Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 25.02.2013 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 09.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, borçlunun şikayete konu taşınmaz üzerindeki haczi bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekmektedir. Bu durumda, öğrenme tarihine göre meskeniyet şikayeti süresinde değildir. O halde, mahkemece şikayetin süreden reddi gerekirken, yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Tüm dosya kapsamı ve istinaf sebebine göre yapılan incelemede, davalı tarafından istinaf dilekçesinde rapora itiraz edilmediği, davacının iki evi olmasının davacının tercih hakkını dava konusu taşınmaz yönünden kullanması nedeniyle söz konusu taşınmaza ilişkin olarak meskeniyet şikayetini ileri sürmesine engel olmadığı, borçlunun meskeniyet iddiasına dayanan haczedilmezlik şikayetine konu mesken vasıflı taşınmazı dışında, başkaca mesken vasıflı taşınmaz ya da taşınmazlarının bulunması, mesken vasıflı taşınmazlardan birisi için haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmeyeceği anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....

    İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti gibi taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğu iddiasına dayalı haczin kaldırılması şikayeti de, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, haczin bildirimine ilişkin İİK.nın 103.maddesi gereğince düzenlenen davet kağıdı borçluya 21.01.2016; kıymet takdiri raporu 20.03.2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve borçlu vekili icra mahkemesine kıymet takdirine itiraz etmiştir. Ayrıca, satış ilanı borçlu vekiline 08.01.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Buna göre, borçlunun 05.02.2018 tarihinde icra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvurusu, öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonradır....

      Talep, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir....

      Taraflar arasındaki meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti nedeniyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Kararın taraflar vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun her iki taraf yönünden esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayetçi borçlu vekili isteminde; takip dosyası kapsamında haczedilen evinin haline münasip evi olduğunu belirterek ev üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II....

        İcra Müdürlüğünün 2019/7461 Esas sayılı dosyasındaki 26.03.2019 tarihli son haciz için meskeniyet şikayetinde bulunulmdığı, her haczin yeni bir şikayet hakkı doğuracağı ve bu hakkın kullanılmadığı bu nedenle İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün 05/01/2021 tarihli kararı usul ve yasaya uygun olmakla şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’nün 2019/10645 Esas sayılı dosyasından haczedilen ve süresi içerisinde İİK.nun 82/1- 12 maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayeti bulunulan taşınmazlara yönelik olarak İstanbul Anadolu 17. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.09.2019 tarih, 2019/568 Esas ve 2019/813 Karar sayılı ilamı ile haczedilmezlik itirazı kabul edildiğini, müvekkilin haline münasip ev alabilmesi için mahkemece "İstanbul İli, Ümraniye İlçesi Aşağı Dudullu mah....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

        Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin süresinde olmadığından reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, 10.04.2012 günü ...ahkemesi'nin 2012/95E....

          Şikayet süresi haczin öğrenildiği 02.09.2006 tarihinden itibaren başlayacağından, borçlunun 03.10.2006 tarihli şikayeti süreden sonra olup, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi yerine işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." denilmiştir. Y.12.HD.nin 2011/30963 E. 2012/15455 K.Sayılı emsal içtihadında özetle;"Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 82/12.maddesine dayalı meskeniyet iddiası nedeniyle haczin kaldırılması talebine ilişkindir. İİK.nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayete konu edilen taşınmaza ilişkin kıymet takdiri işleminin 27.03.2010 tarihinde yapıldığı, kıymet takdiri sırasında borçlunun hazır olduğu ve tutanağı imzalamaktan imtina ettiği görülmektedir. İİK. nun 8/son maddesi gereğince icra tutanakları, kapsadıkları husus hakkında aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir....

          Buna göre mahkemece borçlunun tüm delillerinin sorularak toplanması ve mahallinde keşif yapılıp fiili durumun tespit edilmesi ile borçlunun asıl uğraşısının çiftçilik olup olmadığı belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında borçlunun İİK'nun 82/1-12. maddesinde düzenlenen meskeniyet ve İİK'nun 82/1-4. maddesi uyarınca kendisinin ve ailesinin geçimi için zorunlu tarım arazisi iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetlerinin incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi, tarım arazilerine yönelik haczedilmezlik şikayeti konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde...

            UYAP Entegrasyonu