Dairemizce yapılan değerlendirmede; Mahkemece takip borçlusunun eşi davacı T2'in icra takibinde borçlu sıfatının olmadığından meskeniyet şikayetinin İİK'nın 82/12 maddesi gereğince yalnız borçlu tarafından ileri sürülebileceği gerekçesiyle davacı T2 yönünden meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi yerinde ise de, Şikayete konu hacze ilişkin olarak icra dosyasından takip borçlusu T1'e 103 davet kağıdının bizzat imzasına 08/03/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen borçlunun Yahyalı İcra hukuk Mahkemesine 23/11/2021 tarihinde meskeniyet şikayeti ile kıymet takdir raporuna itirazda bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatındaki imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin herhangi bir tebliğ usulsüzlüğü iddiasında bulunulmadığı da anlaşıldığından, meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi ve davacı borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile " Davacı ... yönünden yapılan istinaf incelemesinde; İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayete konu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçlu ...'ya 22.12.2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 10.02.2021 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2019 NUMARASI : 2018/654 ESAS-2019/18 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Meskeniyet Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafına gönderilen 103 davetiyesi sonrası haline münasip evinin haczedildiğini öğrendiğini, başkaca gayrimenkulünün olmadığını belirterek, İİK md 82 uyarınca haczedilmezlik şikayetiyle taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının itirazlarının yerinde olmadığını, taşınmaz üzerinde ipotek ve hacizler bulunduğunu, bu sebeplerle davacı borçlunun haczedilemezlik itirazında bulunamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. İstinaf incelemesine konu olayda, davacıya dava konusu haciz işlemiyle ilgili olarak 103 davetiyesinin 31/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğ işleminin usulsüzlüğü ayrıca şikayete konu edilmediği gibi dava dilekçesinde de bu yönde bir iddia bulunmadığı, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddia edilmeden mahkemece kendiliğinden bu hususun değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....
Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından davacı borçluya 18.03.2021 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 03.03.2022 tarihinde maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır (Yargıtay 12. HD'nin 15.02.2021 tarihli, 2020/5792 E, 2021/1541K. sayılı içtihadı). Her ne kadar davacı borçlu istinaf başvurusunda 103 davetiyesinden yeni haberdar olduğunu, tebligatın usulüne uygun olmadığını ileri sürmüşse de, HMK'nun 357/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinde süresinde ileri sürülmeyen iddialar Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirme konusu yapılamaz....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet nedeni ile haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Somut olayda davacı tarafından açılan meskeniyet davasına dayanak 103 davetiyesinin davacıya 23/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davacı vekilinin talebi olmaksızın icra müdürünce hatalı olarak çıkarılan 103 davetiyesinin davacıya yeni bir hak bahşetmeyeceği ve haczedilmezlik şikayeti bakımından 02/09/2019 tarihli usulüne uygun tebliğ edilmiş ilk 103 davetiyesinin esas alınması gerektiği, bu tarihe göre şikayetin süresinde olmadığı anlaşılmıştır. Duruşma açılmamasının savunma hakkını kısıtladığı yolundaki istinaf sebebinin incelenmesinde, kararın niteliğinin duruşma yapılmasını gerektirmediği anlaşılmakla, dosya üzerinden inceleme ile karar verilmesinde de isabetsizlik görülmemiştir....
YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın süresinde açılıp açılmadığının, borçlunun başkaca meskeni bulunup bulunmadığının araştırılması, bu koşullar yoksa davanın reddedilmesi gerektiğini, ayrıca taşınmazın QNB Finansbank A.Ş. lehine 22/04/2010 tarihinde ipotek verildiğinden meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının davasının kabulüne, dava konusu, İzmir İli, Bornova İlçesi, Altındağ Mah., 3150 parsel, 1. kat, 2 nolu bağımsız bölüm üzerindeki haczin meskeniyet nedeniyle kaldırılmasına karar verilmiştir....
Maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya ait olduğu, somut olayda; şikayetçi Kudret Uslu'nun icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı bulunmamakta ise de yasal süreye uyularak şikayet hakkının kullanılmasının, husumet yokluğundan önce geldiğinin tabii olması sebebi ile ( Yargıtay 12 HD 2022/1339 Esas 2022/7957 Karar), her iki davacı yönünden şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yerinde olmayıp, bu husus kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, davacıların istinaf başvurusunun İİK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine, başvuru üzerine resen yapılan inceleme sonunda, ilk derece mahkeme kararının HMK’nın 355, 353/1- b.2 maddesi gereğince kaldırılarak, yeniden esas hakkında "Şikayetçilerinin haczedilmezlik şikayetinin yasal süresinde olmaması nedeniyle reddine " karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı borçlu tarafça, meskeniyet şikayeti ile birlikte, usulsüz tebliğ şikayetinde de bulunulmuş olmasına rağmen mahkemece, yalnızca meskeniyet şikayetine ilişkin hukuki değerlendirmede bulunulmuş, usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı tarafın istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
gün gibi oldukça kısa sayılacak bir sürenin geçmiş olması nedeniyle borçlunun hâline münasip evinin haczedilmezliğinden zımnen vazgeçmiş olduğunun kabulünün imkânsız olduğunu belirterek haczedilmezlik şikayetlerine ilişkin bu davanın Kayseri 4....