile konutu olması nedeniyle davanın her zaman açılacağını, ayrıca konutun davacının haline münasip evi olduğunu, dava konusu taşınmazın haczedilmesi ve satış işlemlerine ilişkin olarak müvekkiline yasal herhangi bir tebligat yapılmadığını, davanın süresinde açıldığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, alacaklı tarafından, dava dışı borçlu Nami Özdaş hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte davacının, üzerine aile konutu şerhi koydurduğu taşınmaza konulan haczin kaldırılması istemine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir....
Hukuk Dairesi 17.12.2015 tarihli, 2014/35489 Esas, 2015/2294 Karar Sayılı kararda "....borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller" denildiğini, davacı/borçlu haksız yere itiraz ederek satışın durmasına ve sürecin uzamasına kasten sebep olduğunu, davacı/ borçlu yanın itirazları yerinde olmadığını, izah edilen nedenlerle öncelikle meskeniyet nedeniyle hacizlerin fekki davasının hak düşürücü süre geçtikten sonra açılması sebebiyle usulden reddine, neticede haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak açılan davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı borçlu (şikayetçi) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, haczin geçerli olup olmadığı ve icra müdürlüğü kararının hatalı olduğuna…” dair Yargıtay ilamının taraflarına tebliğ edilene kadar haciz şerhi askıda olup haczin kaldırılıp kaldırılmayacağı belli olmayıp, bu sebeple gerçek ve kesin bir haczin varlığından söz edilemeyeceğinden meskeniyet şikayeti için de yasal sürenin başlamadığını, Yargıtay’ın 25.12.2022 tarihinde taraflarına yaptığı ve ***”…haczin kaldırılmayacağı ve icra müdürlüğü kararının hatalı olduğuna…” dair ilam içeren tebligata kadar meskeniyet şikayeti süresinin başlamadığını ve Yargıtay’ın 25.12.2022 tarihinde yaptığı tebliğden itibaren de yasal süresi içerisinde meskeniyet şikayetinin yapıldığını, zira icra dosyalarında, borçluların haline münasip tek meskenleri için konulan her haczin yeni bir şikayet konusu edileceğinin kabul edilmesi borçluya her seferinde masraf, yargılama gideri ve...
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. Somut olayda, hacze konu ...ili, .... ilçesi,... Ada, ... parsel,... no.lu bağımsız bölümde şikayetçinin ikamet etmediği ve şikayetçinin adına kayıtlı çok sayıda taşınmazının bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun birden fazla taşınmazı olsa dahi, şikayete konu olan taşınmaz için meskeniyet şikayetini kullandığına göre, mahkemece, borçlunun meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmaz açısından bilirkişilerden rapor alınarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda taşınmazın değeri ile bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin belirlenmesi gerekir....
Somut olayda, borçlunun yurt dışında yaşaması nedeniyle yapılan zabıta araştırması ile ekonomik ve sosyal durumunun tam olarak tespit edilemediği, Mahkemece borçlu vekiline verilen kesin süre içerisinde borçlunun gelir durumunu gösterir belgelerin dosyaya sunulmadığı görülmekte ise de; bu hususlar meskeniyet şikayetinin reddi için gerekçe değildir. Zira, borçlunun sosyal ve ekonomik gelir durumunun tespiti borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar belirlenirken esas alınacak kriterlerdendir. Bu halde, Mahkemece borçlunun asgari geçim düzeyine sahip olduğu kabul edilerek, takip hukukunda asıl olanın alacaklının alacağına kavuşturulması olup, borçlunun daha mütevazi semtte oturabileceği hususu da gözönünde bulundurularak haline münasip evi alabileceği asgari miktar yukarıdaki ilkeler doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle meskeniyet şikayetinin reddi doğru olmamıştır....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun tamamen ödenmiş olması halinde de ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu "Karabük İli Merkez İlçesi Bulak Mahallesi 206 ada 10 parselde 3 nolu BB üzerinde" SS-Karabük 2 Esnaf ve Sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifi lehine 08/02/2019 tarihli ve 157 sayılı ipotek kaydının bulunduğu, ipoteğe ilişkin resmi senet ve ekli kredi sözleşmesinde yer alan yer alan; " Şengül Arı namına açılacak olan kredilere karşılık..." ipotek tesis edildiği görülmüştür....