Hukuk Dairesinin 03/04/2017 tarih 2017/1893 E 2017/5191 K sayılı 22.4.2005 T. 5078/8749; 24.3.2005 T. 2607/6131; 7.6.2004 T. 9875/14493 sayılı ilamlarında Meskeniyet şikayetinin kamu düzeni ile ilgili bulunmadığının belirtildiğini, bu nedenle haczin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılması gerekeceği, davacı borçlunun taşınmaza uygulanan haczi öğrendiği halde 7 günlük süre içinde dava açmadığı belirtilerek, davacının meskeniyet şikayetinin süresi içinde açılmadığından reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, meskeniyet iddiası ile haczedilemeyeceğini ileri sürerek taşınmazındaki haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Temyiz Sebepleri Şikayetçi temyiz dilekçesinde; Anayasa Mahkemesince bireysel başvuru kararlarında borçlunun eşinin meskeniyet şikayetinde bulunabileceğine karar verildiğini, Yargıtay içtihatlarına göre zorunlu kredilerde haczedilemezlik şikayetinde bulunulabileceğini, şikayete konu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin kaldırılması için açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini iddia etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, İİK’nın 82/12. maddesinden kaynaklanan meskeniyet şikayeti ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İİK'nın 82/12. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Bu süre haczin öğrenildiği tarihten başlar. Borçluya hacze ilişkin tebligat yapılmamış veya usule uygun yapılmamış ise borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 29/04/2010 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, şikayetinde tarafına çıkarılan kıymet takdiri ve satış ilanına ilişkin tebligatların usulsüz tebliğ edildiğini de iddia ettiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte borçlunun, haczedilen taşınmazın haline münasip meskeni olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; şikayete konu taşınmazın ipotek ettirilmesi sebebiyle borçlunun meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlunun serbest iradesi ile kurduğu zorunlu olmayan ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Alacaklı tarafından başlatılan ilama dayalı olarak başlatılan icra takibinde borçlunun, haczedilen taşınmazına ilişkin olarak İİK'nun 82/1- 12. maddesi gereğince haczin kaldırılması istemiyle mahkememize başvurduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2021/11255 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller....
İcra Müdürlüğü’nün 2006/35 Talimat sayılı dosyası üzerinden borçlu ... taşınmazına haciz konulduğu, borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczin kaldırılması için.... İcra Hukuk Mahkemesi’ne şikayette bulunduğu görülmüştür. Somut olayda, şikayete konu taşınmaza, bu kez doğrudan, asıl takip dosyası olan... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2005/14047 Esas sayılı icra takip dosyasından 10.09.2012 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve meskeniyet şikayetinin bu hacze dayalı olarak yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda,......
İİK'nın 82/1 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106 ve 110 maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi ve halen geçerli ve devam eden bir haczin bulunup bulunmadığının mahkemece resen tespit edilmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce anılan maddeler uyarınca haczin düştüğünün veya haczin kaldırıldığının belirlenmesi halinde, davacının düşen bir haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararı olmayacağından meskeniyet şikayetinin fuzuli yapıldığının kabulü gerekir....
müvekkili T2 yönünden bu hacze ilişkin olarak meskeniyet iddiasında bulunduklarını belirterek, icra müdürlüğünün 13/03/2020 ve 10/03/2021 tarihli kararlarının kaldırılmasına, müvekkili T2 yönünden meskeniyet iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
ya 22.12.2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 10.02.2021 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Bu haliyle davacı borçlu ... yönünden mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olup davacının bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davacı ... yönünden yapılan istinaf incelemesinde; meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yerleşik Yargıtay içtihatlarında da açıklandığı üzere, sadece borçlu malike ait olduğundan, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilmiş olsa dahi 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir....