WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2020/144 ESAS - 2021/406 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Meraya Elatmanın Önlenmesi Ve Kal.)...

Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

    Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m. 3, 4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

      Dava konusu taşınmaz kadastro çalışmaları sırasında 104 ada 1 parsel numarasını almışsa da; 2003 yılında Bilecik İl Tarım Müdürlüğüne bağlı Mera Komisyonunca yapılan çalışmalar sonucunda mera olarak Sorguncukahiler köyü tüzel kişiliği adına tahsis edilmiştir. Bu köyde kadastro sonuçları 20.10.2008 ve 20.11.2008 tarihleri arasında ilan edilmiş ve 21.11.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Kadastro çalışmalarından önce 2003 yılında yapılan Mera Komisyonu çalışmaları sonucunda dava konusu taşınmazın mera olarak sınırlandırılması ve tahsisi kesinleşmiş, özel siciline kaydedilmesi içinde 28.11.2005 tarihli yazıyla Tarım İl Müdürlüğünce evraklar Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilmiştir. Tapu Sicil Müdürlüğünce de özel siciline 104 ada 1 parsel 65.678,95 m2 yüzölçümlü olarak kaydedilmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakları kullanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye aitttir. Bu yerler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Dosya kapsamında celp edilen belge ve bilgilerin incelenmesinde, davaya konu Kayseri İli, Bünyan İlçesi, Kösehacılı Mahallesinde bulunan 105 ada 31 parselinin 104 ada 137 parsel, 102 ada 8 parsel ve 101 ada 24 parsel nolu mera parsellerinin öncesinde ham toprak olarak kadastro gördüğü, sonrasında il mera tahsis komisyonunun 06/08/2009 tarih ve 520 sayılı kararı ile meraya çevrildiği, 2010 yılı Şubat ayı itibariyle mera vasfı ile Hazine adına tescil edilmiş olduğu, yani söz konusu mera parsellerinin kadimden beri mera vasfına haiz olmadıkları, sonradan vasıf değişikliği ile mera statüsünü kazandıkları, tahsisli mera oldukları, bunun üzerine söz konusu mera parsellerinin mera statüsünü kazandıkları 2010 yılı Ocak ayından davalı tarafından tecavüz edildiği iddia olunan 2019 yılı Kasım ayına kadarki tarih aralığında taşınmazların mera vasfını kazanmasına yönelik iş ve işlemlerin yapılıp yapılmadığının, varsa yapılan iş ve işlemlerin...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/05/2019 NUMARASI : 2013/55 2019/224 DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Edirne ili Meriç ilçesi Olacak köyü hudutları dahilinde bulunan 268, 277, 284, 609, 617, 630, 702, 1055 ve 1168 nolu parsellerin İl Mera Komisyonunca mera olarak tespit edildiğini, ancak dava konusu parsellerin tamamının kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kaldığından müvekkilince İl Mera Komisyonu Başkanlığı'na itiraz edildiğini, İl Mera Komisyonunca itirazın süresinde olmadığından bahisle reddedildiğini, İl Mera Komisyonu'nun red kararı iptali için Edirne İl İdare Mahkemesine dava açtıklarını, İdare Mahkemesi'nin bu davaları bakmaya Adli yargı görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verdiğini, İl Mera Komisyonu her ne kadar itirazı süresinde yapılmadığından bahisle reddetmişse de ret kararının doğru olmadığını, çünkü 4342 Sayılı Mera Kanunu'nun 13. maddesinin...

        Dava, mera komisyon kararının iptali ve taşınmazın orman olarak tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davalı İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık il Müdürlüğü husumetiyle davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve Kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacı Orman İşletmesi, mera özel sicilindeki kaydın iptali ile 4342 sayılı Kanuna göre mera komsiyonu tarafından yapılan tespit, tahdit ve tahsisin iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. 4342 sayılı Mera Kanununun Mera, Yaylak ve Kışlakların Hukuki Durumu kenar başlıklı 4.maddesinde, mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyelere ait olduğu, bu yerlerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu açıklanmıştır. Aynı Kanunun 6.maddesinde; mera yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca (Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı) yapılacağı ifade edilmiştir....

        Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

          Bu yerler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.Komisyonun henüz görevine başlamadığı yerlerde, evvelce çeşitli kanunlar uyarınca yapılmış olan tahsislere ve teessüs etmiş teamüllere göre; mera, yaylak ve kışlakların köy veya belediye halkı tarafından kullanılmasına devam olunur. Mera, yaylak ve kışlaklar; özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zaman aşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz. Ancak, kullanım hakkı kiralanabilir. Kiralama ilkeleri yönetmelikle belirlenir....

          Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

            UYAP Entegrasyonu