WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdiri raporunun Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2020/1354 Tal sayılı dosyası üzerinden yapılmış olması sebebiyle kıymet takdirine ilişkin şikayetin iş bu dosyadan tefrik edilerek 2021/496 Esas sırasına kaydedildiği, iş bu dosyada yalnızca meskeniyet şikayetine ilişkin değerlendirme yapıldığı, taşınmaza asıl takip dosyası olan İdil İcra Dairesinin 2020/47 Esas sayılı dosyasından 25/02/2020 tarihinde doğrudan haciz konulduğundan anılan takip dosyası ile ilgili meskeniyet şikayetini inceleme yetkisinin, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu İdil İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....

    İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdiri raporunun Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2020/1354 Tal sayılı dosyası üzerinden yapılmış olması sebebiyle kıymet takdirine ilişkin şikayetin iş bu dosyadan tefrik edilerek 2021/496 Esas sırasına kaydedildiği, iş bu dosyada yalnızca meskeniyet şikayetine ilişkin değerlendirme yapıldığı, taşınmaza asıl takip dosyası olan İdil İcra Dairesinin 2020/47 Esas sayılı dosyasından 25/02/2020 tarihinde doğrudan haciz konulduğundan anılan takip dosyası ile ilgili meskeniyet şikayetini inceleme yetkisinin, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu İdil İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....

      İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve 103 davet kağıdının 16/09/2020 tarihinde kendisine tebliğ edildiği ve buna karşı 18/09/2020 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz ettiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan meskeniyet şikayetine ilişkindir....

      İlk derece mahkemesi kararında özetle: Şikayete konu taşınmazın da arasında bulunduğu bir kısım taşınmazlara yönelik icra müdürlüğünce kıymet takdiri yaptırıldığı, anılan kıymet takdirine karşı davacı vekilince Gaziantep 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/162 Esas sayılı dava dosyası ile 22.10.2020 tarihinde kıymet takdirine itiraz davası ileri sürüldüğü, anılan davanın dilekçesinde şikayete konu taşınmazın kıymet takdirine de itiraz edildiğinin görüldüğü, bu itibarla davacının en geç kıymet takdirine itiraz davasını açtığı tarihte şikayete konu taşınmaza yönelik haczi öğrendiğinin kabulünün gerektiği, bu nedenle iş bu meskeniyet şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerekir iken bu süreden çok sonra 15.07.2021 tarihinde ileri sürüldüğü anlaşıldığından şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinde bulunan 2020/7 esas sayılı dosyada kıymet takdirine itiraz davası açıldığını, ancak açmış olduğu bu davada da evin haczedilemezliği konusunda hiçbir itirazda bulunmamakla beraber, taşınmazın haczedildiğini bu tarihte kesin olarak öğrenmiş olduğu anlaşıldığını, İcra ve İflas Kanunumuzda haczedilemezlik şikayetinde bulunabilmek için herhangi bir süre öngörülmediğini, bu nedenle kural olarak şikayet için kanunda düzenlenmiş olan genel sürenin haczedilemezlik iddiasının ileri sürülebilmesi için de geçerli olduğu hukukumuzda kabul edildiğini, bu durumda 7 günlük şikayet süresi haczin öğrenilmesinden itibaren başlayacağını, davacı kıymet takdirine itiraz davası açtığı esnada taşınmaz haczini öğrenmiş olduğundan davanın açıldığı 24/01/2020 tarihinden itibaren işlemeye başlayacak 7 günlük itiraz süresini hiçbir itirazda bulunmadan geçirdiğini, bu nedenle süresi içeresinde ileri sürülmeyen bu itirazın sonrasında kötüniyetli olarak ileri sürülmesine olanak bulunmadığını...

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle iki ayrı takip borçlusu tarafından aynı takibe ilişkin olarak iki ayrı taşınmaz ile ilgili meskeniyet iddiasında bulunulduğu meskeniyet iddiasının kötü niyetli olarak ileri sürüldüğü karı ve kocanın ayrı ayrı taşınmazlar için meskeniyet iddiasında bulunmasının her iki taşınmazın da meskenleri olmadığını gösterdiğini açılan davanın haksız olduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Meskeniyet şikayeti mesken sahibinin ailesi ile yaşamını sürdürebileceği konuta ilişkin olup her 2 davacının karı koca olması nedeni ile ancak bir mesken için şikayet de bulunabilecekleri anlaşıldığı gibi, davaya konu her 2 taşınmazın üzerinde banka lehine ipotek bulunduğu, bu ipoteğin konut, tüketici ve zirai krediden kaynaklanmadığı anlaşıldığından her iki davacının haczedilmezlik şikayetinin reddine " dair karar verildiği görülmüştür....

      İcra Müdürlüğü'nün 2018/19185 esas sayılı takip dosyasıyla takip başlatıldığını, taşınmaza haciz konulduğunu, taşınmazın ticari kredinin teminatı olarak bankaya ipotekli olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, davacının taşınmaza yönelik kıymet takdirine itiraz ettiğini, hacizden çok öncesinde haberdar olduğunu, ipotekli taşınmazlarda haczedilmezlik şikayetinde bulunulamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi; davaya konu taşınmaz ile ilgili olarak İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/802 Esas sayılı dosyasında bilirkişilerden rapor alındığı, bilirkişiler Duran İmamoğlu, İlhan Yıldız ve H.Hakan Haraz tarafından verilen 14/06/2019 tarihli raporda sonuç olarak; meskeniyet iddiasında bulunan taşınmaza keşif tarihi itibarıyla 675.000,00- TL kıymet takdir edildiği, borçlunun haline münasip evini ise 200.000,00- TL'ye temin edileceğini bildirdikleri, İstanbul 25....

      Somut olayda, haczin bildirimine ilişkin İİK.nın 103.maddesi gereğince düzenlenen davet kağıdı borçluya 21.01.2016; kıymet takdiri raporu 20.03.2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve borçlu vekili icra mahkemesine kıymet takdirine itiraz etmiştir. Ayrıca, satış ilanı borçlu vekiline 08.01.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Buna göre, borçlunun 05.02.2018 tarihinde icra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvurusu, öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun meskeniyet ve aile konutu olduğu iddiasına dayalı, haczin kaldırılması istemini içerir, her iki şikayetinin de süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, aile konutu iddiasına dayalı haczin kaldırılması isteminin esasının incelenmesi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir....

        geçirilmiş olması nedeniyle artık kıymet takdirine itiraz edilmesinin mümkün bulunmadığını, davacı tarafın satışa konu gayrimenkullerin değerlerinin düşük olduğu iddiasında olduğunu ancak davacı tarafın dava dilekçesinde buna ilişkin herhangi bir somut iddia ortaya koyamadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          Davacı tarafından kıymet takdirine itiraz davasında alınan rapor ile çelişki bulunduğu ileri sürülmüş ise de kıymet takdirine itiraz davasında taşınmazın 2017 yılındaki değerinin tespiti için 2017 yılı verilerinin esas alındığı, bu davada ise keşif tarihi itibariyle değer tespiti yapıldığından 2019 yılı verileri esas alındığından farkın bu sebepten kaynaklandığı, çelişki olmadığına dair ek rapora itibar edilerek karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta kısmen haklı olduğu anlaşıldığından davalının yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması isabetlidir. Yukarıda belirtilen nedenlerle; karar tarihinden önce haciz düştüğünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- b.2. bendi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına "Davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına" dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu