"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet iddiası Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
Somut olayda borçluların, dava dilekçesinde takip dayanağı çekte tahrifat yapıldığı, çekin teminat senedi olduğu ve borcun bulunmadığı iddiası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini birlikte ileri sürmesi ve yerel mahkemece ilk verilen kararın istinaf incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesi’nce usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilip, daha sonrasında diğer borca itirazlar hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle ortadan kaldırılmasına rağmen kaldırma kararı sonrası gerek İlk Derece Mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, iş bu usulsüz tebligat şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....
Somut olayda, borçlunun miras hissesi bulunan ve meskeniyet şikayetinin konusu olan taşınmaza 08.10.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, alacaklı tarafından şikayete konu taşınmaza ilişkin ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/769 E. sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, bu dava dilekçesinin şikayetçi borçluya 17.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde bu tebliğ işleminin usulsüz olması sebebiyle hacizden bu tarihte haberdar olamadığına ilişkin bir iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 10.09.2015 tarihinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; ortaklığın giderilmesine ilişkin dava dilekçesinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu mahkemece resen gözetilemeyeceği gibi, borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürmediği bu iddiasını temyiz aşamasında ileri sürmüş olması da, şikayet konusu yapılmayan hususların temyiz aşamasında değerlendirilemeyeceği tabii olduğundan sonuca etkili olmayacaktır....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun tamamen ödenmiş olması halinde de ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu "Karabük İli Merkez İlçesi Bulak Mahallesi 206 ada 10 parselde 3 nolu BB üzerinde" SS-Karabük 2 Esnaf ve Sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifi lehine 08/02/2019 tarihli ve 157 sayılı ipotek kaydının bulunduğu, ipoteğe ilişkin resmi senet ve ekli kredi sözleşmesinde yer alan yer alan; " Şengül Arı namına açılacak olan kredilere karşılık..." ipotek tesis edildiği görülmüştür....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2744 KARAR NO : 2022/3623 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2022 NUMARASI : 2022/266 ESAS- 2022/363 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 17/05/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve eşinin Çorum İcra Müdürlüğü'nün 2019/82799 esas numaralı dosyasında borçlu durumunda olduklarını, dosya kapsamında müvekkilinin ailesiyle yaşamakta olduğu eve haciz konulduğunu, müvekkili ve eşinin muhtardan 11/05/2022 tarihinde aldıkları 103 davetiyesi ile haczi öğrendiklerini, 12/05/2022 tarihinde icra dosyasına itiraz edildiğini ancak icra dairesince meskeniyet iddiasının incelenemeyeceği gerekçesiyle itirazın reddedildiğini, müvekkillerinin taşınmazı üzerinde yapılan bu haciz işleminin kaldırılması gerektiğini, evin müvekkilinin...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2021/177 ESAS - 2021/315 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan takipte İstanbul İli, Pendik İlçesi, Kurtköy Mah., 3999 ada, 3 parselde bulunan taşınmazına 24/07/2020 tarihinde haciz konulduğunu, haczin müvekkiline 103 davetiyesi tebliği ile bildirildiğini, taşınmazın İİK'nın 82/12. maddesi uyarınca müvekkilinin haline münasip evi olması nedeniyle haczedilemeyeceğini belirterek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda, borçlu sadece bir taşınmaz için meskeniyet iddiasında bulunduğu halde, mahkemece borçlunun daha önce farklı taşınmaza yönelik meskeniyet şikayetinde bulunduğu kabul edilerek, meskeniyet iddiası dinlenmeden sonuca gidilmesi doğru değildir. O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin esasının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından borçlu ...’e 08.03.2018 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 04.03.2019 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. O halde, mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7....
GEREKÇE: Dava, meskeniyet şikayetine ilişkindir. Meskeniyet şikayetinin hacizden haberdar olunduğu tarihten itibaren yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde ileri sürülmesi gereklidir. Dosyanın tetkikinde davaya konu taşınmazın tapu kaydına haciz konulması sonrasında, davalı alacaklı vekilinin talebi üzerine davacı borçluya İİK'nın 103. Maddesi kapsamında usule uygun şekilde hazırlanan davet kağıdının 29/01/2019 tarihinde TK'nın 21/1 maddesine göre tebliğ edildiği görülmüştür. Bu haliyle davanın 29/01/2019 tarihinden itibaren yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde olmak kaydıyla en son 05/02/2019 tarihinde açılması gereklidir. Dava tarihi ise 27/11/2019 dur. Bu nedenle davanın yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı ortadadır....
Kat 11 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazın sicil kaydı üzerinde 17/12/2019 tarihinde, Şarkışla Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından haciz uygulandığını, taşınmaz üzerinde uygulanan hacizden 08.02.2021 tarihinde gelen kıymet takdir raporu neticesinde müvekkilin haberdar olduğunu, dosyada bulunan 103. madde evrakına ilişkin tebligatın usulsüz olduğunu, bahsi geçen tebligatta müvekkilin evde olmadığından bahisle şerh düşülmüş ise de, neden evde olmadığının araştırılmadığını, komşusuna haber verilmediğini, taşınmaz üzerinde her ne kadar ipotek bulunsa da, söz konusu ipotek konut kredisi sonucu konulduğundan işbu ipoteğin meskeniyet iddiasına bulunmaya engel olmadığını beyanla meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; Davanın reddine, karar verildiği görülmüştür....