Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın tapu kaydına 02.09.2013 tarihinde haciz şerhi işlendiği, mahcuz taşınmaza ilişkin örnek 22 davet kağıdığının borçluya 01.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun bu tarihte haczi öğrendiği halde 7 günlük şikayet süresinden sonra meskeniyet şikayetini 30.12.2013 tarihinde yaptığı görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, şikayetin süresinde yapılmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsiz ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ: Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti ve borçlunun çiftçi olduğunu ileri sürerek tarım arazisi niteliğindeki taşınmazının haczedilemeyeceği şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince meskeniyet şikayetin kabulüne, haczin kaldırılmasına, şikayete konu taşınmaz üzerindeki haciz, meskeniyet şikayetinin kabulü ile kaldırıldığından İİK'nın 82/4 maddesi gereğince haczin kaldırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, kamu düzenine aykırılık bulunmayan ilk derece mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkin olup Mersin 5. İcra Dairesi'nin 2012/2421 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından borçlu T1 aleyhine takip başlatıldığı, alacağın 68.853,70TL olduğu, dosyanın 20/03/2012 tarihinde 2007/6520 Esasından yenilenerek 2012/242 Esasına kaydedildiği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin 06/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği ve davacının taşınmazlara haciz konulduğundan bu tarih itibariyle haberdar olduğu her ne kadar davacı dilekçe ile Mersin 5....
Somut olayda, 16.01.2018 günü taşınmaz üzerine haciz konulmasına karar verildiği, tapu idaresi tarafında aynı gün haczin işlendiği, borçluya hacze ilişkin herhangi bir tebligat yapılmamış ise de borçlu vekili tarafından 17.01.2018 tarihinde takip dosyasına UYAP üzerinden gönderilen ve dosyada mevcut dilekçe ile taşınmazdaki haczin kaldırılmasına yönelik talepte bulunulduğu anlaşılmıştır. O halde, haczin öğrenilme tarihinin 17.01.2018 olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, şikayet tarihi 08.02.2018 olmakla meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı sabittir. O halde, ilk derece mahkemesince, borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis ederek haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.''...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Şikayet, Konya İli, Meram İlçesi, Ali Ulvi Kurucu Mahallesi, 38913 ada, 5 parsel sayılı taşınmaz üzerine konan haczin, İİK.nun 82/12. maddesi uyarınca kaldırılması istemine ilişkindir. Haczedilmezlik nedeniyle haczin kaldırılması istemi münhasıran hacizli malın maliki olan takip borçlusuna aittir. AYM'nin bireysel başvuru kararını emsal göstermiş ise de, bu karar bireysel başvuru talebinde bulunan kişi yönünden sonuç doğurmakta olup, 3. kişilere herhangi bir etkisi yoktur. Şikayetçi T1 takip dosyasında borçlu ve aynı zamanda meskeniyet şikayetine konu taşınmaz maliki sıfatı bulunmamaktadır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; haczedilmezlik nedeniyle haczin kaldırılması isteminin münhasıran hacizli malın maliki olan takip borçlusuna ait olduğu, şikayetçi takip dosyasında borçlu olarak taraf olmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu belirtilerek, şikayetçinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi 3. kişi temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Şikayetçi 3. kişi temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, lehine aile konutu şerhi bulunan üçüncü kişinin meskeniyet iddiasına dayalı olarak taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurudan haline münasip evi üzerine haciz konulduğunu ileri sürerek meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılmasını istediği mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda gecekondu niteliğinde olduğu tespit edilen evle ilgili meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Meskeniyet iddiası İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca taşınmazlar yönünden geçerli olup taşınır hükmündeki enkaz yönünden böyle bir iddianın dinlenmesi mümkün değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK'nın 82/12 maddesine dayalı olarak meskeniyet şikayetine ilişkindir. Haciz tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nın 106. maddesi hükmü gereğince, alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay ve taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir. Aynı Kanun'un 110. maddesine göre ise, bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeş gün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar. İİK'nın 82. maddesine dayalı olarak meskeniyet şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....
İlk derece mahkemesi tarafından; dosya kapsamından meskenin davacı tarafın haline münasip evi olduğu anlaşıldığı ve bu doğrultuda haline münasip evi üzerine konulan haciz işleminin kaldırılması talebinin yerinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın davacının haline münasip evi olduğunun tespitine, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip niteliğinde olduğunu ve ipoteğin konut finansmanının teminatı olduğunu, bu nedenlerle meskeniyet şikayetinin yerinde olmadığını, davacının eşine ait evlerinin olduğunu ve meskeniyet iddiasında bulunabilmek için dava konusu evi kullandıklarını, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, İİK.'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılan meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir....
Bu süre haczin öğrenilmesi tarihinden itibaren başlar. Borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazına 28.06.2011 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 09.08.2011, kıymet takdiri raporunun da 06.09.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 103 haciz davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ve kıymet takdirinin tebliği üzerine oğlunun bildirmesi neticesinde takipten ve hacizden haberdar olduğunu belirterek icra mahkemesine 09.09.2011 tarihinde başvurarak borca itiraz ettiği görülmektedir. Borçlu tarafından en geç borca itiraz ettiği 09.09.2011 tarihinde haczin öğrenildiği, buna karşın İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük süreden sonra 13.03.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır....