Hükmü, davacı vekilinin temyiz etmesi üzerine; Dairemizin 27.09.2013 tarih, 2013/7297-12295 E-K sayılı ilamı ile; davalının kanal açmak suretiyle merada bulunan suya elatma eylemini kendi nam ve hesabına yapıp yapmadığı hususunun tespit edilmesi, davalının kendi nam ve hesabına elatma eylemini gerçekleştirdiğinin anlaşılması durumunda, davanın esasının incelenmesi, davalının elatma eylemini dava dışı Kızılca Köyü nam ve hesabına yaptığının anlaşılması durumunda ise davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gereğince hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle kabulü ile , yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1/a bendinin hükümden çıkartılarak yerine “Dava konusu meraya elatma eylemi nedeniyle eski hale getirme tazminatı olarak 1229,05TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verillmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına"” cümlesinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA 31.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle kabulü ile yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1/a bendinin hükümden çıkartılarak yerine “Dava konusu meraya elatma eylemi nedeniyle eski hale getirme tazminatı olarak 235 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına" cümlesinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 31.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Somut olayda; Keşif tutanağına geçirilen yerel bilirkişi beyanından davalının mera olan 920 parseli hiç kimseyi sokmayarak ve büyüyen otlarını biçerek kendisine özgülemek suretiyle kullandığı anlaşıldığından davalının bu eylemi meraya hukuka aykırı elatma anlamına gelir. Her ne kadar davalının merayı kullanım biçimi davacının talep ettiği eski hale getirme zararının daraltılması sonucunu doğurur ise de bu olgu amaç dışı kullanmak suretiyle meydana gelen elatmanın önlenmesine karar verilmesi için engel değildir. Bu durumda mahkemece yeniden keşif yapılarak davacının istemekte haklı olduğu eski hale getirme masrafının ne olacağı bilirkişiye hesap ettirilmeli, davalının ölmüş olması da hukuksal durumu etkilemeyeceğinden usulen elatmanın önlenmesine ve bulunacak bir miktar olursa bunun tahsiline karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.06.2013 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, 781 parsel sayılı meraya davalının elatması nedeniyle elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemine ilşkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava; ... tarafından açılmıştır. Mera ve yaylaya elatma nedeniyle elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat isteme hakkı kural olarak Hazine ile yararlanan köy veya belediye tüzel kişiliklerine aittir....
Dolayısıyla, meraya vaki haksız elatma sürmektedir. Yapının yıkılmış olması bu durumu değiştirmez. Bu saptamaya göre davanın kabulü gerekirken, yasaya uygun düşmeyen bazı gerekçelerle reddi doğru olmadığından, karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 28.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre de davalıların meraya elattıklarının ispatı davacıya düşer. Mera olan bir taşınmaza bir aileye ait ölülerin gömülmüş olması o ailenin yaşayan bireylerinin taşınmaza elattıklarını göstermez. Dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar da davalıların meraya elatmalarının olmadığını belirttiklerinden davanın reddi gerekirken aktif bir elatma varmış gibi istem hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın iadesine, 02.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19/09/2019 tarihli ve 2017/1-1273 Esas, 2019/911 Karar sayılı kararında da değinildiği üzere, kamulaştırmasız elatma nedeniyle taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza elatması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasından sonraki dönem için ecrimisil istenemeyeceği de kuşkusuzdur. Somut olayda, davacı vekili kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat dava tarihine kadar olan dönem için ecrimisil talep etmiş, Mahkemece dava reddedilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında bu hükmün doğru olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAMULAŞTIRMASIZ ELATMA NEDENİYLE TAZMİNAT Dava, kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. O halde temyiz incelemesi Yargıtay .... Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın görevli Yargıtay .... Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 31.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.06.2014 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... temsilcisi, 714, 1175 ve 1176 parsel sayılı mera vasıflı taşınmazlarına elatmasının önlenmesi ve 11.588,00 TL. ecrimisilin davalılardan tahsilini istemiştir. Mahkemece davanın reddine dair verilen ilk karar, davalıların dava konusu yerde hak iddia etmeleri, elatma olgusunun gerçekleştiği, elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiğinden söz edilerek bozulmuştur....