tarım arazileri olduğunu beyanla, meskeniyet iddiası nedeniyle Uşak ili Ulubey ilçesi Avgan Köyü 150 ada, 4 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin iptali ile kaldırılmasına, yine diğer taşınmazlar müvekkilinin ve ailesinin geçimi için yapmak zorunda olduğu çiftçilik için zaruri araziler olduğundan İİK'nun 82. maddesi gereğince haczin iptali ile kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Açıklanan nedenle, mahkemece; meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanmasına karar vermek gerekirken Dairemizce maddi yanılgıya dayalı olarak bozulduğu anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 17.12.2015 tarih ve 2015/21257 E., 2015/31977 K. sayılı meskeniyet şikayetinin esasına yönelik bozma ilamının kaldırılmasına, sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 22/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesince ancak bir parsel yönünden meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği gerekçesiyle verilen kararın kaldırıldığı, davacının çiftçi olmadığı, maişet şikayetinin reddinin gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan meskeniyet ve maişet nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.nın 355.maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun resen nazara alınabileceği, dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, asıl dosya yönünden; taşınmaz maliki olmayan takip borçlusunun meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, Birleşen Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/483 E. Sayılı dosyası yönünden; taşınmaz maliki'nin meskeniyet şikayetinin, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı takipte haciz safhası bulunmadığından reddine ilişkin kararda mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği anlaşıldığından davacı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/606 Esas, 2021/903 Karar sayılı ve 26/11/2021 tarihli kararıyla kıymet takdirine itiraz davasının reddine karar verildiği, öte yandan meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz nedeniyle satışın iptali talep edilmiş ise de; belirtilen hususların satışın iptalini gerektirmediği, icra dosyasında taşınmazın satış işlemlerinde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davacının meskeniyet şikayetinin esastan, kıymet takdirine ilişkin şikayetinin kesin hüküm nedeniyle, satışın iptali talebinin esastan reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece, yargılama yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, haczedilmezlik şikayetinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İstanbul Anadolu 12....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2021 NUMARASI : 2021/274 ESAS 2021/331 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 18/06/2021 tarih 2021/274 esas 2021/331 karar sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; Adana 14. İcra Dairesinin 2019/4704 esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibi nedeniyle aile konutu konumunda olan evine haciz konulduğunu ve Kozan İcra Dairesine talimat yazılarak 2019/262 talimat dosyası ile satış işlemlerine başlandığını, haczedilen evin haline münasip evi olması nedeniyle İİK.nun 82/12. maddesi uyarınca haczinin mümkün olmadığını, bu hususun kamu düzenine aykırılık olması nedeniyle süresiz şikayete tabi olduğunu bu nedenle haczin kaldırılmasına ve satışın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
bir tarla satın almalarının imkansız olduğunu, başkaca bir gelirinin ve işinin olmadığını, sadece tek işinin çiftçilik olduğunu, kız kardeşinin de geçiminin bu taşınmazdaki kazanımları ile olduğunu belirterek haczin kaldırılmasını ve yeniden kıymet takdiri yapılmasını talep ve dava etmiştir....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara ve özellikle dava dilekçesi ile 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna dair bir iddianın ileri sürülmemiş bulunmasına göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava ve takip dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır. Somut olayda, şikayetçi ...'ın yukarıda değinilen yasal düzenleme ve açıklamalar uyarınca icra takibinde "borçlu" sıfatını taşımaması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı açıktır. Bu durumda, mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı emsal içtihadında özetle;" Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmaz. Böyle bir durumda, borçlunun asıl uğraşısının çiftçilik olup olmadığı araştırılıp tesbit edildikten sonra, kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı, haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları, keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir." denilmiştir....