İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur.Bu durumda mahkemece; haczedilemezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedilmiş olmakla; sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. Bu durumda mahkemece; haczedilemezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedilmiş olmakla; sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....
İİK'nun 82/1. fıkrasının 12. bendinde yer alan meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, haciz sonrasında kıymet takdiri için keşfe gidildiği, 01.06.2021 tarihli keşif tutanağı içeriğine göre borçlunun keşif sırasında hazır olup imzadan imtina ettiği, borçlunun keşif tarihi itibariyle hacizden haberdar olduğu anlaşılmıştır ( Yargıtay 12. HD'nin 22.05.2017 tarihli, 2016/15848 E, 2017/7717 K. sayılı içtihadı). Borçlu tarafından haczin öğrenildiği 01.06.2021 tarihinden itibaren 7 günlük yasal süreden sonra 13.10.2021 tarihinde icra mahkemesine meskeniyet şikayetinde bulunulduğuna göre, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi yerindedir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibinin 2010 yılında başladığını, davacının bu tarihten beri takibi öğrenememesinin mümkün olmadığını, davacı taşınmazı üzerinde bir çok haciz bulunduğunu, borcunu ödemediğini, davacının tanık deliline dayanmasını kabul etmediklerini, taşınmaz için keşif yapılmasını talep ettiklerini, meskeniyet iddiasını kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; ''Dava, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik davası olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü 2010/162 Esas sayılı dosyasında haciz konulan gayrimenkulün davacının haline münasip evi olup olmadığı, haczedilip haczedilemeyeceği hususuna ilişkindir. Eskişehir 5....
İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir. O halde, mahkemece, yukarıdaki açıklama doğrultusunda inceleme yapılması gerekirken, “103 davetiyesinin” usulsüz tebliğ edildiğine dair ayrı bir şikayet davası açılmadığı gerekçesiyle şikayetin süre aşımından reddi isabetsizdir....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayete konu taşınmaza ilişkin 25.09.2013 tarihinde yapılan kıymet takdirine ilişkin tebligatın 24.04.2014 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği anlaşılmakla, bölge adliye mahkemesince bahsi geçen kıymet takdirine ilişkin tebligatın aslı bulunamadığından bu durumun borçlu lehine yorumlanması ve meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabul edilmesi somut olaya uygun düşmemektedir. Zira ilk derece mahkemesince PTT'den yapılan araştırma sonucu barkod numarası ile bildirilen kıymet takdir raporu tebliğinin 24.04.2014 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği sabit olup, borçlunun şikayet dilekçesinde bu tebligata ilişkin usulsüz tebligat iddiasının bulunmadığı da gözetildiğinde öğrenme tarihinin 24.04.2014 olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı sabittir....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/38106 ve 2017/38083 esas sayılı dosyasında davacı borçlu T1 yönünden ıttıla tarihinin 12/02/2018 olarak düzeltilmesine, konusuz kalan haczedilmezlik şikayeti yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Davalı/alacaklı istinaf dilekçesinde; davacıya tebliğlerin usulüne uygun olarak yapıldığını, davacının haczedilmezlik şikayetinin devam ettiğini, davacının bu hususta herhangi bir feragati söz konusu değilken haczedilmezlik şikayeti hususunda karar verememesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, haczedilmezlik şikayetinin de tebligatlar usulüne uygun yapıldığından süreden reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dairemizin önceki kararında belirtildiği üzere, davacı/borçlu her iki takip dosyasına yönelik olarak ödeme emri ve 103 davet kağıtlarının usulsüz tebliği ile birlikte Sakarya İli, Karasu İlçesi, 467 ada, 2 parsel, 3 nolu bağımsız bölüm numaralı taşınmaz yönünden haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;bilirkişi raporunda taşınmazın değerinin 285.000,00 TL olduğu, davacı tarafın haline münasip daireyi 235.000,00 TL ye alabileceğinin belirtildiğini, mahkemece haline münasip daireyi alabileceği miktara itibar edilmediğini, mahkemece meskeniyet iddiasının kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinin kabulünü talep etmiştir Davalı 30/06/2020 tarihli dilekçesi ile; taşınmazın rızai satış ile satıldığını, icra dosyasının 27/04/2020 tarihinde infaz edildiğini, bu nedenlerle meskeniyet iddiasının dayanağı kalmadığını belirterek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davanın konusu meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetidir....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kural olarak haczedilmezlik iddiasının yedi günlük şikayet süresi içinde ileri sürülmesi gerektiğini, yerel mahkemeye yapılan şikayetin başvuruyu öğrenme tarihinden itibaren kanunda yazılı yedi günlük süre içerisinde yapıldığını, ancak yerel mahkeme süre aşımı gerekçesi ile şikayeti reddettiğini, söz konusu kararın müvekkili mağdur ettiği nedenleri ile istinaf talebinin kabulü, kararın kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, haczedilemezlik ve meskeniyet şikayeti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
İcra Dairesi'nin 2012/2421 Esas sayılı dosyasna meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ise de icra müdürlüğüne yapılan şikayetin hüküm ve sonuç doğurmayacağı dolayısıyla öğrenme tarihinden en geç 7 gün içerisinde icra mahkemesine meskeniyet şikayetinde bulunması gerekirken öğrenme tarihinden sonra 7 günlük yasal süre içinde şikayette bulunmadığından şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı (meskeniyet şikayetinde bulunan) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 01.06.2022 tarihli 103 davetiyesinde hacze itirazlarını bildirmiş olmalarına rağmen itirazın süresinde yapılmadığı yönündeki yerel mahkeme kararını kabul etmediklerini, 103 davetiyesinin gönderildiği, Mersin 5....