"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.09.2014 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 09.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, davalının ... Mahallesi 522 no’lu mera parseline 865,41 m2’lik kısımda tarla olarak, 374 no’lu mera parselinde ise 315,62 m2’lik kısmını silo yaparak, 153 m2’lik kısmını bahçe olarak ve 26,01 m2’lik kısmını da silo ve yemlik yaparak kullandığını belirterek, meraya elatmanın önlenmesini, yapıların ve muhdesatın kal’ini istemiştir....
DELİLLER : Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Zile Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 02/03/2023 tarih, 2022/244 esas 2023/90 karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; mera, yaylak ve kışlağa ilişkin davalar (mera tespit komisyonu kararının iptali) istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; Yine; HMK'nun 357. Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz."...
Gerçekten kural olarak, mera tahsis amacında değişiklik yapılmadan mera, yaylak ve kışlaklar yasada gösterilenlerden başka şekilde yararlanma olanağı bulunmamaktadır. Ancak, 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 14. maddesinde yazılan koşullar varsa yasanın 15. maddesine göre komisyon teklifi üzerine valiliğin onayı ile tahsis amacında değişiklik yapılabilir. Somut olayda da; 117 ada 104 parsel sayılı mera vasıflı taşınmazın tahsis amacında kısmen değişiklik yapılmış ve dava konusu yapılan taşınmaz 109 parsel sayısı ile içme suyu projesi uygulaması amacıyla mera vasfından çıkarılmıştır. Eldeki davada amaç, bu taşınmaza elatmanın önlenmesini sağlamak olduğundan dava, yargılama aşamasındaki gelişmeyle idari nitelikteki mera tahsis amacında yapılan değişiklik kararının iptaline dönüşmüştür. Mahkemece bu saptama yapılarak görevsizlik kararı verilmesinde bir yanılgı yoktur....
Köyü, ... ve diğerlerinin elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yapıların kal’ini istemişlerdir. Davalılar davaların reddini savunmuşlardır. Mahkemece, birleştirilen davaların reddine, asıl davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişinin 18.03.2013 günlü raporunun eki krokide gösterilen sınırlar içerisindeki kısma davalı ...’nün elatmasının önlenmesine karar verilmiştir. Hükmü, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmişlerdir. Asıl ve birleştirilen davalar, meraya elatmanın önlenmesi ve kal; birleştirilen diğer dava tapulu taşınamza elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Yargılama sırasında yürürlüğe giren On Dört İlde Büyükşehir ...si Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanun uyarınca davacı ..., ... Köyü ve ...li köylerinin tüzel kişiliği sona ermesi nedeniyle davacı köylerin bağlı bulunduğu ...ler davada taraf olarak yer aldıklarından taraf teşkili sağlanmıştır....
Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meraya elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. 3. Değerlendirme 1. Davacı Hazine, 208 ada 3 parsel sayılı mera parseline elatmanın önlenmesi ve kâl isteminde bulunmuştur....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar ... mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3,4) 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...... başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden ... başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MERA, YAYLAK VE KIŞLAĞA İLİŞKİN DAVALAR -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, yaylak iddiası ile açılan elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,20.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Dava konusu 145 ada 56 parsel sayılı taşınmaz 05.12.2009 tarihinde kadastro çalışmaları sonucu mera olarak sınırlandırılmış olup Mera Komisyonu tarafından 06.04.2012 tarih ve 7 nolu kararı ile mera olarak tahsisi edilmiştir. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu Ziraat mühendisi ..... ve yine talimat ile Ziraat Mühendisi .... tarafından düzenlenen raporlarda dava konusu 56 parselin mera vasfında olduğu ve üzerindeki yapıların kalıcı nitelikte olduğu, kal'i gerektiği bildirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.08.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve meranın aidiyetinin tespiti ve birleşen dava ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 25.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadim yararlanma hakkına dayalı olarak meraya elatmanın önlenmesi, meranın aidiyetinin tespiti ve meranın davacı köy adına özel siciline tescili istemiyle açılmıştır....