Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili kararı temyiz etmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 3.maddesinde yapılan tanıma göre; yaylak çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri, hayvanlarını otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. Yasanın 4. maddesi hükmünce de, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yaylanın özel mülkiyete geçirilmesi ve amacı dışında kullanıması olanaklı değildir. Mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy ve belediyeye aittir. 0 köy veya beldeyi köy ya da belde insanlarından ayrı düşünmek mera, yaylak ve kışlaklardan yararlanmalarını yasaklamak mümkün değildir. Esasen bu konuda yasal düzenlemeler yapılmış, Mera Kanununun 4.maddesinde kullanım hakkı köy ya da belediye halkına tanınmış, 20.maddede ise, yaylaklardan kullanımın kullanma amacına uygun yapılar meydana getirilerek sürdürülmesine izin verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.05.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya ve suvata elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yaylaya ve suvat yerine elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....

      Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Meralar üzerinde, aidiyet iddiasıyla, el atmanın önlenmesi, tapu iptali mera olarak sınırlandırma veya tespitin iptali ve mera olarak sınırlandırma davaları açılabilir. Mera, yaylak ve kışlaklara ilişkin uyuşmazlıklarda kimlerin dava açabileceğine ilişkin yasal düzenleme yoktur. 3402 sayılı Kadastro Yasası ve 4342 sayılı Mera Yasasında da davacılık sıfatı düzenlenmemiştir. Genel hükümler çerçevesinde bakıldığında, mahkemeden hukuki korunma istenmesinde korunmaya değer bir yararı bulunan yani hukuki yararı olan kişinin davacılık sıfatının varlığının kabulü gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.02.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera parseline elatmanın önlenmesi ve kal istemleriyle açılmıştır. Davacı Hazine, mera niteliğindeki 372 parsel sayılı taşınmazın 525m2'lik kısmına davalının zeytin ağacı dikmek suretiyle haksız elattığını belirterek davalının elatmasının önlenmesini ve zeytin ağaçlarının kalini istemiştir. Davalı,davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,dava kısmen kabul edilerek davalının mera niteliğindeki 372 parsel sayılı taşınmaza müdahalesinin önlenmesine,kal talebinin ise reddine karar verilmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2020/87 ESAS - 2021/408 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Yaylaya Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil Ve Eski Hale Getirme Bedelinin Tahsili) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Iğdır ili Hoşhaber beldesinde bulunan otlakiye alanını işgal etmek suretiyle zarar verenler hakkında il idare kurulu tarafından mal zilyetliğine yapılan tecavüzlerin önlenmesi hakkındaki kanun kapsamında men kararları çeşitli tarihlerde alındığını, kararın infaz edildiğini, belirtilen nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile toplam 6.450,20 TL zararın 01.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/870 KARAR NO : 2023/492 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇERKEŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/02/2020 NUMARASI : 2016/124 ESAS - 2020/24 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar KARAR : DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Çankırı ili, Çerkeş ilçesi, Dağçukurören, Türbaşı ve Kısaç köylerinden 2003 yılında yapılan kadastro çalışmalarında, Bıldırcın yaylası mevkiinde bulunan 121 Ada 374 ve 375 parsel Kısaç ve Dağçukurören yaylası olarak şerh düşüldüğünü ancak Mera Tahsis Komisyonu tarafından yaylak niteliğiyle Kısaç köyüne tashis edildiğini, bunun da kadastro çalışması olduğunu, Kadastro Kanunu 22. Madde gereğince mükerrer kadastro olduğunu, mera tespit, tahsis ve sınırlandırma kararının iptaline, 375 parselin Türbaşı köyüne mera taşınmazını kullanma hakkı verilmesini talep ederek davanın reddini savunmuştur....

          Ancak davacı hakka dayalı olarak el atmanın önlenmesini (zilyetliğinin korunması) ve ecrimisil isteminde bulunabilirse de kal istemi açısından mevcut davacı zilyetliğinin korunması taşınmazın aynına yönelik tasarruf işlemi olduğundan davacı mera parselinin mülkiyet sahibi olmadığından kal isteminde bulunamayacaktır. Bu itibarla mahkemenin, davacının hakka dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil (zilyetliğin korunması) istemi açısından taşınmazın mera vasfında ve kamu malı niteliğinde bulunduğu, davacının mülkiyet sahibi olmadığı aktif dava ehliyeti bulunmadığı yönündeki ret gerekçesi yerinde görülmemiştir. Mahkemece; iddia ve savunma çerçevesinde toplanacak ve toplanmış taraf delilleri birlikte tartışılıp değerlendirilerek uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mera, yaylak ve kışlağa ilişkin davalar KARAR Davada, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak istekte bulunulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE 05.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            DAVA TÜRÜ :Mera, Yaylak ve Kışlağa İlişkin Davalar DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:02.11.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ... tarafından mera iddiası ile açılan mera komisyon kararının iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 08/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Köyü, ... ve diğerlerinin elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yapıların kal’ini istemişlerdir. Davalılar davaların reddini savunmuşlardır. Mahkemece, birleştirilen davaların reddine, asıl davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişinin 18.03.2013 günlü raporunun eki krokide gösterilen sınırlar içerisindeki kısma davalı ...’nün elatmasının önlenmesine karar verilmiştir. Hükmü, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmişlerdir. Asıl ve birleştirilen davalar, meraya elatmanın önlenmesi ve kal; birleştirilen diğer dava tapulu taşınamza elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Yargılama sırasında yürürlüğe giren On Dört İlde Büyükşehir ...si Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanun uyarınca davacı ..., ... Köyü ve ...li köylerinin tüzel kişiliği sona ermesi nedeniyle davacı köylerin bağlı bulunduğu ...ler davada taraf olarak yer aldıklarından taraf teşkili sağlanmıştır....

                UYAP Entegrasyonu