"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.04.2005 gününde verilen dilekçe ile yaylaya elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 16.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ve davacı vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadim yaylaya yapı yapılarak elatmanın önlenmesi ve binaların kal’i istemi ile açılmıştır. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü taraflar temyiz etmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2007/737 - 2008/235 Esas ve Karar sayılı dosyası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, hükmün Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından onararak kesinleştiği görülmüştür. Davacı Hazine vekili davalıların mera parseline elatmalarının belirlenmesi üzerine meydana gelen zararı ve eski hale getirme bedelini de mahkemeden aldıkları tespit kararı ile belirledikten sonra meraya elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemli eldeki bu davayı açmıştır. Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 13.10.2014 tarihli fen bilirkişilerin krokili raporunda davalı ... tarafından 107 ada 669 sayılı mera parselinin A harfi ile gösterilen kısmına daha önceden el atıldığı ancak bu yerin terk edildiği, davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.12.2011 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat; davalı karşı daacı tarafından 31.01.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 26.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı Hazine, dava konusu 102 ada 1 parsel sayılı mera vasıflı taşınmaza kalıcı konut yapıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal, eski hale getirme bedeli talebinde bulunmuştur. Davalı Belediye karşı davada, taşınmazın adına tescilini istemiştir....
Söz konusu taşınmaz tekrar ifraz görerek 1967, 1968, 1969, 1970 ve 1971 parseller oluşmuş, iddia edilen müdahalenin ise 1967 ve 1971 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde olup, tapu kayıtlarından bu taşınmazların mera vasfında oldukları görülmüştür. 4342 sayılı Mera Kanunu'nun, 3/d maddesine göre, “Mera: Hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yeri” ifade etmektedir. Aynı Kanun'un 4. maddesine göre de; “Mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye aittir. Bu yerler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Komisyonun henüz görevine başlamadığı yerlerde, evvelce çeşitli Kanunlar uyarınca yapılmış olan tahsislere ve teessüs etmiş teamüllere göre; mera, yaylak ve kışlakların köy veya belediye halkı tarafından kullanılmasına devam olunur. Mera, yaylak ve kışlaklar; özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz ...”...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mera, Yaylak ve Kışlağa İlişkin Davalar K A R A R Mahkeme kararındaki nitelendirmeden anlaşıldığı üzere dava; orman idaresinin taraf olduğu, orman araştırmasını geretiren, 6831 sayılı Yasadan kaynaklı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (20.)...
Davalı köylerin temsilcileri dava konusu yerlerin davalı köyler tarafından kadimden beri kullanıldığını, davacı aşiretin bu yerlere yazın belli dönemlerde geldiklerini ve herhangi bir icar bedeli de ödemediklerini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davacının ... yaylasını kullanma hakkının bulunduğu, Batırma yaylasının ise davalı köylerin kullanımında olduğu anlaşıldığından, davacının ... yaylasına elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, Batırma yaylasına elatmanın önlenmesi yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir. Hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dava, mera-yaylak alanına elatmanın önlenmesi isteğine ilişkidir. Hukuki nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.10.2003 gününde verilen dilekçe ile mera ve yaylak niteliğindeki taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 10.01.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yerel mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanunun 13/J maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 12.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Ordu 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/238 esas, 2023/68 karar sayılı dava dosyasında verilen mera, yaylak ve kışlağa ilişkin davalar (yayla sınırlandırmasının iptali ve aidiyetin tespiti) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; mera, yaylak ve kışlağa ilişkin davalar (yayla sınırlandırmasının iptali ve aidiyetin tespiti) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davanın REDDİNE," karar verilmiştir....
Mahkemece, davanın reddi ile "...’nda bulunan mülkiyeti devlete ait olan davacı ve davalı köy tüzel kişiliklerinin kullanımında bulunan yaylalardan davalı ve davacı köyün kullanımından menine" karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yaylaya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile "...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı" öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.11.2005 gününde verilen dilekçe ile yaylaya elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.05.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalının yaylaya kalıcı nitelikli ve mülk edinme amaçlı bina yapmasından, el atmanın önlenmesi ile binanın kal’ini istemiş, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş,hükmü davalı temyiz etmiştir. Yayla,çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri, hayvanlarını otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerdir.Bu tür yerlere süreklilik göstermeyen barınak ve ağıllar yapılabilir....