Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar mahkemece davacının taşınmaz üzerine konulan ipotek nedeniyle haczedilmezlik şikayeti hakkında feragat ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, mesken kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet ve maişet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Borçlunun serbest iradesiyle kurduğu ipotekler, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet ve maişet iddiasında bulunulmasını engeller....
İcra Mahkemesi'nin 19/06/2015 tarih ve 2014/891 E. 2015/272 K. sayılı ek kararının meskeniyet şikayeti yönünden kaldırılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra, borçlunun meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda, borçlunun haline münasip ev değerinin yöntemince tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 28.10.2013 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 27.11.2013 tarihinde borçluya tebliğ edilmesine karşın meskeniyet şikayetinin 7 günlük süreden sonra 27.01.2014 tarihinde yapıldığı görülmüştür....
Davacı alacaklının satışa geçtiği ikinci takip dosyasından yeniden meskeniyet davası açarak satışın durdurulması yoluna gitmişlerdir ki zaten böyle bir davanın açılması satışı durdurmaz kaldı ki açılan bu ikinci meskeniyet davası derdestlik nedeniyle daha önce verilmiş bir karar olması nedeniyle red olduğundan ilk açılan meskeniyet davası kararını ikinci verilen karar ile ikinci satışta da gözönüne alınabileceğini hükme bağlamıştır. Yani şikayet konusu dosyadan verilen karar İcra müdürlüğüne ibraz edilmeli satışın bu karara istinaden verilmesi gerektiği konusunda müracaat yapılması gerekirken yapılmadığı gibi İcra Müdürlüğü söz konusu Mahkemelere herhangi bir bildirimde bulunmayarak sanki açılmış meskeniyet davaları yokmuş gibi satışa yapmış oldukları kendi kıymet takdiri üzerinden satışa gitmeleri usul ve yasaya aykırıdır....
DAVA KONUSU : MESKENİYET ŞİKAYETİ KARAR : DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle;İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2014/5721 E sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından yapılan takip nedeniyle müvekkil adına kayıtlı ''Kocaeli /Derince ilçesi ...1604 ada 15 parselde bulunan 8 ve 10 nolu ''bağımsız bölümlere haciz konulduğunu beyanla, meskeniyet şikayetlerinin kabulü ile 8 nolu bağımsız bölüm üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazın internet sitesinden satışa çıkardığını satışın gerçekleşebilmesi için Kocaeli 1. Aile mahkemesinin 2007/96 Değişik iş sayılı dosyası üzerinden dava konusu taşınmaz üzerine konulan aile konutu şerhini de kaldırdığını, alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla hareket edildiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, meskeniyet iddialarının kabul görülmesi gerekirken reddedilmesinin haksız olduğunu, yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmedilmiş olmalarının hatalı olduğunu, keşif tarihi itibariyle bu bedel 170.000 TL hesaplandığını, keşif tarihinden sonra piyasalardan fahiş oranda artış olup 170.000 TL bedelle haline münasip bir ev almanın imkansız olup müvekkilinin mağdur edildiğini, yeniden keşif yapılarak günümüzdeki haline münasip bir evin bedelinin tespit edilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılarak günümüz taşınmaz rakamlarına uygun olarak şekilde yeniden bedel belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti davasıdır....
nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, 2004 sayılı İcra İflas Kanununun haczi kabil olmayan mallar ve haklar başlıklı 82....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, meskeniyet iddiasının kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle şikayetin 7 günlük süreye tabi olmadığını, davacının geç şikayette bulunmasının sebebinin alacaklı şirketlerle görüşmeler yaparak alacaklıların mağdur olmamasını sağlamak istemesinden kaynaklandığını, alacaklıların başlattığı icra takibinin kötü niyetli olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olup davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 82/12 maddesinde belirtilen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Somut olayda, İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2018/13408 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olduğu, takibin niteliği gereği bu takip dosyasına ilişkin olarak haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunulamayacağı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece şikayetin bu nedenle reddi gerekirken, süre aşımından ret kararı verilmesi isabetsizdir. (benzer mahiyette Yargıtay 12....
Bu nedenle mahkemece başvurunun haczedilmezlik şikayeti olarak vasıflandırılması doğru değildir. Ancak şikayetçi borçlunun ileri sürdüğü iddialar cebri satışa engel teşkil etmeyeceğinden satış işleminin iptaline dair şikayeti yerinde değildir. O halde mahkemece, istemin “meskeniyet şikayeti” olarak vasıflandırılması doğru değilse de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibari ile doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yerleşik Yargıtay içtihatları ile de belirtildiği üzere; borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için; bu ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi ve zirai kredi gibi zorunlu ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesiyle kurduğu ipotekler adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak haciz tarihinden önce kaldırılan ipotek haczedilmezlik şikayetinin dinlenmesine engel olmadığı gibi ipotek fek edilmemiş olsa bile haciz tarihinde ve/veya haciz tarihinden önce ipoteğin ödenmiş bulunması halinde de meskeniyet haczedilmezlik şikayetinin dinlenmesine engel bir durumun bulunmadığı kabul edilmektedir....