Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava konusu 249 parsel sayılı taşınmazın Ardahan Kadastro Müdürlüğünün mera komisyonunca 24/09/2006 tarih ve 79 numaralı kararı ile mera olarak sınırlandırıldığı ve yararlanma hakkının davacı ... lehine tespit yapıldığı görülmekle ve davacı köy tüzel kişiliğinin dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla 6100 sayılı HMK'nın 114/1-h maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, sınırları belirtilen ve Toprak komisyonu tarafından davacı köye tahsis edilen meraya elatmanın önlenmesi ve aidiyetin tesbiti istemi ile açılmıştır. Yargılama sırasında dava konusu taşınmaz 249 parselde mera olarak sınırlandırılmış ve üçüncü kişilerin itirazı ile kadastro mahkemesine dava açılmıştır. Eldeki davada ise elatmanın önlenmesi istemi hakkında görevsizlik kararı verilmiş ve bu dava da Kadastro Mahkemesinin 2007/116 Esastaki dava ile birleştirilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen davalar ise harici satışa dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup, elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, birleşen davaların reddine karar verildiğinden ve karar bu yönden temyiz edilmiş olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 14.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Hukuk Dairesinin 27/12/2021 tarihli ve 2021/1720 Esas, 2021/1741 Karar sayılı kararıyla; 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca, meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceğinin hüküm altına alındığı, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla dava açma hakkının bulunduğu, Mera Kanunu'nun 6. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdidinin Bakanlıkca yapılacağının belirtilmiş olup Bakanlığın yetkisinin tespit, tahsis ve tahdidin değiştirilmesi ile sınırlı olduğu, anılan Bakanlığa genel mahkemede mera, yaylak ve kışlaklar hakkında onları koruma ya da sahiplenmeye yönelik dava açma hakkının açık bir hükümle tanınmadığı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın genel bütçeye dahil idarelerden olmakla birlikte yasa ile verilen görevleri dışında mülkün sahibi olan Hazineyi doğrudan doğruya temsil yetkisi de olmadığından aktif dava ehliyeti...

        mera, yaylak ve kışlakları tekrar eski konumuna getirmek amacı ile yapılan masraflar sebebiyet verenlerden tahsil edilir” denildiğini, bütün bu nedenlerle davalının taşınmaza müdahalenin men’i ve taşınmaz üzerindeki kalıcı yapıların kaldırılması için bu davayı açmak zorunlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davanın kabulüne, davalının taşınmaza müdahalesinin önlenmesini, taşınmazın eski hale getirilmesine ve kal'ine ve kal (mera haline getirme) masraflarının davalıdan tahsilini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.5.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi isteminin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 19.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 1325 mera parseline elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ot bedelinin tahsili istemleriyle açılmıştır. Mahkemece elatmanın önlenmesi isteminin reddine, 3.428.00 YTL eski hale getirme bedelinin tahsiline karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Mera, hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2020 NUMARASI : 2019/84 ESAS - 2020/64 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar KARAR : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle, Çankırı ili, Şabanözü ilçesi, Karakoçaş köyünde bulunan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 197 Ada A parsel numaralı 17.586,55 m2 ve 106 Ada B parsel numaralı 29.081,83 m2 yüzölçümlü taşınmazları kiralamak istediğini, T2 bahsi geçen taşınmazları 12.11.2018 tarih ve 808 nolu kararla tapulama harici alanın Karakoçaş köyü adına mera olarak tescil ettiğini ve işlemlerin eksik yapıldığını belirterek mera komisyon kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.03.2013 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi yıkım ve eski hale getirme bedeli talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedeli istemine ilişkindir. Davacı Hazine vekili, davalıların ...Köyü'nde bulunan mera parsellerine tecavüz ettiklerinin ... Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu tarafından tespit edildiğini belirterek davalıların meraya müdahalesinin önlenmesini, ekilen ürünlerin kaldırılmasını ve uğranılan zarar ve ziyanın tazminini talep etmiştir....

            Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir. Kadimlik iddiasında, yerel bilirkişi ve tanıklara taşınmazın kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı ve sınırları sorularak sonuca gidilmelidir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında: Mahkemece taraf köy tüzel kişilikleri adına tahsisli mera kaydı bulunmadığından davanın sadece orman alanına müdahalenin meni olarak yorumlanması gerektiğinden söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Meralara ilişkin olarak 4753 sayılı yasanın mera norm kararı verilerek mutasarrıfı bakımından tahsise bağladığı düzenlemeleri ve 4342 sayılı Mera Kanununun tahsise ilişkin hükümlerine uygun bir tahsis var ise uyuşmazlık verilen tahsis kararı, belge ve haritalar uygulanarak çözümlenir. Tahsise ilişkin herhangi bir uygulama yapılmayan yörelerde ise meraların mutasarrıflık durumları kadim hak üzere araştırılır....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2021 NUMARASI : 2020/121 ESAS - 2021/90 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Kışlağa Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil Ve Eski Hale Getirme Bedelinin Tahsili) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı T3 Tic. A.Ş. ye ait çimento fabrikasının, müvekkili T1 yakınlarında faaliyetine devam ettiğini ve üretimi için gerekli ham madde ihtiyacını müvekkil köyün de içerisinde bulunduğu civar köylere ait mera ve köy orta malı niteliğindeki araziden temin ettiğini, tescil harici bırakılarak Bozkale Köyüne mera olarak tahsis edilen köy merasının bir kısmında 4342 sayılı Mera Kanununun 14....

              Mahkemece, tapu kaydının iptali ile 12931 parselin mera olarak özel siciline yazılmasına, eski hale getirme tazminatının tahsiline, meni müdahale ve kal isteminin husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı Hazine ve davalı idare vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davacı Hazinenin elatmanın önlenmesi ve kal'e ilişkin isteminin, davanın taşınmazı kullananlara karşı açılması gerektiği belirtilerek husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi; davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği şeklindedir....

                UYAP Entegrasyonu