WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının kıymet takdirine yönelik şikayeti bakımından yapılan istinaf incelemesinde, İİK'nın 363. maddesi ve İİK'nın 128/a-son maddesi gereğince kıymet takdirine ilişkin şikayete ilişkin kararlar kesin olduğundan, istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir. Tüm bu nedenlerle, meskeniyet şikayetine ilişkin olarak, mahkemece aynı doğrultuda gerekçe ile verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK.'nın 357.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...

İlk derece mahkemesi kararında özetle: Şikayete konu taşınmazın da arasında bulunduğu bir kısım taşınmazlara yönelik icra müdürlüğünce kıymet takdiri yaptırıldığı, anılan kıymet takdirine karşı davacı vekilince Gaziantep 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/162 Esas sayılı dava dosyası ile 22.10.2020 tarihinde kıymet takdirine itiraz davası ileri sürüldüğü, anılan davanın dilekçesinde şikayete konu taşınmazın kıymet takdirine de itiraz edildiğinin görüldüğü, bu itibarla davacının en geç kıymet takdirine itiraz davasını açtığı tarihte şikayete konu taşınmaza yönelik haczi öğrendiğinin kabulünün gerektiği, bu nedenle iş bu meskeniyet şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerekir iken bu süreden çok sonra 15.07.2021 tarihinde ileri sürüldüğü anlaşıldığından şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

geçirilmiş olması nedeniyle artık kıymet takdirine itiraz edilmesinin mümkün bulunmadığını, davacı tarafın satışa konu gayrimenkullerin değerlerinin düşük olduğu iddiasında olduğunu ancak davacı tarafın dava dilekçesinde buna ilişkin herhangi bir somut iddia ortaya koyamadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    İlk derece mahkemesi kararında; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz safhası bulunmadığından meskeniyet şikayetinde bulunulmayacağı gibi, taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmaması sebebiyle de davacının meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş olduğu gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin reddine, kıymet takdirine itirazın kabulü ile kıymet takdiri işleminin iptaline taşınmazın değerinin 722.537,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın davacının haline münasip evi olduğunu ve bölünebilir niteliğe haiz olduğunu, mahkemece en azından davacının evinin bulunduğu yerin bölünerek kalan kısmın satılmasına karar verilebilecek iken meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın bu yönüyle kaldırılmasına ve meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    gerçek değerinin belirlenmesini talep ettiğini, yapılan yargılama neticesinde Tire İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/60 Esas ve 2021/175 sayılı Kararı ile taşınmazın değerinin 270.000,00 TL olarak tespit edildiğini ve kararın kesinleştiğini, süresinde yapılmayan şikayet sebebiyle iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, davacının kıymet takdirine itiraz davası sonrası açtığı iş bu dava ile haksız olarak meskeniyet iddiasında bulunduğunu, ancak davacının haczin öğrenildiği tarihten itibaren süresi içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı gibi kıymet takdiri raporunun tebliğinde de bu şikayet yoluna başvurmadığını, ayrıca açmış olduğu kıymet takdirine itiraz davasında alınan yeni kıymet takdiri raporu sonrasında da meskeniyet iddiasının öne sürülmediğini, kaldı ki yeni bir kıymet takdirinin yapılmasının davacıya meskeniyet şikayeti hakkı tanımayacağının açık olduğunu, meskeniyet şikayeti haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süreye tabi olduğundan ve davacı bu iddiaya yönelik dava...

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda takip kapsamında davaya konu taşınmaza konulan hacze ilişkin 103 davetiyesinin davacı borçluya 02/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan kıymet takdir işlemi sonrası alınan raporun davacı borçluya 13/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 20/11/2020 tarihinde icra mahkemesine kıymet takdirine itirazda bulunduğu, bu itirazın 04/06/2021 tarihinde reddedildiği, davacının meskeniyet şikayetini ise 28/01/2022 tarihinde yaptığı görülmektedir....

    İcra Müdürlüğünün 2019/15757 E. sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamlı takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine şikayete konu borçlunun üzerine kayıtlı bulunan gayrimenkule 25.12.2019 tarihinde haciz konulduğu, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 20.01.2020 tarihinde, kıymet takdirinin borçlu asile 24.06.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 29.06.2020 tarihinde kıymet takdirine itiraz edildiği görülmüştür. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından borçlu vekiline 20.01.2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 02.03.2021 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır....

    İlk derece mahkemesi kararında özetle; Dava İİK'nın 82/12 maddesinde belirtilen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK'nun 16/1 maddesine göre 7 günlük sürede yapılması gerekmektedir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Borçlunun haczi daha önce öğrendiğine yönelik bir bilgi veya belge yoksa kıymet takdiri raporunun ona tebliğ edilip edilmediğine bakılmalıdır. Kıymet takdiri raporu borçluya tebliğ edilmişse yedi günlük süre bu raporun tebliğ tarihinden itibaren başlar. ( 12.Hukuk Dairesi E.2016/5391,K. 2016/23159) Elbistan İcra Müdürlüğü'nün 2020/38 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı borçlunun eski vekiline kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun 13/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, Elbistan İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/55 esas sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz davası açıldığı ve davanın reddedildiği anlaşılmıştır....

    Asliye Hukuk Mahkemesinde bulunan 2020/7 esas sayılı dosyada kıymet takdirine itiraz davası açıldığını, ancak açmış olduğu bu davada da evin haczedilemezliği konusunda hiçbir itirazda bulunmamakla beraber, taşınmazın haczedildiğini bu tarihte kesin olarak öğrenmiş olduğu anlaşıldığını, İcra ve İflas Kanunumuzda haczedilemezlik şikayetinde bulunabilmek için herhangi bir süre öngörülmediğini, bu nedenle kural olarak şikayet için kanunda düzenlenmiş olan genel sürenin haczedilemezlik iddiasının ileri sürülebilmesi için de geçerli olduğu hukukumuzda kabul edildiğini, bu durumda 7 günlük şikayet süresi haczin öğrenilmesinden itibaren başlayacağını, davacı kıymet takdirine itiraz davası açtığı esnada taşınmaz haczini öğrenmiş olduğundan davanın açıldığı 24/01/2020 tarihinden itibaren işlemeye başlayacak 7 günlük itiraz süresini hiçbir itirazda bulunmadan geçirdiğini, bu nedenle süresi içeresinde ileri sürülmeyen bu itirazın sonrasında kötüniyetli olarak ileri sürülmesine olanak bulunmadığını...

    Her ne kadar davacı vekili meskeniyet şikayetinde bulunmuş ise de, icra dosyasının incelenmesinde meskeniyet şikayetine konu taşınmaza 19/10/2012 tarihinde haciz konulduğu, 24/01/2013 tarihinde kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun düzenlendiği, kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun davacı borçluya 25/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği, mahkememize meskeniyet şikayeti davasının ise 20/04/2017 tarihinde, yaklaşık olarak 4 yıl sonra açıldığı, 7 gün olan şikayet süresi içerisinde borçlu tarafından haczedilmezlik şikayetinde bulunulmadığı anlaşılmakla, meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine..." dair karar verildiği görülmüştür....

    UYAP Entegrasyonu