"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : YAYLAYA ELATMANIN ÖNLENMESİ VE KAL. -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava kamulaştırmasız elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,28.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece Hazine ve Köyün davasının kabulüne, yaylaya vaki elatmanın önlenmesine, müdahillerin davasının reddine karar verilmiş,hükmü davalı ve müdahiller temyiz etmişlerdir. Eldeki dava asliye hukuk mahkemesinde açılmış olup davanın zilyetliğin korunması istemine ilişkin olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Bu karar temyiz edilmeden kesinleşip, dosya sulh hukuk mahkemesine gönderilmiş ve yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmiştir. Sulh hukuk mahkemesinde davanın taraflarının da beyanı doğrultusunda mahallinde keşif yapılmamış yerin değeri belirlenmeden, daha önce aynı yer ile ilgili olan Taşlıçay Asliye Hukuk Mahkemesinin 1977/87E 1985/61K sayılı ve bu dosyanın birleştirildiği 1983/142E 2007/83K sayılı dosyalarda yapılan keşifler esas alınarak karar verilmiştir. Dava yaylaya vaki el atmanın önlenmesi, kal ve yayla olarak sınırlandırma istemine ilişkindir....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3-4) 31.5.1965 tarihli ve 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı...” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 20.05.2004 gününde verilen dilekçe ile yaylaya müdahalenin meni ve kal istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.05.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle 4342 sayılı Mera Kanununun "İnşaat Yasağı" başlıklı 20. maddesinde yaylak ve kışlaklarda 442 sayılı Köy Kanununda öngörülen inşaatlar ile valiliklerden izin alınmak suretiyle imar mevzuatına göre yapılacak kullanma amacına uygun mandıra, suluk, sundurma ve süreklilik göstermeyen barınak ve ağıllar ile Turizm Bakanlığı'nın talebi üzerine turizme açılması öngörülen bölgelerde...
YAYLAYA ELATMANIN ÖNLENMESİ 4342 S. MERA KANUNU [ Madde 20 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.08.2005 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi ve kai istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.01.2007 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, yayla yerinde bulunan yola yapı yapılarak oluşturulan haksız elatmanın önlenmesi istemiyle açılmıştır. Mahkemece dava kabul edilmiş, bilirkişinin 13.09.2006 tarihli krokisinde A, B ve C harfleri ile gösterilen yerlerin yıkımı suretiyle davalılar elatmasının önlenmesine karar verilmiştir. Hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir. Gerek davacıya, gerekse davalılara ait yapıların bulunduğu yerin yöresel olarak "Ç......
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yaylaya elatmanın önlenmesi ve kal davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davalı ... Koyuncu mirasçıları ... ..., ...ve ...'ya gerekçeli karar tebliğ edilerek yasal temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 22/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Ahmet’in tuğrasını taşıyan bir fermanla kendilerine tahsis edildiğini, o tarihten buyana kullana geldiklerini ileri sürerek davalıların yaylaya elatmanın önlenmesini, davalılara ait yapıların kal’ini talep etmişlerdir. Davalılar ise davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacılar tarafından temyiz edildiğinden, dosya temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiştir. Ancak, daha önce davacılar tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/49 esasında aynı yaylaya ilişkin olarak elatmanın önlenmesi ve kal isteğinde bulunulmuş, mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin Dairemizce yapılarak 10.11.2009 tarihli ve 2009/8786-2009/12562 sayılı ilamla kararın bozulması üzerine davacılar 28.06.2010 tarihli dilekçeleriyle yukarıda belirtilen bozma kararını veren heyetten Daire Başkanı ... ile kararda imzası bulunan Üyeler ..., ... ile ... hakkında reddi hakim talebinde bulunmuşlardır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2325 KARAR NO : 2023/68 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAVAŞTEPE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/08/2022 NUMARASI : 2022/32 ESAS DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Mera Tespit KARAR : İlk derece mahkemesinin 15/08/2022 tarihli kararına karşı davalı Hazine vekili tarafından kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı orman idaresi dava dilekçesinde özetle; çekişmeli 120 ada 2 parsel sayılı taşınmazın mera olarak sınırlandırıldığını ancak çekişmeli taşınmazın bir kısmının kesinleşmiş orman tahdidi içinde kaldığı gibi eylemli orman niteliğinde olduğu iddiasıyla dava konusu taşınmazın 3.kişilere devir ve temlikiyle, üzerine ayni hak ve tesisinin önlenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. 27/06/2022 tarihli ara karar ile "…her...
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 2. 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 29 uncu maddesi ile de Yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. 3....