Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Eğer borçlu kendi borcu için değilde başkasının borcu için ipotek kurmuşsa ipoteğin dayanağı kredi sözleşmesinin türü ne olursa olsun anılan ipotek borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel olur. Somut durumda dava konusu taşınmaz kaydında Denizbank A.Ş. Lehine kurulan 30/12/2010 Tarih, 19122 yevmiye sayılı birinci dereceden ve 13/12/2013 Tarih 19982 yevmiye sayılı ikinci dereceden ipotek şerhleri bulunmaktadır. İpotek akit tablolarının incelenmesinde söz konusu ipoteklerin Mark Kuyumculuk Ticaret ve San. Ltd. Şti. Nin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını oluşturmak üzere tesis edildikleri, Denizbank A.Ş....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin takibin tarafı olmadığından bahisle meskeniyet iddiasını ileri süremeyeceğini ve üçüncü kişinin meskeniyet iddiasında bulunamayacağını peşinen söylemenin hatalı olduğunu, söz konusu evin üçüncü kişi açısından haline münasip olması halinde, kanunun açık hükmü gereğince üçüncü kişilerin haczedilmezliği ileri sürebileceğini, şikayet yoluna kural olarak, hukuki menfaati olan herkesin başvurabileceğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce 02/03/2015 tarihli 1031 yevmiye nolu Albaraka Türk Katılım Bankasının ipoteğinin olduğunu, taşınmaz üzerindeki ipotek zorunlu olarak konulmuş ipoteklerden değilse veya haciz tarihinde ipotek borcu devam ediyorsa, davacının meskeniyet iddiasını ileri süremeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, Nazilli İcra Müdürlüğünün 2020/3360 Esas sayılı dosyasındaki 103 davetiyesinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin kabulü ile, 103 davetiyesi tebliğ tarihinin 15/01/2021 olarak tespitine ve düzeltilmesine, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan meskeniyet şikayetine ilişkindir....
Dairemizce yapılan değerlendirme göre; şikayetçi borçlunun meskeniyet haczedilmezlik şikayetine konu olan taşınmazlar üzerine haciz konulduğundan Uzunköprü Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/291 Esas sayılı dosyası ile haberdar olduğu, hacizden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük yasal süre içinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı, dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2019 NUMARASI : 2019/36 ESAS - 2019/25 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından yapılan icra takibinde müvekkilinin evinin haczedilmesi nedeni ile meskeniyet davası açtıklarını, Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 12/04/2016 tarih 2015/271 Esas 2016/232 Karar sayılı kararı ile meskeniyet taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiğini, icra dosyasında müvekkiline ait taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığını, taraflarınca kıymet takdirine itiraz edildiğini, davanın İstanbul 15....
Meskeniyet şikayetinin ise süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğinden, meskeniyet şikayetine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, ancak HMK'nun 355 ve 353- (1) b) 2) maddesi gereğince mahkeme kararının gerekçesi düzeltilerek meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davacı vekilinin Ankara 12. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/700 Esas - 2018/1011 Karar sayılı kararına karşı istinaf başvuru dilekçesinin taşkın haciz yönünden kesin nitelikte olması nedeniyle İİK.nun 363/1, 365/son maddeleri gereğince REDDİNE, 2- Davacı vekilinin meskeniyet şikayeti yönünden istinaf başvurusunun REDDİNE, HMK'nun 355 ve 353- (1) b) 2) maddesi gereğince Ankara 12....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Mahkemece, taşınmaz üzerindeki ipoteğin niteliğinin ve ipotek borcunun ödenip ödenmediği araştırılmamıştır....
Taşınmazın arsa olarak tapuda kayıtlı olması, üzerinde konut niteliğini haiz bir yapı bulunduğu sürece borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel değildir. Davacı borçlu taraf, hisse sahibi olduğu ve fiilen ikamet etmediği meskeni hakkında da, meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Davacı vekiline 103 davetiyesinin 16/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği davanın süresinde açıldığı anlaşılmaktadır....