Köyünde 1991 yılında ilan edilen kadastro sırasında, 2726 parsel sayılı ....350,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliğinde ... adına tesbit edilmiş, dava dışı gerçek kişiler tarafından tespite itiraz edilmiş, kadastro mahkemesince tespit gibi tesciline karar verilmiş ve tescil edilmiştir. Daha sonra, 4342 sayılı Mera Kanununa göre çalışma yapan Mera Tesbit Komisyonunca ilgili parsel hakkında mera tespit, tahdit ve tahsisi yapılıp ilân edilmiştir. Davacı ... Yönetimi ........2009 tarihli dava dilekçesinde; ... ilçesi, ... köyü 2726 parsel sayılı taşınmazın mera tesbit komisyonu tarafından mera olarak tahsis edildiğini, taşınmazın üzerinin orman bitki örtüsü ile kaplı olduğunu ve meyilli olduğunu ileri sürerek, mera tesbit komisyonu tarafından yapılan tesbit ve tahsisin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir. Davacı ... Yönetiminin çevre parsellere aynı nedenle açtığı davalar, mahkemenin 2009/267 Esası ile birleştirilmiştir....
Yönetimi ....11.2009 tarihli dava dilekçesinde; Eşme ilçesi, Kıranköy köyü 2729 parsel sayılı taşınmazın mera tesbit komisyonu tarafından mera olarak tahsis edildiğini, taşınmazın üzerinin ... bitki örtüsü ile kaplı olduğunu ve meyilli olduğunu ileri sürerek, mera tesbit komisyonu tarafından yapılan tesbit ve tahsisin iptali ile taşınmazın ... vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir. Davacı ... Yönetiminin çevre parsellere aynı nedenle açtığı davalar, mahkemenin 2009/267 Esası ile birleştirilmiştir. Mahkemece 2009/267 Esas sayılı dava dosyasında yalnız 2727 parsel sayılı taşınmaz hakkında verilen mera tahsis kararının iptali ile aynı ada ve parsel numarası ile ... vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi tarafından birleşen dosyalar hakkında hüküm kurulmadığı iddiasıyla, davalı ... tarafından yargılama giderleri ve esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir....
Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir” hükmü getirilmiştir....
; 282. maddesinde ise hâkimin bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği kurala bağlanmıştır. 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 14. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan halinde; “Tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlaktan bu Kanunda gösterilenden başka şekilde yararlanılamaz....
Dava kesinleşmiş orman tahdidine dayalı, mera sınırlandırmasının ve mera komisyon kararının iptali ile orman vasfı ile tescil isteğine ilişkindir. Yörede 1974 yılında yapılan kadastro sırasında dava konusu taşınmazlar mera olarak sınırlandırılmış olup daha sonra mera olarak tahsis edildiğinden tapuda mera vasfı ile kamu orta malı olarak kayıtlıdır. Davacı Orman Yönetimi taşınmazın mera tespit komisyonunca mera olarak tahsis edildiği ancak taşınmazların orman vasfında olduğu iddiasıyla dava açmıştır....
Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa ... olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meralar üzerinde, aidiyet iddiasıyla, elatmanın önlenmesi, tapu iptali mera olarak sınırlandırma veya tespitin iptali ve mera olarak sınırlandırma davaları açılabilir. Davayı, yararlanma ... olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da Hazine açabilir. Davayı açan köy muhtarının veya Belediye Başkanının davayı kabule, vazgeçmeye ya da sulha yetkisi yoktur. Mera yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanabilir....
Bu nedenle; hüküm fıkrasının 1. paragrafında yer alan sayılı kelimesinden sonra gelen “taşınmazın mera olan vasfının iptali” cümlesi kaldırılarak, yerine “taşınmaza ilişkin mera komisyonu tarafından yapılan mera tesbit ve tahdit çalışmaları ile tahsis çalışmalarının iptaline ve taşınmazın mera olan kaydının iptali” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA 30/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi....
ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir....
Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, ... adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra ... tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek ... adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, ...ce herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda ... adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce ...ye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir" hükmü getirilmiştir....
tapu iptali ve tescil istemiştir....