WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı emsal içtihadında özetle;" Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmaz. Böyle bir durumda, borçlunun asıl uğraşısının çiftçilik olup olmadığı araştırılıp tesbit edildikten sonra, kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı, haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları, keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir." denilmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2019 NUMARASI : 2018/913 ESAS - 2019/113 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu ve satışa esas olmak üzere alınan kıymet takdiri raporunun tarafına tebliğ edildiğini, taşınmazın tarım arazisi olduğunu, geçimini bu tarlada çiftçilik yaparak sağladığını, bu tarla haricinde tarlası ve gelirinin olmadığını, taşınmazın 5403 sayılı Kanunun 8. maddesi gereği satışının yapılamayacağını, bu taşınmaz üzerinde oturduğu evinin bulunduğunu, başkaca bir evinin olmadığını belirterek, taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

takip yapıldığı ve takibin kesinleştiği, bu dosyaya ibraz edilen kredi sözleşmesi ve tapu kaydına göre ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmayıp, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilmiş olması nedeniyle de ipotek bedelinin ödenmediği tespit edilmiş olduğundan rızai verilen ipotek nedeniyle de meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağından mahkeme kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "Yargıtay'a göre icra takibinde meskeniyet savında (haczedilmezlik şikayetinde) bulunma hakkının yalnızca tapu maliki borçluya ait olduğu, bu hakkın borçlunun kişiliğine bağlı bir hak olduğu, borçlu dışındaki kişilerin bu hakkı bulunmadığı, borçlunun eşi üçüncü kişi durumunda olduğundan meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı, yalnızca istihkak iddiasında bulunabileceği, eşlerden birinin borcundan dolayı aile konutunun haczedilemeyeceğine ilişkin olarak diğer eş tarafından yapılan şikayetin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerektiği kabul edildiğinden, somut olayda aile konutu olduğu gerekçesiyle meskeniyet iddiasında bulunan kişinin icra takip dosyasındaki borçlunun eşi olduğu anlaşılmakla" gerekçesiyle şikayetin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    İcra Dairesi tarafından beş ayrı takip dosyasında taşınmazı üzerine, muhtelif tarihlerde haciz konulduğu, taşınmaz üzerinde 30.03.2006 tarihli ... lehine tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu, ancak meskeniyet şikayetinden önce, ....Aile Mahkemesi'nin 2011/161 E. –2012/622 K. sayılı kararı ile 06.09.2012 tarihinde ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. Söz konusu ipotek, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ve eşin rızası alınmaması nedeniyle geçersiz olduğundan anılan mahkemece kaldırılmış olması nedeniyle meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya engel teşkil etmez. Açıklanan nedenlerle mahkemece meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Bu haliyle ödeme emrinin iptali talebi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğrudur. Davacının bu yöndeki istinaf başvurusu da yerinde değildir. Bunun yanında mahkemece ödeme emrinin iptali talebinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de gerekçe kısmında sadece meskeniyet şikayeti yönünden değerlendirme yapıldığı, meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği yönündeki gerekçe ile her iki talebin de süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görüldüğünden ödeme emrinin iptali talebinin süre aşımı nedeniyle reddi kararı yönünden gerekçede hata edildiği açıktır....

      önüne alındığında haksız davanın reddinin gerektiğini, asıl olanın borcun ödenmesi ve alacaklının alacağını elde etmiş olması olduğunu, meskeniyet iddiasının da haczi ıttıla tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılması gerekeceğini, icra takibinde ise gerekli haciz işlemleri ve tebligatların yapıldığını, süresinde yapılmayan haksız ve hukuka aykırı itirazların süreci uzatmaktan başka bir anlama gelmediğini, icra memur işleminde yapılan hata nedeniyle müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine, aksi halde davaya konu işlemin müvekkili şirketin sorumluluğunda olmayıp icra memur işlemi olduğundan müvekkili şirket aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Hukuk Dairesinin 2021/1553 Esas sayılı dosyası ile istinaf sürecinin devam ettiğini, taşınmazın 1/2'lik hissesi yönünden hukuka ve hakkaniyete uygun bir şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, tasarrufun iptali dosyasında verilen karar neticesinde ortaya çıkan fer'i niteliğindeki vekalet ücreti ve yargılama giderinin tahsili için takibe geçildiğini, tasarrufun iptaline karar verilen dosyaya konu icra dosyasında her iki müvekkilinin meskeniyet iddiasının kabul edildiğini, T2 yönünden meskeniyet şartlarının oluştuğunu kabul eden mahkemenin, İİK'nın 81. maddesinde yer alan "ev" ibaresini göz ardı ederek, evi hisselendirmesinin kanunun amacı ile bağdaşmadığını, T2 yönünden meskeniyet şikayetinin şartları oluşması sebebiyle meskeniyet iddiasını kabul eden mahkemenin, meskeniyet şikayetinin gerçek amacından uzak ve bu kararın pratikte herhangi bir fayda sağlamayacağı şekilde taşınmaz hissesini 1/2 şeklinde bölerek, kısmen kabul kararı vermesinin hukuken kabul edilebilir olmadığını, taşınmaz...

      Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, şikayete konu taşınmazlardan ikisinin tarla vasfında olduğunu, davacının İİK'nun 82 maddesi gereği taşınmazların haczedilemeyeceği iddiası ile şikayette bulunduğunu, borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşının çiftçilik olması gerektiğini, ancak borçlunun çiftçilik yapmadığını ve emekli maaşı ile geçindiğini, davacı borçlunun haczi kaldırmak için kötü niyetli olarak çiftçilik kaydını aktif hale getirdiğini, mahkemece alınan SGK kayıtları ve dinlenen tanıklarla davacının hayvancılıkla gelir elde etmediğinin ve emekli maaşı ile geçindiğinin ortada olduğunu ve bu durumun davacının çiftçilik kaydını hacizden sonra bir tarihte aktif hale getirdiğini ortaya koyduğunu, mahkemece bu hususa ilişkin araştırma yapılmaksızın hüküm kurulduğunu, şikayetin değerlendirilirken işlem yapıldığı tarihin dikkate alınması gerektiğini, davacının geçim kaynağının emekli aylığı olduğunu ve tarlalardan elde ettiği gelirin az miktarda olup...

      Mahallesinde muhtar olarak görev yaptığı, diğer sanıklar ..., ... ve ...’nın ise adı geçen sanığın muhtarlığını yaptığı mahallede ikamet ettikleri, sanıklar ..., ..., ...’in akrabası olan temyiz dışı sanıklar ... ve ...’nın ekonomik durumların bozulması nedeniyle çiftçilik kredisi çekmeye karar verdikleri, ancak başka kredi borçları nedeniyle kredi kullanmalarının mümkün olmadığı, bu nedenle arkadaşları olan temyiz dışı sanık ...’u kendileri adına kredi çekmesi hususunda .. ettikleri, ancak ...’un çiftçilik kredisi kullanabilmek için gerekli şartları taşımaması nedeniyle temyiz dışı sanıklar ...ve.. sanık ... ile görüştükleri ve ... ile ilgili sahte belge düzenlemesini istedikleri, sanık... bunu kabul edip, temyiz dışı sanık ..adına sahte işletme tescil belgesi, sahte müstahsil belgesi, sahte hayvan sahipliği belgesi düzenlediği, ayrıca çekilecek krediye kefil olacak olan sanıklar ... için de sahte hayvan sahipliği belgesi ile işletme tescil belgesi tanzim ettiği, adı geçen sanık tarafından...

        UYAP Entegrasyonu