Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 02.10.1996 tarihli 1996/10745 E. ve 1996/11547 K. sayılı kararlarının iddialarına emsal olduğunu, müvekkilinin meskeniyet iddiası ilk derece mahkemesi tarafından detaylıca incelenmediğini beyanal istinaf başvurularının kabulü ile Mahkeme kararırının kaldırılmasına şikayetlerinin kabulü karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet iddiası Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İpotekli takipte meskeniyet iddiasında bulunulamayacağından, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/.... (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/.... maddeleri gereğince ......

    Davacı istinaf dilekçesinde özetle; şikayet tarihinin 17/05/2021 olduğunu, kıymet takdirine itiraz ile meskeniyet şikayetinin aynı dilekçede ileri sürüldüğünü, meskeniyet şikayetinin yetkisizlikle mahkemeye gönderildiği belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Somut olayda; davacı tarafından 17/05/2021 tarihli dilekçe ile meskeniyet şikayeti ile kıymet takdirine itiraz için icra mahkemesine başvurulduğu, davanın görüldüğü İstanbul Anadolu 18. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/236 E. sayılı dosyasında, meskeniyet şikayeti yönünden tefrik kararı verilerek aynı Mahkemenin 17/05/2021 tarihli, 2021/268 E., 2021/320 K. sayılı ilamı ile meskeniyet şikayeti yönünden İstanbul İcra Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verildiği ve bunun üzerine dosyanın istinaf incelemesine konu kararı veren mahkemeye gönderildiği görülmüştür....

    Davacı borçlunun, meskeniyet şikayetinde bulunduğu meskende fiilen ikamet etme şartı bulunmadığı gibi, birden fazla meskeninin bulunması halinde bunlardan biri hakkında meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Taşınmaz üzerinde bulunan daha önceki hacizlere yönelik meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması da sonradan konulan hacze yönelik meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmez. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....

    Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaza... İcra Müdürlüğünün 2012/3285 Esas sayılı takip dosyasında, ilk haczin 17/12/2012 tarihinde konulduğu gönderilen 103 davetiyesi ile 28/3/2013 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, daha sonra, 05/12/2013 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve borçluya bildirilmediği anlaşılmıştır. Her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze ilişkin şikayete konu meskeniyet iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Borçlunun İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük yasal sürede icra mahkemesine başvurarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmakla mahkemece 2012/3285 Esas sayılı takip dosyasına ilişkin şikayetin, esasına yönelik incelenmesi gerekirken süresinde olmadığı gerekçesi ile süreden reddi isabetsizdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet iddiası Uyuşmazlık, İİK'nın 82.maddesine göre haczi kabil olmayan taşınmaza konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 30.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut olmadığından, davacının birden fazla taşınmazının bulunması meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel olmaz. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davanın yetkili mahkemede açıldığı ve süresinde olduğu, davacının birden fazla taşınmazının bulunmasının ya da aile fertlerinin adına kayıtlı taşınmaz bulunmasının meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....

        Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklılar tarafından başlatılan icra takibinde, şikayetçi borçlunun, 2138 parsel sayılı taşınmaza ilişkin meskeniyet iddiası ile icra mahkemesine başvurduğu, ... 2.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 25.10.2018 tarihli, 2018/733 E.-973 K. sayılı kararı ile meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verildiği borçlu yanca ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, meskeniyet şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

          Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 29/04/2010 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, şikayetinde tarafına çıkarılan kıymet takdiri ve satış ilanına ilişkin tebligatların usulsüz tebliğ edildiğini de iddia ettiği görülmüştür. O halde mahkemece, borçlu tarafından kıymet takdiri ve satış ilanı tebliğlerine ilişkin usulsüzlük iddiası da ileri sürülmüş olduğundan öncelikle bu şikayetinin incelenerek tebligatların usulüne uygun olup olmadığının değerlendirilmesi, tebligatların usulsüz olduğu tespit edilirse meskeniyet şikayetinin, öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının incelenmesi, şayet istem süresinde ise işin esasının incelenmesine geçilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Somut olayda takip dosyası incelendiğinde; borçluya tebliğ edilmiş İİK'nun 103. maddeye ilişkin davetiyenin bulunmadığı, kıymet takdir raporunun 18.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, kıymet takdir raporunun tebliğinden önce haczin öğrenildiğine dair icra dosyasında herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, borçlunun kıymet takdirine itirazlarını ve meskeniyet şikayetini aynı dilekçe ile 20.02.2014 tarihinde mahkemeye sunduğu ve ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/15 Esas sayısına kaydedildiği, mahkemece 2014/15 E. sayılı dosyada 04.04.2014 tarihli tensip tutanağının 5 numaralı bendinde birlikte açılan kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet iddiası davalarının farklı yargılama usullerine tabi olması nedeniyle meskeniyet iddiası davasının bu dosyadan tefrikine karar verilerek mahkemenin 2014/29 E. sayılı dosyasına kaydedildiği görülmektedir. Bu durumda, borçlunun 20.02.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir....

              UYAP Entegrasyonu