./... adresindeki taşınmazın maliki olup aynı apartmanda davalıların maliki oldugu bağımsiz bölümlerin, tapu kayıtlarında ve yönetim planında mesken olarak gösterilmiş olmasına karşın işyeri olarak kullanıldığını, ekte sunulu fotoğrafların 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 nolu bağımsız bölümlerin hepsinin işyeri olarak kullanıldığını kanıtlar nitelikte olduğunu, Kat Mülkiyeti Kanununun 24. maddesinin ikinci fıkrası gereğince tapuda mesken olarak gösterilen bağımsız bolümlerin işyeri olarak kullanılabilmesi icin tüm kat maliklerinin oybirliği ile karar almasının gerekli ve zorunlu olduğunu, tüm kat maliklerinin aldığı ve binada bulunan tüm bağımsız bolümlerin isyeri olarak kullanılabılmesini ongören ortak bir kararın mevcut olmadığını, tapuda "mesken" vasfı ile kayıtlı bağımsız bölümlerin "işyeri" olarak kullanılmasının hukuka ve ilgili mevzuata aykırı olduğunu, öyle ki 2 ve 3 nolu dairelerde tuvaletlerin kaldırılıp odaya katıldığını, 4, 5, 6, ve 7 nolu dairelerde balkonun daireye katıldığını, 8 ve...
Mahkemece, elatmanın önlenmesi istemli davanın kabulüne, ecrimisil istemli davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 278 parsel sayılı taşınmazın, davacı, davalı ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, davalı ...'ın tarla niteliğinde olan çekişmeli taşınmazın tamamını mandalina fidanları dikmek suretiyle kullandığı, davacının ve diğer paydaşların bu kullanım şekline rızalarının bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, davanın paydaşın paydaş aleyhine açtığı elatmanın önlenmesi davası olarak nitelindirileceği ve Türk Medeni Kanununun 688. ve devamı maddelerinin gözetilmek suretiyle çekişmenin çözüme kavuşturulacağı kuşkusuzdur. Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir....
Ancak; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 24. maddesi uyarınca, anataşınmazın kütükte mesken olarak gösterilen bağımsız bir bölümünün işyeri olarak kullanılabilmesi bütün kat maliklerinin oybirliği ile vereceği karar ile mümkündür. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davalıların dava konusu taşınmazı sağlık kurumu, diğer bir anlatımla işyeri olarak kullandıkları, burada mesleki faaliyet yürüttükleri anlaşılmaktadır. Öte yandan aynı maddenin 1. fıkrasına göre de anataşınmazın kütükte mesken olarak gösterilen bir bağımsız bölümünde hastane, dispanser, klinik ve poliklinik kurulamayacağı hüküm altına alınmıştır....
Mahkemece mahallinde yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporu ile kiralanan işyerinin bitişik parsellerle birlikte kafe ve restoran işletmesi olarak kullanıldığı, davacıya ait parsel içerisinde kafeterya, wc ve bekçi kulübesi adı altında bir kısım yapıların bulunduğu tespit edilmiştir. Mahkemece taşınmaz üzerinde keşif yapılmışsa da taşınmazın galip vasfı belirlenmediği gibi dosya kapsamından dava konusu taşınmazın adi kiraya veya çatılı işyeri kirasına tabi olup olmadığı da tespit edilememektedir. Uygulanacak yasa hükmünün tespit edilebilmesi için taşınmazın üstün vasfının belirlenmesi gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 339 ve devamı maddeleri konut ve çatılı işyeri kiralarında uygulanabilecek hükümler olup konut ve çatılı işyeri kirası kapsamında kalmayan kiralananlar için Türk Borçlar Kanununun 299. maddesinde tanımı yapılan genel hükümler (adi kira hükümleri) uygulanacaktır....
Haczedilmezlik şikayetinde önemli olan, meskenin, bina (muhtesat) olarak tapulu ya da tapusuz oluşu değil, borçlunun haline münasip olup olmadığıdır. Somut olayda, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulan 980 Ada 27 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında üzerinde kargir depo ve müştemilatı bulunan tarla vasfında olduğu görülmektedir. Hükme esas alınan 24.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda; "müştemilat vasfındaki taşınmazın fiili olarak konut olmak üzere kullanıldığı ve taşınmaz üzerinde davacının mesken olarak kullanılan müştemilatın değeri 7.395,00 TL olduğu tarla vasfı nedeni ile arazi değerinin ziraat bilirkişisi tarafından yapılabileceği" tespitlerine yer verilmiştir. Rapor bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir. Borçlunun meskeniyet iddia ettiği taşınmazın fiili durumu önemli olup, su faturasında adresin işyeri olarak gösterilmesi sonuca etkili değildir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Bahçelievler Yenibosna Kuleli mevkiinde bulunan 16 pafta, 7518 parsel sayılı 182 m² yüzölçümlü arsa vasıflı ana taşınmazda 210/2100 arsa paylı, üçüncü kattaki 9 No.lu kat irtifaklı meskenin maliki olduğunu, 02.05.2002 tarihinde 2723 yevmiye numaralı satım akdi ile önceki maliki ... ...'ten satın almak sureti ile iktisap ettiğini, söz konusu meskeni iktisap tarihinden beri ailesi ile birlikte aile konutu olarak kullandığını, kendisinin tapu kaydında 9 No.lu bağımsız bölüm maliki olduğunu; ancak fiili durumda projeye göre 8 numaralı bağımsız bölümü kullandığını, meskenin tapu kaydının dayanağı oluşturan tasdikli genel inşaat projesinde hatalı olan bağımsız bölüm numarasının 8 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1....
Meskenin işyeri olarak kullanılabilmesi kat malikleri kurulunun bu yönde oybirliği ile karar alması ve anılan maddenin üçüncü fıkrası gereğince bunun kat mülkiyeti kütüğüne şerh verilmesi ile mümkündür. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda mahkeme kararının onanması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz....
H.D.nin 06.11.2013 tarihli 2012/6766 Esas - 2013/19806 Karar sayılı ilamı ile davacı tarafın temyiz itirazları ret edilerek bozma ilamına uyulmakla davalı taraf yönünden usuli müktesep hak oluştuğu göz önüne alınarak, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davalı tarafın ticaret unvanından ... ibaresinin çıkartılması, ticaret sicilden terkini ve kullanılmasının önlenmesi taleplerinin reddine, davalının "perakende satış mağazaları işletmeciliği" hizmeti için kullandığı "......" ibaresi ile davacılar adına aynı sınıf için tescilli "..." ibaresinden oluşan markaları arasında 556 sayılı KHK 9/1-b maddesi anlamında iltibas ihtimali bulunmakla, davalıların davacı tarafa ait tescilli ... markasına yönelik tecavüzünün ve bu suretle haksız rekabetinin tespitine, markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden unsurların ortadan kaldırılmasına, ... markasının davalılara ait işyeri unvanı ve tanıtım araçlarında kullanılmasının önlenmesine, maddi tazminata ilişkin dava, davacı tarafça atiye terkedildiğinden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı, 542 parsel sayılı taşınmazda kendisinin 8 nolu bağımsız bölümü, davalının ise 5 nolu bağımsız bölümü kullandığını, ancak kapı numaralarında hata yapıldığını, fiili durumun çelişkili olduğunu, davalının kullanımında olan dairenin tapu kaydına esas olan mimari proje ve vaziyet planına göre kendisine ait olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Somut olayda, davacının temsil ve ilmaza yetkili yönetim kurulu başkanı olduğu şirketin borcundan dolayı haciz konulan evine ait değer tespiti için bilirkişi heyeti ile yapılan keşifte kapının kilitli olması nedeniyle meskenin dışından yapılan inceleme ile rapor tanzim edildiği, ayrıca raporda borçlunun oturabileceği daha mütevazi yerlerdeki haline münasip alabileceği ev değerinin belirlenmediği, Mahkemece mevcut bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verildiği, yine davacıya ait Takbis Malvarlığı Sorgalamasına göre dava konusu mesken dışında davacıya ait evlerin bulunduğu anlaşılmakla, dava konusu meskenin içini tespit etmeyen ve dosya kapsamına uygun görünmeyen bilirkişi raporunun denetime uygun olmadığı gözetilerek, haline münasip mesken iddiaları hususunda yeniden rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur....