Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mera Kanunu'nun 11. maddesinde, "Komisyon; bölgenin ekonomik durumunu, iklim özelliklerini, toprak işleme esaslarını, arazi kullanma şekillerini ve kullanma kabiliyet sınıflarını dikkate alarak mevcut mera, yaylak ve kışlaklar ile bu amaçla kullanılabilecek diğer alanları, sulama ve geçit yerlerini tespit eder ve haritaları üzerinde belirler. Köy veya belediyenin münferiden veya müştereken yararlanacağı mera, yaylak ve kışlak ihtiyacının belirlenmesinde, bu alanların karakter ve otlatma kapasitesi, bitkisel ve hayvansal gelişme ve otlatılacak hayvan miktarı dikkate alınır. Hesaplamada, bir büyükbaş hayvan birimi için verilmesi gerekli olan mera, yaylak ve kışlak alanı üzerinden o yerlerdeki çiftçi ailelerinin otlatma hakkı bulunur." hükmü bulunmaktadır....

    bulunduğu konularında uzman bilirkişiden gerekçeli, denetime açık rapor alınması, tescili istenen taşınmaz bölümlerinin her iki hava fotoğrafları üzerinde işaretlenmesi, bundan ayrı kadim ve tahsisli mera-yaylak kayıt ve belgeleri ile haritalar ve komşu parsellere ilişkin tapu ve vergi kayıtlarının teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanması, komşu köyler halkı arasından seçilen yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri gereğince davetiyeyle keşif yerine çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, dava konusu taşınmazın kadim ve tahsisli mera-yaylak kayıtları kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, şayet anılan kayıtlar kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde, bu taktirde kadim mera ve yaylak araştırmasının yapılması, dava konusu taşınmazın kadim meradan ve yaylakdan açılmak suretiyle elde edilen yerlerden olup olmadığının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa...

      O halde, öncelikle komşu parsellerin tesbitine dayanak alınan belgeler getirtilmeli; davacıların delilleri toplanmalı; taşınmazın bulunduğu yörede kayıtlı mera ve yaylak bulunup bulunmadığı ilçe tarım müdürlüğü, il tarım müdürlüğü ve il özel idaresinden sorulmalı, varsa kroki ve haritaları getirtilmeli, kayıtlı mera bulunmaması halinde taşınmazın öncesinin kadim mera olup olmadığının tesbiti için komşu köylerde ikamet ..., taşınmazı bilenler arasından yerel bilirkişi saptanmalı, yine aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ile birlikte bir ... elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, kayıtlı mera ve yaylak olması halinde haritaları uygulanarak mera veya yaylak kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli; kayıtlı mera bulunmaması halinde ise, komşu köylerde ikamet eden kişiler arasından seçilen yerel bilirkişi ile tarafların aynı yöntemle gösterecekleri tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu saptanmalı; komşu parsellere uygulanan dayanak tapu kaydı yöntemince...

        Mera ve yaylaya elatmanın önlenmesini isteme hakkı kural olarak Hazine ile yararlanan köy veya belediye tüzel kişiliklerine aittir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın 4/1 maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alınmış olduğundan, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla dava açma hakkının varlığını kabul etmek gerekir....

          Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan  taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir” hükmü getirilmiştir....

            Umuma ait çayır ve otlak yerlerinin kullanılmasında ve bunlardan faydanılmasında mera yaylak ve kışlaklara ilişkin hükümler uygulanır." Az yukarıda yer verilen Mera Kanunu'nun 4.maddesinin 5.fıkrasında açıkça umuma ait çayır ve otlakların da mera, yaylak ve kışlakların kullanılması hükümlerine tabi tutulduğu, dolayısıyla çayırlık vasfında olan taşınmazlar yönünden de 4.maddeye aykırı kullanım olması halinde tıpkı mera parseline yapılan tecavüz nedeniyle ortaya çıkan zararın giderilmesi için gerekli olan eski hale getirme bedelinin zararı verenden talep edilmesi mümkün olacaktır. Her ne kadar ilk derece mahkemesince, davaya konu yerin kadim mera olmaması ve tahsis kararından sonra masraf yapılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bu değerlendirmenin usul ve yasaya uygun olduğundan söz edilemez....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/276 KARAR NO : 2022/505 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2021 NUMARASI : 2019/2 ESAS, 2021/438 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak ve Kışlağa İlişkin Davalar (Mera Tespit Komisyonu Kararının İptali) KARAR : Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25/10/2021 tarih, 2019/2 esas 2021/438 karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirketin Osmancık İlçesinde toprak hafriyatı yaparak faaliyetin sürdürdüğünü, davacı şirketin faaliyetleri kapsamında Çorum İli, Osmancık İlçesi, Yeni Danişment Köyü 141 Ada 131 Parsel'de bulunan ve ham toprak vasıflı olarak Hazine adına kayıtlı 181.364,26 m2 yüzölçümlü taşınmaz üzerinde toprak hafriyatı...

            Hazinece bu nitelikteki taşınmazlar hakkında ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları aleyhine açılan davalar sonucunda Hazine adına tesciline veya mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen, kesinleşen ve henüz tapuda işlemleri yapılmamış olan taşınmazlar hakkında da aynı hüküm uygulanır. Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin Hazinece açılan davalardan, taşınmazların emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden hesaplanacak bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Bu hüküm, henüz dava açılmamış taşınmazlar hakkında da uygulanır....

              Hazinece bu nitelikteki taşınmazlar hakkında ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları aleyhine açılan davalar sonucunda Hazine adına tesciline veya mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen, kesinleşen ve henüz tapuda işlemleri yapılmamış olan taşınmazlar hakkında da aynı hüküm uygulanır. Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin Hazinece açılan davalardan, taşınmazların emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden hesaplanacak bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Bu hüküm, henüz dava açılmamış taşınmazlar hakkında da uygulanır....

                Hazinece bu nitelikteki taşınmazlar hakkında ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları aleyhine açılan davalar sonucunda Hazine adına tesciline veya mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen, kesinleşen ve henüz tapuda işlemleri yapılmamış olan taşınmazlar hakkında da aynı hüküm uygulanır. Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin Hazinece açılan davalardan, taşınmazların emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden hesaplanacak bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla vazgeçilir. Bu hüküm, henüz dava açılmamış taşınmazlar hakkında da uygulanır....

                  UYAP Entegrasyonu