"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman savına dayalı tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, ... Kasabası 3193, 3194 ve 3195 parsel nolu taşınmazların hem arazi kadastro sırasında, hem de 4342 Sayılı Yasa hükümlerine göre mera olarak sınırlandırıldığını; ancak, orman sayılan yerlerden olduklarını iddia ederek mera sınırlamasının iptalini ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece süresi içinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman savına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
tespitinin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın kadim mera olduğunu, ayrıca davalının dava konusu taşınmaz üzerinde zilyedliğinin, kullanımının bulunmadığını, davalı lehine zilyedlik şartları bulunmamasına rağmen hukuka aykırı olarak davalı adına tescil işleminin yapıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera vasfıyla sınırlandırılması ve mera özel siciline yazılmasına karar verilmesini talep edilmiştir....
Meralar üzerinde, aidiyet iddiasıyla, elatmanın önlenmesi, tapu iptali mera olarak sınırlandırma veya tespitin iptali ve mera olarak sınırlandırma davaları açılabilir. Davayı, yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da Hazine açabilir. Davayı açan köy muhtarının veya Belediye Başkanının davayı kabule, vazgeçmeye ya da sulha yetkisi yoktur. Somut olayda, davacı tarafa keşif sırasında 94 parselle ilgili davasından vazgeçmiştir. 442 sayılı Köy Kanununun 37/7.maddesi uyarınca köy muhtarı, köy tüzel kişiliğine ilişkin davalarda köyü temsil ile yetkili olup davayı kabul ve davadan feragate mezun bulunmamaktadır. Bu durumda 94 parselle ilgili davacı köy muhtarınının feragate yetkisi bulunmadığından feragat nedeniyle davanın reddi doğru değilse de temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamış, sadece yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir....
Meralar üzerinde, aidiyet iddiasıyla, elatmanın önlenmesi, tapu iptali mera olarak sınırlandırma veya tespitin iptali ve mera olarak sınırlandırma davaları açılabilir. Davayı, yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da Hazine açabilir. Davayı açan köy muhtarının veya Belediye Başkanının davayı kabule, vazgeçmeye ya da sulha yetkisi yoktur. Mera yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanabilir. Tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmada ileri sürdükleri verileri tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun yeterince araştırılması gerektiğinde, köyün kuruluş tarihinin İçişleri Bakanlığı aracılığıyla araştırılması ve köyün kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir....
Mahkemece 4342 Sayılı Yasada öngörülen 30 günlük itiraz süresine uyulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 3 Mart 1998 tarihinde yürürlüğe giren 4342 Sayılı Mera Yasasının 13/5. maddesi ile "komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi ve tebligatı gerektiren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde Asliye Hukuk mahkemesinde dava açılabileceği" hükümleri getirilmiş, aynı Yasanın 21. maddesinde "tahsis kararında belirtilen haklara tahsisin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tesbitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği" öngörülmüştür. 4342 Sayılı Mera Yasası hükümlerine göre, mera, yaylak ve kışlakların tesbit ve tahdit (sınırlandırma) işlemleri yasal yollardan geçip kesinleşmedikçe mera komisyonları tarafından tahsis kararı verilemez. Mera komisyonunun verdiği tahsis kararları valilik onayı ile yürürlüğe giren ve bundan sonra 13. madde hükmüne göre ilan ve ilgili kuruluşlara tebliğ edilir....
Kanunu'nun 16/B maddesinde ise, "mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır. Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler." hükmü yer almıştır. Anılan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, kamu orta malı olarak sınırlandırma noktasında, taşınmazın mera ya da yaylak olması arasında herhangi bir fark bulunmadığı görülmektedir. Kaldı ki, davacı tarafın çekişmeli taşınmazın yaylak olarak sınırlandırılmasına ilişkin talebi, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince aynı zamanda mera olarak sınırlandırma istemini de içermektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2020 NUMARASI : 2019/84 ESAS - 2020/64 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar KARAR : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle, Çankırı ili, Şabanözü ilçesi, Karakoçaş köyünde bulunan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 197 Ada A parsel numaralı 17.586,55 m2 ve 106 Ada B parsel numaralı 29.081,83 m2 yüzölçümlü taşınmazları kiralamak istediğini, T2 bahsi geçen taşınmazları 12.11.2018 tarih ve 808 nolu kararla tapulama harici alanın Karakoçaş köyü adına mera olarak tescil ettiğini ve işlemlerin eksik yapıldığını belirterek mera komisyon kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.10.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, mera iddiasıyla mülkiyeti davalılara ait 102 ada 10 sayılı parselin tapu kaydının iptali ve mera olarak sınırlandırılması isteminde bulunmuştur. Davalılar, taşınmazın kadim tarım arazisi olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan keşif ve bilirkişinin dosyaya sunduğu rapor dikkate alınmak suretiyle dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.10.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan bir kısmı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, mera iddiasıyla mülkiyeti davalılara ait 102 ada 9 sayılı parselin tapu kaydının iptali ve mera olarak sınırlandırılması isteminde bulunmuştur. Davalılar, taşınmazın kadim tarım arazisi olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan keşif ve bilirkişinin dosyaya sunduğu rapor dikkate alınmak suretiyle dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.10.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, mera iddiasıyla mülkiyeti davalılara ait 102 ada 12 sayılı parselin tapu kaydının iptali ve mera olarak sınırlandırılması isteminde bulunmuştur. Davalılar, taşınmazın kadim tarım arazisi olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan keşif ve bilirkişinin dosyaya sunduğu rapor dikkate alınmak suretiyle dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir....