İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda;" meskeniyet şikayetine konu edilen Adana ili Çukurova ilçesi Kurttepe mah. 5829 ada 12 parselde kayıtlı B blok 14. Kat 28 nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, taşınmazın dava dışı borçlu Fatma Açıkbaş adına kayıtlı olduğu, şikayetçinin açılan davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, aktif husumeti olmayan şikayetçi tarafından açılan davada dava dışı borçlu adına yapılan meskeniyet iddiasının değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle şikayetin aktif husumet eksikliği nedeniyle reddine, Adana ili Çukurova ilçesi Kurttepe mah. 5829 ada 12 parselde kayıtlı B blok 14. Kat 28 nolu bağımsız bölümün satışının tedbiren durdurulması talebinin reddine " karar verilmiştir....
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre "üzerinde ipotek bulunan taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunulamayacağı, borçlunun taşınmazını ipotek ettirmekle, haczedilmezlik şikayetinden peşinen vazgeçtiği" kabul edilmektedir. Somut olayda, borçlunun haciz tarihinden önce 19.03.2010 tarihinde ... Bankası’ndan alacağı krediye teminat olmak üzere bu banka lehine taşınmazı ipotek ettirdiği görülmektedir. Mahkemece zorunlu olmayan kredi nedeniyle ipotek verildiğinden meskeniyet şikayetinin dinlenemeyeceği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmişse de, ipotek alacaklısı bankanın 01.02.2012 tarihli yazısında taşınmaz üzerindeki kredi riskinin bittiği ancak ipoteğin müşteri isteğiyle fek edilmediği bildirilmiştir. Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipotek kalktığına göre mahkemenin gerekçesinin aksine meskeniyet şikayeti dinlenir....
Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar mahkemece davacının taşınmaz üzerine konulan ipotek nedeniyle haczedilmezlik şikayeti hakkında feragat ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, mesken kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet ve maişet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Borçlunun serbest iradesiyle kurduğu ipotekler, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet ve maişet iddiasında bulunulmasını engeller....
Bankası A.Ş. lehine tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu, ancak meskeniyet şikayetinden önce, Balıkesir 2.Aile Mahkemesi'nin 2015/791 E. –2016/343 K. sayılı kararı ile 12.04.2016 tarihinde ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. Söz konusu ipotek, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ve eşin rızası alınmaması nedeniyle geçersiz olduğundan anılan mahkemece kaldırılmış olması nedeniyle meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya engel teşkil etmez. Açıklanan nedenlerle mahkemece meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddesi uyarınca, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6....
İhalenin feshine ilişkin karar düzeltme istemi Yargıtay 12.HD'nin 2016/16205 E - 2016/16941 K sayılı 15/06/2016 tarihli kararıyla reddedilmek suretiyle, meskeniyet şikayetine ilişkin karar düzeltme istemi yine Yargıtay 12.HD'nin 2016/14259 E - 2016/19863 K sayılı 27/09/2016 tarihli kararıyla reddedilmek suretiyle kesinleşmiştir. (IV) Tüm bu süreç birlikte değerlendirildiğinde; Davacı borçlunun 13/01/2015 tarihindeki satış talebinden sonra 07/05/2015 tarihli ihaleden önce 03/02/2015 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunmuş ve satışın durdurulması talep edilmişse de mahkemesince reddedilmiştir. Meskeniyet şikayetinden sonra 07/05/2015 tarihinde yapılan ihale için ihalenin feshi 14/05/2015 tarihinde açılmış fakat meskeniyet şikayetinin derdest olduğundan söz edilmemiş, önce 18/06/2015 tarihinde ihalenin feshi istemi reddedilmiş, buna karşılık daha sonraki bir tarih olan 28/07/2015 tarihinde meskeniyet şikayeti kabul edilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/59- 1060 E/K sayılı kararla meskeniyet iddialarının kabul edildiğini, akabinde 02.05.2019 tarihinde aynı taşınmaza tekrar haciz konulduğunu, durumun 11.03.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, dava konusu taşınmazın kentsel dönüşüm kapsamında yıkılarak yeniden yapımına başlandığını, yapı arsa olarak gözükse de meskeniyet şikayetine engel olmadığını, sözleşme gereği C blok 12 nolu dairenin 1/2 sinin müvekkiline ait olacağını, meskeniyet iddiaları nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaza haciz konulmasını talep ettiklerinde taşınmazın arsa vasfında olduğunu, haczedilmezlik şikayetinin mevcut ve oturmaya uygun bir ev bulunması halinde yapılabileceğini, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir....
CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; şikayete konu taşınmazlarda dükkan niteliğinde olan üzerinde başkaca hacizler ve ipotek de bulunduğunu, değerinin borçlunun iddia ettiğinden daha düşük olduğunu, mesken niteliğindeki taşınmaz yönünden ise borçlunun hacizden daha önceki bir tarihte haberdar olması nedeniyle meskeniyet şikayetinin sürede olmadığını, evin hale münasip olma kriterlerini aşan bir değerde olduğunu ileri sürerek şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; meskeniyet şikayetinde ispat yükünün şikayetçi borçluda olduğu belirtilerek borçluya verilen kesin süre içerisinde mahkemece belirlenen delil avansının yatırılmaması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 324. maddesi gereğince mevcut delil durumuna göre değerlendirme yapıldığı belirtilerek ispatlanamayan şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kıymet takdirine itiraz-Meskeniyet iddiası Uyuşmazlık kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet nedeniyle haczin şikayet yoluyla kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay 12.Hukuk Dairesi görevi dahilinde olduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun birden fazla taşınmazının bulunması meskeniyet şikayetine engel teşkil etmez ise de, bunlardan ancak biri yönünden meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, davacı Uşak ili, Merkez ilçesi, Selikler Köyü, 108 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak meskeniyet iddiasında bulunmuştur. Davacının her iki parsel yönünden meskeniyet şikayetinde bulunması nedeniyle öncelikle davacıya tercih hakkı tanınarak, seçtiği taşınmaz açısından değerlendirme yapılması gerekmekte olup mahkemece şikayet hakkında bu husus yerine getirilmeden verilen ilk karar Dairemiz tarafından bu gerekçe ile kaldırılmış, kaldırma sonrası yapılan yargılama sırasında davacı vekili tarafından verilen 09/06/2022 tarihli dilekçe ile taşınmazlardan 108 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tercih edildiği bildirilmiştir. Bu durumda artık şikayetin tercih edilen 108 ada 7 parsel sayılı taşınmaza yönelik incelenip sonuçlandırılması gerekir....
Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre de meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya tanınmış olduğundan davacının meskeniyet şikayetinin aktif husumetinin bulunmadığı ayrıca aynı konuda davacının yaptığı meskeniyet şikayetinde Niğde İcra Hukuk Mahkemesinin 23/03/2021 tarih 2020/278 Esas 2021/139 Karar sayılı kararı ile, davanın reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine dairemizin 10/06/2021 tarih 2021/862 Esas 2021/890 Karar sayılı ilamı ile, "davacı T1 yönünden meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine" karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12....