Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre de meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya tanınmış olduğundan davacının meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin verilen karar yerinde görülmüş olup, dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; üzerinde ipotek bulunan dava konusu taşınmazlar hakkında meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, meskeniyet iddiası ileri sürülen 1117 ada 1 Parseldeki taşınmaz üzerinde T.Ekonomi Bankasının, 230 ada 14Parselde kayıtlı 1Nolu bağımsız bölüm üzerinde Denizbank'ın, 230ada 4Parselde kayıtlı 2 Nolu bağımsız bölüm üzerinde Denizbank'ın ipoteklerinin bulunduğunu, taşınmazların ikisinin tek taşınmaz, birinin iş yeri olarak kullandığı iddiasının mesnetsiz olduğunu, taşınmazların haline münasip tanımına uymadığını belirterek şikâyetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bodrum 2. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; aktif husumet yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

Meskeniyet iddiası İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca taşınmazlar yönünden geçerli olup taşınır hükmündeki enkaz yönünden böyle bir iddianın dinlenmesi mümkün değildir. Ancak taşınmazın tapu kaydında şikayetçi borçlu yönünden verilmiş bir tahsis kararı veya kurulmuş bir intifa hakkı bulunması durumunda meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Dairemizin 16.4.2019 tarih ve 2018/6810 E. - 2019/6436 K. sayılı bozma ilamında da bu hususa değinilmiştir. Somut olayda, şikayet konusu yerin tapu kaydında buranın İzzet Paşa adına kayıtlı olup şikayetçi borçlu yönünden verilmiş bir tahsis kararı veya kurulmuş bir intifa hakkının bulunmadığı, bu suretle borçluya ait enkaz niteliğinde menkul olduğu anlaşılmıştır....

    Somut olayda, borçlu olan davalı tarafından icra dosyasından konulan hacze ilişkin olarak, meskeniyet iddiası ile haczedilemezlik şikayetinde bulunulduğundan, söz konusu şikayet başvurusunun neticesi de davacının dava açma hakkını etkileyeceğinden, neticesinin beklenilerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu husus dikkate alınmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, 26.03.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekili, icra mahkemesindeki şikayetinde, ihalenin feshi talebinin yanı sıra meskeniyet iddiası nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebinde bulunmuş, mahkemece, davanın reddine karar verilirken meskeniyet şikayeti yönünden ayrı, ihalenin feshi şikayeti yönünden de ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir....

        İcra Hukuk Mahkemesi 2018/711 E 2019/44 K şikayet dosyasında cevap dilekçesi ile ilgili hacizden haberdar olunduğu anlaşılmış olup İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayetinin, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı, öğrenme tarihinin dava açılış tarihi olarak kabul edilmesi sonucunda meskeniyet şikayeti yönünden davanın süreden reddine karar verilmesi gerektiği, anılan dosyada davacı tarafın taşkın haciz iddiasında bulunduğundan davacının taşkın haciz şikayetinin kesin hüküm nedeniyle usulden reddinin gerektiği gerekçeleriyle; davacının meskeniyet iddiası yönünden süreden reddine, taşkın haciz iddiası yönünden kesin hüküm bulunması sebebiyle HMK 114/1- i ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir....

        Dava, İİK 82/12 maddesi kapsamında açılan haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetidir. Bu dava İİK 16/1 maddesi anlamında şikayet niteliğindedir ve ileri sürme süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür. Somut olayda davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi 31/07/2019 tarihidir. Davacının dava dilekçesinde yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiası da bulunmadığına göre meskeniyet şikayeti için başvuru süresi 103 davetiyesinin tebliği ile başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 04/11/2019 tarihidir. O halde dava tarihi itibarı ile meskeniyet şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır. Nitekim mahkemece de aynı gerekçeler ile davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Yukarıdaki açıklama çerçevesinde istinaf istemine konu kararın yerinde olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Manisa 1....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2022 NUMARASI : 2021/96 ESAS - 2022/86 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Meskeniyet İddiası) KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/3. kişi vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 18....

        Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 320 ada 30 parselde kain, 6. kat 11 nolu bağımsız bölüm üzerinde T.C. ... Bankası lehine 07/05/2012 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, adı geçen bankanın 20/02/2018 tarihli cevabi yazısında, ipoteğin bireysel konut kredisi için konulduğunun ve borcun sona ermediğinin bildirildiği görülmektedir. .../......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; 109 nolu parselde bulunan taşınmaza yönelik meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda meskeniyet iddiası kabul edilerek 109 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. İİK’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez....

            UYAP Entegrasyonu