Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözü edilen 12.madde uyarınca mera yönetim birliklerinin görevi tespit ve tahdit işlemlerinden sonra başlar ve bunlar arasında tespit ve tahditten önceki nedenlere dayalı olarak dava açma yetkisi yoktur. Gerçekten, 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5.maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise, mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1 maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alınmış olduğundan; devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatı ile dava açma hakkının varlığını kabul etmek gerekir....

    Bu saptamaya göre Hazinenin elatmanın önlenmesi isteminin reddiyle Hazine meranın mutasarrufu olmadığından ot bedeline yönelik talebin reddedilmiş olmasında yasaya aykırılık yoktur. Ancak; 2063 parselin mera olduğu çekişme konusu değildir. Meralar hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan kullanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdir. Mera, yaylak ve kışlak gibi özel mülkiyete tabi olmayan yerlerin amacı dışında kullanma olanağı bulunmamaktadır. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. ncü maddesi hükmünce amaç dışı kullanılmak suretiyle vasıfları bozulan mera, yaylak ve kışlakların tekrar eski konumuna getirmek için yapılan masraflar sebebiyet verenlerden tahsil edilir....

      Bu saptamaya göre Hazinenin elatmanın önlenmesi isteminin reddiyle Hazine meranın mutasarrufu olmadığından ot bedeline yönelik talebin reddedilmiş olmasında yasaya aykırılık yoktur. Ancak; 1543 parselin mera olduğu çekişme konusu değildir. Meralar hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan kullanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdir. Mera, yaylak ve kışlak gibi özel mülkiyete tabi olmayan yerlerin amacı dışında kullanma olanağı bulunmamaktadır. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. ncü maddesi hükmünce amaç dışı kullanılmak suretiyle vasıfları bozulan mera, yaylak ve kışlakların tekrar eski konumuna getirmek için yapılan masraflar sebebiyet verenlerden tahsil edilir....

        Bu saptamaya göre Hazinenin elatmanın önlenmesi isteminin reddiyle Hazine meranın mutasarrufu olmadığından ot bedeline yönelik talebin reddedilmiş olmasında yasaya aykırılık yoktur. Ancak; 927 parselin mera olduğu çekişme konusu değildir. Meralar hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan kullanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdir. Mera, yaylak ve kışlak gibi özel mülkiyete tabi olmayan yerlerin amacı dışında kullanma olanağı bulunmamaktadır. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. ncü maddesi hükmünce amaç dışı kullanılmak suretiyle vasıfları bozulan mera, yaylak ve kışlakların tekrar eski konumuna getirmek için yapılan masraflar sebebiyet verenlerden tahsil edilir....

          Davalı İl Özel İdaresi, taşınmaz üzerine yapılan tahsise uygun tesisler yapıldığını ve kiralanarak ... Ltd.Şti.’nin kullanımına bırakıldığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 1477 parsel üzerinde davalı İl Özel İdaresinin el atması olmadığından dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir. 1477 parsel sayılı taşınmazın, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesince mera niteliği ile özel siciline yazıldığı tartışmasızdır. Gerçekten, 4342 Sayılı Mera Kanununun 4.maddesi uyarınca mera, yaylak ve kışlak gibi taşınmazların özel mülkiyete geçirilmesi ve amacı dışında kullanılması olanaklı değildir. Somut olayda ise, 1477 parsel dava dışı ... köyü tarafından davalı İl Özel İdaresine süresiz tahsis edilmiş, İl Özel İdaresi tarafından da turizm amaçlı kullanma maksadıyla üzerine tesisler yapılarak yine dava dışı ... Ltd.Şti.’ne kiralanmıştır. İl Özel İdaresi ile kiracı ......

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.6.2005 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; meraya elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, tazminat isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 18.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı köy temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera olarak nitelemesi yapılıp sınırlandırılan 150 ada 2 parsel sayılı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ot bedeli ile eski hale getirme bedellerinin tahsili ve kal talepleri ile açılmıştır. Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı Köy Tüzel Kişiliği temyiz etmiştir. Dava konusu taşınmaz bölümünün mera olarak sınırlandırıldığı tartışmasızdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.05.2011 gününde verilen dilekçe ile yaylaya elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekil, dava konusu 170 ada 155 parsel sayılı yaylada davacı ve davalının evleri bulunduğunu, davalının, davacının yayladaki daha önce geçmekte olduğu yolun önüne duvar örmek suretiyle geçişini engellediğini öne sürerek elatmanın önlenmesi ve kal istemiyle dava açmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....

                Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4) 31.5.1965 tarihli ve 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı...”öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/08/2012 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedeli talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/01/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı Hazine vekili, davalıların 164 ada 2 ve 165 ada 28 mera parsellerine ev yaparak, ve duvar çekmek suretiyle el attıklarını belirterek elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedeli istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir. Dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemine iişkindir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.07.2003 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, yaylaya müdahalenin men'i ve kal istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Dosyanın incelenmesi neticesinde; dava konusu taşınmaza ilişkin olarak 03.10.2007 tarihinde kadastro tutanağı tanzim olunduğu, tutanağın dava açıldığından kesinleştirilmediği saptanmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25/son maddesinde kadastro mahkemelerinin "zaman" bakımından görev ve yetkileri belirlenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu