Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu taşınmaz üzerinde,... lehine tescil edilmiş 09.05.1994 tarih ve 4164 yevmiye no'lu ipotek şerhinin bulunduğu, bu ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet iddiası Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; müvekkili aleyhine yürütülen takipte haczedilen taşınmaz ile ilgili olarak İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında meskeniyet şikayetinde bulunmuş, Mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile taşınmazın satışının yapılması halinde satış bedelinden öncelikle davacının haline münasip bir ev alması için bilirkişi raporunda belirtilen 150.000 TL'nin borçluya ödenmesine, geri kalan bedel üzerinden alacaklı açısından takibin devamına karar verilmesi üzerine hüküm alacaklı...
un ayrı ayrı meskeniyet şikayetinde bulundukları, mahkemece dosyalar arasında irtibat bulunduğundan birleştirilmesine karar verildiği ve yapılan yargılama sonunda meskeniyet şikayetinin kabulüne davacının payına düşen kısmının satışından 150.000,00 TL'sinin mesken alımı icin davacıya verilmesine karar verildiği görülmektedir. Asıl dava ve bu dava dosyası ile birleşen dosyada şikayetçiler meskeniyet şikayetinde bulunarak taşınmazları üzerine konan hacizlerin kaldırılmasını talep etmişlerdir. 6100 Sayılı HMK.nun l66.maddesine göre ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları halinde birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür. Ancak, birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların yargılama safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurup, her dava, ayrı ayrı hükme bağlanmalıdır. Davaların birbirlerinin içerisinde erimesi, tek bir davaya dönüşmesi gibi bir durum söz konusu değildir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nce itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verildiği, borçlu vekilinin 13.04.2015 ve 17.02.2016 tarihlerinde ihtiyati hacze itiraz ettiği, mahkemece, bu nedenle hacizden haberdar olduğu gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmişse de, borçlu vekilinin ihtiyati tedbir kararına itiraz etmesi, müvekkilinin evine konulan hacizden de haberdar olduğu sonucunu doğurmaz. Borçluya, hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, borçlunun, icra dosyasında herhangi bir işlem de yapmadığı görülmektedir. Borçlunun, daha önce herhangi bir nedenle haczi öğrendiği de ispatlanamadığına göre, beyan ettiği gibi kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği tarihe göre yapmış olduğu meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir....
Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyct iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda; şikayete konu taşınmaz üzerinde, ... Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine 21.01.2010 tarihli 832 yevmiye numarası ile ipotek kurulduğu, söz konusu ipoteğin, ... A.Ş. aracılığıyla kooperatife üye esnaflara kooperatifçe kullandırılan kredi sözleşmesi gereğince kooperatif lehine kurulan ipotek olduğu görülmüş olup, ipoteğin zorunlu ipoteklerden olması ve sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi karşısında, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında herhangi bir engel bulunmamaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesinde görülen meskeniyet şikayetinde ise mahkemenin “...haczedilmezlik şikayetinin reddine evin değerinin 150.000 TL olduğu anlaşıldığından mecurun satışından elde edilecek paradan bu miktarın davacıya verilmesine” karar verildiği, borçlu vekilinin ihale alıcısına 150.000,00 TL bedelin dosyaya yatırılması için muhtıra gönderilmesini talep ettiği, müdürlükçe meskeniyet iddiasına ilişkin kararın ise kesinleşmediği belirtilerek, talebin reddine karar verildiği, borçlunun şikayeti üzerine mahkemece, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. ...8....
Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurduğu, bu nedenle takip dosyasından konulan hacizden de haberdar olduğu gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmiş ise de, borçlunun ihtiyati haciz zımnında ihtiyati tedbir kararı veren Asliye Hukuk Mahkemesine başvurusu, icra dosyasından konulan hacizden haberdar olduğu sonucunu doğurmaz. Borçluya, hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, borçlunun, icra dosyasında herhangi bir işlem de yapmadığı görülmektedir. Borçlunun, daha önce herhangi bir nedenle haczi öğrendiği de ispatlanamadığına göre, beyan ettiği tarihe göre yapmış olduğu meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, borçlunun meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile istemin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyct iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda; şikayete konu taşınmaz üzerinde, ..... Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine 06.....2012 tarihli ipotek kurulduğu, adı geçen kooperatifin 09.....2015 tarihli cevabi yazısında; söz konusu ipoteğin, .... A.Ş. aracılığıyla kooperatife üye esnaflara kooperatifçe kullandırılan kredi sözleşmesi gereğince kooperatif lehine kurulan ipotek olduğunun bildirildiği görülmüş olup, ipoteğin zorunlu ipoteklerden olması ve sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi karşısında, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında herhangi bir engel bulunmamaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davayı kabul etmediklerini, davacının icra takibini sürüncemede bırakmak adına meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, meskeniyet itirazı için yeterince delil sunmadığını, davaya konu taşınmazların arsa niteliğinde olduğunu, ayrıca borçlu-davacının ekonomik durumunun iyi olması ve bakmakla yükümlü sadece eşinin olması nedeniyle de davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edildiği, anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilmiş olsa dahi 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesinin mümkün olmadığı, icra takibi borçlusunun T3 olduğu, anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takip borçlusu sıfatı taşımayan, 3. kişilerin haczin kaldırılmasını istemesinin mümkün olmadığı, davacı Ali Özel'in takipte borçlu sıfatı olmayıp dolayısıyla da meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı gerekçesiyle şikayetin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....