Somut olayda, şikayete konu taşınmaza ilişkin 25.09.2013 tarihinde yapılan kıymet takdirine ilişkin tebligatın 24.04.2014 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği anlaşılmakla, bölge adliye mahkemesince bahsi geçen kıymet takdirine ilişkin tebligatın aslı bulunamadığından bu durumun borçlu lehine yorumlanması ve meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabul edilmesi somut olaya uygun düşmemektedir. Zira ilk derece mahkemesince PTT'den yapılan araştırma sonucu barkod numarası ile bildirilen kıymet takdir raporu tebliğinin 24.04.2014 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği sabit olup, borçlunun şikayet dilekçesinde bu tebligata ilişkin usulsüz tebligat iddiasının bulunmadığı da gözetildiğinde öğrenme tarihinin 24.04.2014 olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı sabittir....
o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır....
Bu durumda tebliğ işlemi bu hali ile Tebligat Kanununun 21/1. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30 ve 35. Maddelerine açıkça aykırı ve usulsüzdür. Borçlunun tebliğ işleminden daha önce haberdar olduğuna dair herhangi bir bilgi ya da belge de mevcut değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıya yapılan103 davetiyesi tebligatı usulsüz olup ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bursa 20. İcra Müdürlüğü'nün 2019/6679 E. Sayılı dosyasında meskeniyet şikayeti incelendiğinde; Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....
Meskeniyet gerekçesiyle hacze karşı şikayetlerin İİK 16/1. Maddesi uyarınca 103 davetiyesinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece re'sen dikkate alınır. Yukarıda izah edildiği üzere şikayetçi taraf 103 davetiyesinin kendisine usulsüz tebliğ edildiğine dair iddia da ileri sürmemiştir. Açıklanan nedenlerle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin bilinen en son adresine tebligat çıkarılmadan direkt mernis adresine tebligat çıkarılmasının usulsüz olduğunu, müvekkilinin tebligatı dava açtığı tarihte öğrendiğini ve TK. 32.maddeye göre davayı süresinde açtığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, usulsüz tebliğ şikayetinde ve İİK.nun 82/12 maddesi hükmü uyarınca meskeniyet şikayetinde bulunarak, şikayete konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, usulsüz tebligat şikayetinin reddine, meskeniyet şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmiştir. Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle, haczedilmezlik şikayetinin süreye bağlı olmadığını, taşınmazın aynı zamanda aile konutu olması halinde borçlu eşin rızası olmadan haczin mümkün olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2022 NUMARASI : 2022/331 ESAS - 2022/403 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin murisi Sündüz Çakır aleyhine davalı tarafından İstanbul Anadolu 4....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Şikayetçinin mükellefiyet listesinin hazırlanmadığı iddiası bakımından; mükellefiyetler listesi düzenlenmemesi ve ilgililere tebliğ edilmemesi borçlunun lehine olup ihalenin feshi sebebi sayılamayacağından şikayetçinin bu iddiası yerinde görülmemiştir. Şikayetçinin meskeniyet davası kesinleşmeden taşınmazın ihaleye çıkartıldığı iddiası bakımından,meskeniyet şikayeti ile açılan davada yargılama sırasında satışın durdurulmasına ilişkin verilmiş bir tedbir kararı bulunmadıkça ,yargılaması devam eden meskeniyet davası ihale yapılmasına engel olmadığından ihalenin feshi sebebi de oluşturmaz. Şikayetçinin ihaleye katılım engellenerek ihaleye fesat karıştırıldığı iddiası bakımından ise dosya kapsamında sunulan tanık dinlenmiş, tanık tarafından ihaleye katılımı engelleyecek herhangi bir davranış olmadığı belirtilmiş, bu nedenle şikayetçinin fesat karıştırıldığı iddiası yerinde görülmemiştir....
Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usule aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise tebligat geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Ancak taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nın 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmemiş, istinaf dilekçesinde ise davanın süresiz şikayet olduğu için süresinde olduğunu belirtmiştir....
İlk derece mahkemesince, haczedilmezlik şikayeti ve kıymet takdir işlemine yönelik şikayetler hakkında hüküm kurulmuş ise de; şikayetçilere gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ve şikayetçilerden T2 gönderilen 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetler hakkında inceleme yapılmadığı ve olumlu/olumsuz bir hüküm kurulmadığı görülmüştür. Usulsüz tebligat şikayetinin incelenmesi, haczedilmezlik şikayetinin yasal 7 günlük sürede yapılıp yapılmadığının tespiti yönünden de önem taşımaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2018/11669 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine başlandığını, müvekkiline dosya içerisinde yapılan tebligatların usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin okuma yazmasının bulunmadığını, davanın kabulü ile usulsüz yapılan tebligatların tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 02/09/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda, birleşen 2020/526 Esas ve 2020/527 Esas sayılı dosyalardaki usulsüz tebligat şikayetinin reddine, Birleşen 2020/511 Esas sayılı dosyada meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine, asıl davada meskeniyet şikayetinin reddi ile İzmir 20....