Mahalesi, ... mevkii, 980 Ada 20 parsel sayılı taşınmazın haczedildiğini, haczedilen taşınmaz üzerinde evlerinin bulunduğunu, bahse konu evin haline münasip evi olduğunu ileri sürerek, meskeniyet şikayetinde bulunmuş, mahkemece meskeniyet şikayeti açısından belediyeden su faturasının mesken olarak kesilip kesilmediği sorulmuş gelen yazı cevabında meskeniyet iddiasında bulunulan yerin işyeri olarak faturalandırıldığı, 31.10.2014 tarihinde yapılan keşif sırasında borçlunun bu yerin işçilerin yemek vs ihtiyaçları için kullanıldığı beyanı esas alınarak haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir....
İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. ( Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2018/8628 esas 2019/10912 karar) Davaya konu takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olduğu, davacının bu takipte haciz sahfası bulunmadığından meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine kararı vermesi gerekirken şikayetin esasına girerek taşınmaz üzerinde konutun (muhdesatın) bulunmadığından reddine karar vermesi isabetsiz olmuştur. Neticeten davacının şikayetinin yerel mahkemece farklı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsiz ise de sonuçta şikayeti reddedildiğinden anılan hususa ilişkin karar sonucu itibariyle doğrudur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, somut olayda davacı T1'ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra 09/02/2021 tarihinde öldüğü, şikayetçi borçlu T1'ın ölümü nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığı belirtilerek, davanın davacının vefatı nedeniyle konusu kalmadığından reddine karar verilmiştir....
A.Ş. ile borçlu arasında imza olunan kredi sözleşmesi gereğince (mortgage kredisinin teminatı olmak üzere) adı geçen banka lehine kurulan ipotek olduğu görülmüş olup, ipoteğin, sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi ve dolayısıyla zorunlu ipoteklerden olması karşısında, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına herhangi bir engel bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin süresinde olması ve taşınmaz üzerinde mevcut ipoteğin zorunlu ipoteklerden bulunması sebebiyle borçlunun, meskeniyet şikayetinin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda; davacı 3. kişi tarafından haczedilmezlik talebi ile dava açılmış ise de, takip dosyasında borçlunun Gültekin Çağlı olduğu, davacının takipte taraf sıfatının bulunmadığı, bu sebeple aktif husumet ehliyeti olmadığı, bu hakka dayanarak haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı gerekçeleriyle şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ; Davacı (3....
Dava İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf sebebine göre yapılan incelemede, davalı tarafından istinaf dilekçesinde rapora itiraz edilmediği, davacının iki evi olmasının davacının tercih hakkını dava konusu taşınmaz yönünden kullanması nedeniyle söz konusu taşınmaza ilişkin olarak meskeniyet şikayetini ileri sürmesine engel olmadığı, borçlunun meskeniyet iddiasına dayanan haczedilmezlik şikayetine konu mesken vasıflı taşınmazı dışında, başkaca mesken vasıflı taşınmaz ya da taşınmazlarının bulunması, mesken vasıflı taşınmazlardan birisi için haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmeyeceği anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....
Bu durumda 22.11.2012 tarihinde yapılan meskeniyet şikayeti süresinde değildir. O halde, mahkemece şikayetin İİK'nun 16/1.maddesi gereğince hak düşürücü süreden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 24.11.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 08.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, borçlunun şikayete konu taşınmaz üzerindeki haczi bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekmektedir. Bu durumda, öğrenme tarihine göre meskeniyet şikayeti süresinde değildir. O halde, mahkemece şikayetin süreden reddi gerekirken, yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 25.02.2013 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 09.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, borçlunun şikayete konu taşınmaz üzerindeki haczi bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekmektedir. Bu durumda, öğrenme tarihine göre meskeniyet şikayeti süresinde değildir. O halde, mahkemece şikayetin süreden reddi gerekirken, yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....