DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Karacabey İcra Müdürlüğünün 2019/308 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya 13/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, akabinde alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlu adına kayıtlı Bursa ili Karacabey ilçesi 190 ada 11 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydına 01/03/2019 tarihinde haciz konulduğu, 103 davetiyesinin borçlu davacıya 03/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği tespit edilmiştir. İİK'nun 82/12.maddesinde düzenlenen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetlerinin İİK 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde yapılması gerekir....
İcra Müdürülüğü'nün 2003/361 Talimat sayılı dosyası üzerinden taşınmaz kaydı üzerine 22.03.2006 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 15.06.2006 tarihli keşif sonrası düzenlenen kıymet takdir raporunun borçluya 16.08.2006 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise, bu tarihten önce 12.06.2006 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 22.03.2006 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu yapılmayan 28.07.2000 tarihli haciz esas alınarak istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak, alacaklı vekilinin 18.02.2013 tarihli talebi üzerine 19.02.2013 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçluya bildirimde bulunulmadığı, borçlunun, hacizden 10.10.2014 tarihinde haberdar olduğunu bildirerek 17.10.2014 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 19.02.2013 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu yapılmayan 22.10.2007 tarihli haciz esas alınarak istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Anayasa Mahkemesinin belirtilen bu hak ihlali kararı doğrultusunda davacı eşin de, meskeniyet şikayetinde aktif husumetinin bulunduğu kabul edilmelidir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre, hak düşürücü süre olup öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Hak düşürücü sürenin kamu düzeninden olması nedeniyle mahkemece de re'sen nazara alması gerekir. Somut olayda takip kapsamında davaya konu taşınmaza son olarak 20/03/2020 tarihinde haciz konulduğu, bu hacze ilişkin herhangi bir 103 davetiyesinin tebliğe çıkarılmadığı, yapılan kıymet takdir işlemi sonrası alınan raporun borçluya 26/10/2020 tarihinde, davacı Tufan'a ise 04/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacıların icra mahkemesine şikayetlerini 10/11/2020 tarihinde yaptıkları görülmektedir. Davacı tarafça raporun usulsüz tebliğ edildiğine dair bir iddia da ileri sürülmemektedir....
GEREKÇE; Uyuşmazlık; meskeniyet şikayeti niteliğindedir. İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu hakkında genel haciz yolu ile yapılan takipte, borçlunun eşi davacı Tuğba Yiğit'in icra mahkemesine verdiği dilekçe ile, haczedilen evin ailesinin haline münasip evi olduğunu ileri sürerek meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, mahkemece, 03.09.2020 tarihinde hacze gidildiğinde adreste bulunan Ertan Gül Tutu'nun borçlunun ev sahibi olduğunu, kendisinin bu adreste kiracı olarak oturduğunu ve kira bedellerini düzenli olarak ödediğine dair beyanı ve Dörtyol İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/20 esas sayılı dosyası nedeniyle haciz işleminden haberdar olunduğu, meskeniyet şikayetinin 7 günlük hak düşürücü sürede yapılmadığı gerekçesiyle süre aşımından reddine karar verildiği, kararın şikayetçi vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir....
A-DAVACI TARAFIN TAŞKIN HACİZ ŞİKAYETİ HAKKINDA VERİLEN KARARA YÖNELİK İSTİNAF BAŞVURUSUNUN İNCELENMESİNDE; 02/03/2005 Tarih 5311 Sayılı Kanunun 24 maddesi ile değişik İİK 363/1 maddesi ile icra mahkemesince verilen kararlardan hangileri için istinaf yoluna başvurulabileceği ve istinaf yoluna başvuru süresi açıkça düzenlenmiştir. 5311 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değiştirilen 2004 sayılı İİK'nın 363/1. maddesinde "İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin...
İİK'nun 82/1. maddesinin 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, 14.01.2014 günü alınan ihtiyati haciz kararı uyarınca taşınmaz üzerine 15.01.2014 tarihinde haciz konulduğu, tapu idaresi tarafından 20.01.2014 günü haczin işlendiği, borçluya hacze ilişkin herhangi bir tebligat yapılmadığı görülmektedir. Borçlunun, ödeme emri tebliği üzerine, icra mahkemesinde 22.01.2014 tarihinde borca itiraz etmiş olması, takipten ve takip dayanağı belgelerden haberdar olduğunu gösterse de, taşınmazına konulan hacizden de haberdar olduğu sonucunu doğurmaz. Borçlunun, icra dosyasında herhangi bir işlem yapmadığı ve daha önce haczi öğrendiği de ispatlanamadığına göre, beyan ettiği tarihe göre yapmış olduğu meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. İİK'nun 82.maddesinin 1.fıkrasının 12.bendi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez....
Meskeniyet şikayeti üzerine mahkemece, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilerek ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Haczedilmezlik iddiasından haciz tarihinden önceki bir dönemde yapılan feragat geçersizdir. Bu konuda taraflar arasında yapılan anlaşmalar da geçerli değildir (İİK m. 83/a).Yargıtay 12 Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamalarına göre bir alacaklısı lehine evi üzerinde ipotek tesis eden borçlu bununla diğer bütün alacaklılarına karşı haczedilmezlik iddiasından feragat etmiş olur....
Kişi T1 meskeniyet şikayetinin aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince şikayetin süreden reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacının istinaf başvurusunun reddi ile HMK'nın 353/1- b-2. Maddesi gereğince hükmün gerekçesi düzeltilerek yeniden esas hakkında davacının meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun REDDİNE, 2- HMK'nun 355.maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince Bakırköy 4....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.08.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 27.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 24.08.2015'te olduğu anlaşılmaktadır....