Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2022 NUMARASI : 2021/237 ESAS - 2022/47 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Mera Tespit Komisyonu Kararının İptali) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, T17 İl Mera Komisyonu Başkanlığının Erzurum, Yakutiye ilçesi, Akdağ Mahallesi, 12685 ada 1, 19, 29, 1142 parsel sayılı meraların kullanım hakkının Akdağ Mahallesi ve Kuzgun Mahallesine verilmesine dair 28.05.2021 tarih ve 11 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacıların aktif husumetleri bulunmadığı gibi müvekkiline husumetin yöneltilemeyeceğini, mera tahsis çalışmalarının 4342 sayılı yasa ve Mera Yönetmeliğine usulüne uygun şekilde yerine getirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Erzurum 3....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği yada taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin yada Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise yada kadim kullanma hakkına dayanılabilir....
Umuma ait çayır ve otlak yerlerinin kullanılmasında ve bunlardan faydanılmasında mera yaylak ve kışlaklara ilişkin hükümler uygulanır." Az yukarıda yer verilen Mera Kanunu'nun 4.maddesinin 5.fıkrasında açıkça umuma ait çayır ve otlakların da mera, yaylak ve kışlakların kullanılması hükümlerine tabi tutulduğu, dolayısıyla çayırlık vasfında olan taşınmazlar yönünden de 4.maddeye aykırı kullanım olması halinde tıpkı mera parseline yapılan tecavüz nedeniyle ortaya çıkan zararın giderilmesi için gerekli olan eski hale getirme bedelinin zararı verenden talep edilmesi mümkün olacaktır. Her ne kadar ilk derece mahkemesince, davaya konu yerin kadim mera olmaması ve tahsis kararından sonra masraf yapılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bu değerlendirmenin usul ve yasaya uygun olduğundan söz edilemez....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m. 3 ve 4).31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de kanun hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/770 KARAR NO : 2021/423 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOZDOĞAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Mera, Yaylak ve Kışlağa İlişkin Davalar (Mera KARAR : Bozdoğan Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.01.2019 tarih ve 2018/137 Esas 2019/18 Karar sayılı kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Meraya müdahalenin tespiti için 3091 sayılı yasa uygulanırken mera, yaylak ve kışlaklara vaki olan tecavüzlerin giderilmesi ile ilgili giderler İl Müdürlüğüne gönderilen Mera Hizmetleri Ödeneğin ilgili kaleminden karşılanarak, 3091 sayılı işlem tamamlanınca bu gibi yerlere tecavüzde bulunanlardan ilgili mevzuatına göre tahsil edilerek Mera Hizmetleri Hesabına aktarımı sağlanacağından, hazinenin her iki talebine ilişkin bedellerin toplamının hüküm altına alınması doğru değildir. Tespit masrafını yapan ve yatırılacağı hesap ve de usulü farklı olduğundan, tespit çalışmalarında görevli personelin geçici görev yolluğuna ilişkin giderin tazmini meranın eski hale getirme bedeline eklenmek suretiyle istenemez. 26/10/2015 tarihli men kararında dava konusu parsel dışında üç parsel yönünden de karar verilmiş olduğu ve kararın 5....
Dava, Tarım ve Köy İşleri Baykanlığı tarafından açılan elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemine ilişkindir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesinde meraların hukuki durumu belirlenmiş, 5.maddesinde ise mera olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6 maddede tesbit ve tahdit işlemlerinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılacağı bildirilmiştir. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralarda Hazinenin mülk sahibi olarak dava açma hakkı vardır. Mera Kanununun 6.maddesinde mera, yaylak ve kışlakların tesbit, tahdit ve tahsisinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığıca yapılacağı belirtilmiş olup, bakanlığın yetkisi tesbit, tahsis ve tahsisin değiştirilmesi ile sınırlı olduğundan anılan bakanlığın genel mahkemede mera, yaylak ve kışlaklar hakkında onları koruma ya da sahiplenmeye yönelik dava açma hakkı açık bir hükümle tanınmamıştır....
Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....