İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/50 esas sayılı dava dosyasından alınan 05.07.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunun karara esas alınmasına ve yeniden keşif bilirkişi incelemesi yapılmaksızın, adına kayıtlı taşınmazı haline münasip mesken olarak kullanması nedeniyle haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tarafına 103 davetiyesinin tebliğ edilmediğini, tarafına böyle bir tebligat yapılmadığını, usulüne uygun bir tebligat yapılmadığı halde 7 günlük sürenin geçirildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 82/12 maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
Taraflar arasındaki meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti nedeniyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayetçi borçlu asil isteminde; takip dosyasında haczedilen iki adet taşınmazı yönünden İİK md.82/1-12 gereği meskeniyet iddiasında bulunarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; istemin reddini savunmuştur. III....
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. Somut olayda, hacze konu ... ilçesi, 408 Ada, 44 parsel, B Blok 2. Kat 16 no.lu bağımsız bölümde şikayetçinin ikamet etmediği, şikayetçinin ikamet ettiği evin de kendisine ait olduğu, bu durumda başka bir evi hakkında meskeniyet iddiasında bulunamayacağı, iyiniyetli olamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları gereğince haline münasip meskeniyet şikayetinde taşınmaz üzerindeki zorunlu olmayan ipotek nedeniyle davacı-borçlunun meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 24/11/2020 gün, 2020/464 E. 2020/743 K....
Mahkemece; Meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, yönelik karar verildiği görülmüştür....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....
Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra olduğundan; davacı borçlu T1 yönünden şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. b-)T2 yönünden; Her ne kadar davacı borçlu T2 davaya konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiş ise de; davacının icra dosyasında borçlu sıfatının bulunmadığı, davacının, borçlunun eşi olmasının ve taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmasının meskeniyet şikayetinde bulunmasını mümkün kılmayacağı anlaşıldığından; davacı T2 yönünden şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine'' karar verildiği görülmüştür....
Şu hale göre, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun meskeniyet şikayetine ilişkin temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu ... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, borçlu, ipotekli taşınmazın haline münasip meskeni olması nedeniyle haczin kaldırılması şikayeti yanında, talep edilen faiz oranının ve işlemiş faiz tutarının fahiş olduğunu ileri sürerek icra takibinin ferileri yönünden de durdurulmasını istediği, mahkemece; alacaklı banka tarafından dava konusu ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, borçlunun bu taşınmazla ilgili olarak haczedilmezlik...
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin, mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması ya da zorunlu ipoteklerden olmamakla birlikte ipotek bedelinin haciz tarihinden önce ödenmiş olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller....