WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mera Kanununun 6. ./.. 2011/7384-8705 -2- maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Özetlenerek belirtmek gerekirse; Daha önceleri fermanlarla ya da kanuni düzenlemeye uygun yetkili makamlar tarafından tahsis edilen veya geleneksel olarak mera, yaylak ve kışlak olarak kullanıldığı tespit edilen yerlerin Mera Kanununun getirdiği hükümlere uygun olarak tespiti ile ölçümlemesi yapıldıktan sonra yeniden bir veya birkaç köy ya da belediye tüzel kişiliklerine yararlanmaları amacıyla tahsisine Mera Komisyonları yetkilidir. Çünkü sonraki dönemlerde mera, yaylak ve kışlaklardan yararlanma iddiaları ancak Mera Kanununun 21/1 maddesi gereği özel sicildeki kayda göre ispatlanabilir. O yüzden hak sahibi olabilmek için öncelikle lehe tahsis kararı bulunmalıdır....

    Meralar üzerinde, aidiyet iddiasıyla, elatmanın önlenmesi, tapu iptali mera olarak sınırlandırma veya tespitin iptali ve mera olarak sınırlandırma davaları açılabilir. Davayı, yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da Hazine açabilir. Davayı açan köy muhtarının veya Belediye Başkanının davayı kabule, vazgeçmeye ya da sulha yetkisi yoktur. Mera yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanabilir. Tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmada ileri sürdükleri verileri tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun yeterince araştırılması gerektiğinde, köyün kuruluş tarihinin İçişleri Bakanlığı aracılığıyla araştırılması ve köyün kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir....

      Bunların dışındaki örneğin, tapu kaydı olan bir yerin mera, yaylak veya kışlak olarak kullanılması amacıyla kanun kapsamı içine alınması ancak kamulaştırma yapılmasıyla mümkündür. Aksi takdirde, mülkiyet hakkı yok edilmiş olur. Bu genel açıklamalardan sonra, somut olaya gelince; Davada, 05.03.1951 tarihli 4 sayılı kök tapu kaydına dayanılmıştır. Tapu kaydının incelenmesinden kayıtta davacıların murisi Fahri Bulut’un 1/3 payı olduğu görülmektedir. Kaydın geçerli olup olmadığı veya kadastro çalışmaları yapılmışsa bu çalışmalarda bir başka taşınmaza revizyon görüp görmediği anlaşılamadığı gibi mahkemece de bu husus üzerinde durulmamıştır. Yukarıda belirtildiği gibi, bu kayıt geçerli ise ve kayıt kapsamı il mera komisyonu tarafından kışlak olarak Mera Kanunu kapsamına alınmışsa, kamulaştırma işlemi yapılmaksızın bu mümkün olmayacağından mera komisyonu kararının tapu kaydı ile sınırlı olarak iptali gerekir....

        Mera, yaylak ve kışlaklara ilişkin uyuşmazlıklarda, kimlerin dava açabileceğine ilişkin yasal düzenleme yoktur. Ancak devletin hüküm ve tasarrufu altındaki meralar üzerinde, aidiyet iddiasıyla elatmanın önlenmesi, tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma veya tesbitin iptali ve mera olarak sınırlandırma istemiyle açılacak davaları, taşınmazın bulunduğu köy yada Belediye tüzel Kişiliği açabileceği gibi doğrudanlık ilkesi uyarınca bu meradan yararlanma hakkı olan köy yada Belediye halkından bir yada birkaç kişi de açabilir....

          Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliği ya da Hazine tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açabilir. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir. Tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmasında ileri sürdükleri kayıtların tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun araştırılması, gerektiğinde köyün kuruluş tarihinin İçişleri Bakanlığından sorulması ve köyün kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir....

            Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.03.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, 132 ada 41 parsel sayılı taşınmazın 1937 tarih ve 294 tahrir numaralı mera vergi kaydı kapsamı içerisinde kaldığını, kadastro tespiti sırasında davalı adına tescil edildiğini, tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasını istemiştir....

                Mahkemce, dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda gösterilen kısmının toprak yapısı ve bitki örtüsü itibariyle tarım arazisi olmayıp mera vasfında olduğu, taşınmazın kadimden bu yana köy halkı tarafından mera olarak kullanıldığı, gerekçesiyle davanın kabulü ile 111 ada 21 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 4360,20 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına, kalan kısmın tespit maliki üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa ... olan arazi parçasıdır....

                  HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1155 KARAR NO : 2022/1548 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TEKMAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2018/125 ESAS - 2020/12 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Tapu İptali Ve Yayla Olarak Sınırlandırma) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu 2.196,313 m2'lik yayla niteliğindeki taşınmazın davalı köy adına tescil gördüğünü, dava konusu taşınmazın Muş il sınırları içerisinde kaldığını, bu nedenle dava konusu taşınmazın davalı köy lehine tescil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalarının kabulüne karar verilerek, dava konusu taşınmazın tapusunun iptalini, işbu taşınmazın kullanımının müvekkili olduğu köylere ait olduğunun tespit edilmesini ve müvekkili olduğu köyler lehine yaylak özel siciline ve tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.04.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.01.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteğinin değer yönünden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiş, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ... merası olarak sınırlandırılmasına ve ... siciline ... Merası olarak kaydına karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu