İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme, haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. O halde mahkemece; haczedilmezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Taraflar arasındaki meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti sebebiyle yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu yerinde görülmemekle birlikte, gerekçede ve hükümde hata edildiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayetçi borçlu vekili isteminde; şikayetçi borçlu taraf aleyhine ... 7....
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. Somut olayda, hacze konu ...ili, .... ilçesi,... Ada, ... parsel,... no.lu bağımsız bölümde şikayetçinin ikamet etmediği ve şikayetçinin adına kayıtlı çok sayıda taşınmazının bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun birden fazla taşınmazı olsa dahi, şikayete konu olan taşınmaz için meskeniyet şikayetini kullandığına göre, mahkemece, borçlunun meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmaz açısından bilirkişilerden rapor alınarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda taşınmazın değeri ile bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin belirlenmesi gerekir....
İİK mad. 16 uyarınca meskeniyet itirazının 7 günlük süreye tabii olduğu, davacı borçluya İİK 103 davet kağıdının 28/06/2017 ve 14/07/2017 tarihlerinde bizzat tebliğ edildiği, davacının taşınmazına konan hacizleri her 3 icra dosyası yönünden de İİK 103 davet kağıdını bizzat tebliğ aldığı, tebliğ tarihlerinde öğrendiği, tebligatların usulüne uygun bizzat borçlunun kendine yapıldığı dikkate alındığından usulsüz tebliğ şikayeti yerinde görülmemiş, mahkememize meskeniyet şikayeti davası da öğrenme tarihinden itibaren, 7 günden çok sonra 24/01/2018 tarihinde açıldığı, meskeniyet şikayeti davasının süresinde açılmadığı ..'' şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir....
İİK'nun 82/1-12. maddesi gereği; meskeniyet şikayetinde bulunulabilmesi için, borçlunun adına kayıtlı meskende bizzat oturması şart olmadığı gibi, burayı kiraya vermesi de bu talepte bulunmasına engel değildir. Ayrıca, borçlunun birden çok taşınmazı olması halinde de, bunlardan biri hakkında meskeniyet şikâyetinde bulunması mümkündür. Somut olayda, mahkemece; meskeniyet şikayeti yönünden keşif incelemesi yapılmadan hacze konu ... 7265 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazda bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu hükme esas alınarak şikayetin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 15/02/2019 tarihli 2019/102 Esas 2019/102 Karar sayılı kararı ile meskeniyet şikayeti yönünden yetkisizlik kararı verilerek, dava dosyası yasal süresi içinde İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ipotek alacaklısına karşı meskeniyet iddiasında bulunulmayacağından, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, meskeniyete ilişkin şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesinin kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, taşınmaz üzerindeki ipoteğin esnaf kredisine ilişkin olması nedeniyle zorunlu ipotek olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir....
Davacı borçlu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 4/7 hissesi kendisine ait olan 406 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki kerpiç ev ve müştemilatın satıldığını, bu satışın haksız olduğunu, %90 engelli olduğunu, dava konusu taşınmazın haline münasip tek evi olduğunu ve ayrıca 103 davetiyesi ve diğer tebligatların tarafına ulaşmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacının başvurusu İİK'nun m.82/1- 12 bendi uyarınca yapılmış, haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK 16.maddesinde, "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir." hükmü düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 82/12. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazında 02.12.2015 tarihinde kıymet takdirine yönelik keşif yapılmış olup, kıymet takdir tutanağında "borçlu ... hazır, bilgi verildi, anladım dedi, işleme geçildi" ibaresi yazılı ise de, tutanakta borçlunun imzası olmadığı gibi imzadan imtina ettiğine dair bir kayıt da mevcut değildir....
İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın tapu kaydına 02.09.2013 tarihinde haciz şerhi işlendiği, mahcuz taşınmaza ilişkin örnek 22 davet kağıdığının borçluya 01.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun bu tarihte haczi öğrendiği halde 7 günlük şikayet süresinden sonra meskeniyet şikayetini 30.12.2013 tarihinde yaptığı görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, şikayetin süresinde yapılmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsiz ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ: Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
Borçlunun haline münasip evi…” şeklinde bir düzenleme yer almakta olup söz konusu yasal düzenleme nedeniyle müvekkilinin borçlunun evinin haczedilmesi kanuna açıkça aykırılık taşıdığını, tüm bu nedenlerle; Bolu İcra Hukuk Mahkemesi 19.11.2020 tarih 2020/232 esas 2020/288 sayılı kararının ortadan kaldırılmasına, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....