Davacı borçlu tarafça, meskeniyet şikayeti ile birlikte, usulsüz tebliğ şikayetinde de bulunulmuş olmasına rağmen mahkemece, yalnızca meskeniyet şikayetine ilişkin hukuki değerlendirmede bulunulmuş, usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı tarafın istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde, eşinin borcu nedeniyle haczedilen ve tapu kaydında hacizden önce konulmuş olan aile konutu şerhi bulunan taşınmaz üzerindeki haczin meskeniyet iddiasına dayanmak suretiyle kaldırılmasını istemiştir. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun 12/12/2019 tarihli 2016/10454 sayılı kararında, "taşınmazın üzerine konulan hacizden doğrudan etkilenecek başvurucunun aile konutuna ilişkin güvencelerden yararlanarak meskeniyet iddiasıyla dava açabileceği, dolayısıyla mahkemenin dava ehliyetine ilişkin daraltıcı yorumunun Anayasanın 20. ve 41. maddelerindeki güvencelere uygun olmadığı, Anayasanın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine" karar verilmiştir....
T2 dosyaya 19.10.2020 tarihinde vekalet sunduğu, yine borçlu vekilinin 23.10.2020 tarihinde icra müdürlüğünden diğer talepleri ile birlikte "mevcut tüm hacizlerin kaldırılması" talebinde bulunduğu, talebin 23.10.2020 tarihli icra müdürlüğü kararı ile reddedildiği, davacı borçlu vekili tarafından 19.03.2020 tarihinde meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetine yönelik dava açıldığı, bu hali ile davacı borçlu vekilinin 23.10.2020 tarihinde icra müdürlüğüne yapmış olduğu müracaat ile şikayet konusu taşınmaza konulan haczi öğrenmiş olduğunun kabulünün gerektiği ve şikayet davasını 7 günlük şikayet süresinden sonra açtığı, davacı borçlunun meskeniyet şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra olduğundan şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir....
İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, davanın devamı sırasında da haczin geçerliliği dava şartı olup, davanın her aşamasında gözetilmelidir. Somut olayda istinaf incelemesi sırasında icra müdürlüğünün 04/04/2022 tarihli kararı ile dosyanın infazen kapatılması ile hacizlerin kaldırılmasına karar verdiği ve anılan karar doğrultusunda taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir....
Her ne kadar davacı vekili meskeniyet şikayetinde bulunmuş ise de, icra dosyasının incelenmesinde meskeniyet şikayetine konu taşınmaza 19/10/2012 tarihinde haciz konulduğu, 24/01/2013 tarihinde kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun düzenlendiği, kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun davacı borçluya 25/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği, mahkememize meskeniyet şikayeti davasının ise 20/04/2017 tarihinde, yaklaşık olarak 4 yıl sonra açıldığı, 7 gün olan şikayet süresi içerisinde borçlu tarafından haczedilmezlik şikayetinde bulunulmadığı anlaşılmakla, meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine..." dair karar verildiği görülmüştür....
aradaki farkı haczedebileceğini, davacı borçlunun söz konusu taşınmazı hangi irade ile kullanmakta olduğu veya işbu taşınmazda ikamet edip etmediğinin meskeniyet davalarının görülmesini engellemediğini belirterek, istinaf başvurularının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, meskeniyet iddiaları ile ilgili esas incelemelerinin yapılmasına ve şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
konutu şerhi verilen kişi olup takip dosyasında borçlu sıfatı bulunmadığından yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiş, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2021/2409 Esas, 2021/3685 Karar sayılı ve 31.12.2021 tarihli kararı ile HMK'nın 297/1. maddesine aykırı olarak meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayeti dışında kalan şikayetlerin incelenmediği gerekçesiyle davacının tüm talepleri incelenip yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya konu taşınmazın tapuda tarla vasfıyla kayıtlı olduğunu, ancak mesken olarak kullanılabilen taşınmazlar yönünden meskeniyet iddiasında bulunulabileceğini, taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhinin bulunmadığını, ayrıca taşınmaz aile konutu olsa bile bu durumun taşınmazın haczine engel olmadığını, taşınmaz üzerine davaya konu hacizden önce toplam 9 tane daha haciz konulmuş olduğunu, bunlara yönelik haczedilmezlik şikayetinde bulunulmamasının diğer hacizler yönünden de meskeniyet şikayetinden vazgeçme niteliğinde olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, Meskeniyet şikayetinin kabulü ile İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2018/16329 E sayılı dosyasında İzmir ili, Ödemiş İlçesi, Datbey Mah. Kum Harımı mevkii, 1248 No'lu Parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : İlk Derece Mahkemesi Kararı Kaldırılması/Usulden Ret/Haczin Kaldırılması İLK DERECE MAHKEMESİ : Merzifon İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetçi üçüncü kişi yönünden şikayetin aktif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddi ile şikayetçi borçlu yönünden şikayetin kabulü ile borçlu hissesi üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Dosya içeriğine göre borçluya İİK.nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin tebliğ edilmediği, kıymet takdirinin 23.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği, hacizden bu tarihte haberdar olunduğu haczedilmezlik şikayetinin 18.06.2018 tarihinde yapıldığı, bu haliyle şikayetin süresinde olmadığı, ilk derece mahkemesinin haczedilmezlik şikayetinin süreden reddine ilişkin kararının yerinde olduğu görülmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin kıymet takdirine ilişkin şikayete yönelik istinaf başvurusunun kararın kesin nitelikte olması nedeni ile reddine, haczedilmezlik şikayeti yönünden olan istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar vermek gerekmiştir....