Davalı Sarıharman Köyünü temsilen köy muhtarı Hamdi Karaman 15/08/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Koyulhisar Sarıharman Köyü 120 ada 85 ve 86 parsel sayılı taşınmazların Sivas Mera Komisyonu tarafından yapılan mera/yayla tespit ve tahsis işlemleri sonucu 20/02/2014 tarih ve 424 sayılı kararla davalı Sarıharman köyüne tahsis edildiğini, tahsis işlemlerinin ilana çıktığını, süresi geçtikten sonra açılan davanın süre yönünden reddini, tahsis cetveli ilanının kesinleştiğine karar verilmesini, kadastro tutanağı kesinleştiğinden dava davacı tarafından açılmadığını, diğer yönden davanın konusunun mera komisyon başkanlığının işleminin iptali olduğunu, husumet yönünden itirazları ile davanın davalısının mera komisyonu başkanlığı olmasını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2022 NUMARASI : 2021/237 ESAS - 2022/47 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Mera Tespit Komisyonu Kararının İptali) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, T17 İl Mera Komisyonu Başkanlığının Erzurum, Yakutiye ilçesi, Akdağ Mahallesi, 12685 ada 1, 19, 29, 1142 parsel sayılı meraların kullanım hakkının Akdağ Mahallesi ve Kuzgun Mahallesine verilmesine dair 28.05.2021 tarih ve 11 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacıların aktif husumetleri bulunmadığı gibi müvekkiline husumetin yöneltilemeyeceğini, mera tahsis çalışmalarının 4342 sayılı yasa ve Mera Yönetmeliğine usulüne uygun şekilde yerine getirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Erzurum 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mera komisyon kararının iptali ve tescil ... ile Hazine, Ilıkaynak Köyü Tüzel Kişiliği, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı aralarındaki mera komisyon kararının iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Van 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "...eldeki davada yapılan değerlendirmede yukarıda bahsi geçen tüm deliller ve belgeler toplanmış, yine yukarıda bahsi geçen ziraat bilirkişisi raporunda dava konusu iptali istenen tahsis komisyonu kararında belirtilen meraya davacı köyün de davalı köyün de ihtiyacının bulunmadığını, kendi ihtiyaçlarını karşılayacak başka meralarının bulunduğu ve bu meraların iki köye de fazlasıyla yeteceği uzman bilirkişi tarafından tespit edildiğinden, her ne kadar dava konusu mera nitelikli taşınmaza kimin ihtiyacı olduğunu belirlemeye yönelikse de davanın esas konusu bu taşınmazın mera vasfı ile mera olarak bir köye tahsis kararından ibaret olan Sivas mera komisyonunun 20/02/2014 tarih ve 424 sayılı tahsis kararının iptaline ilişkin olup dolayısıyla somut uyuşmazlığın tapu iptal tescile yönelik olmayıp değeri para ile ölçülebilen bir dava olmadığı bu nedenle vekalet ücretine maktu olarak hükmedilmesine karar verilmiştir..." gerekçesiyle...
Mahkemece, 101 ada 2 parsele ilişkin davanın reddine, 101 ada 3 parsele yönelik davanın kabulüne, 101 ada 3 parselin tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine, hükmün red ve avukatlık ücretine ilişkin bölümleri davacı vekili, kabule ilişkin bölümü davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Dava konusu 101 ada 2 ve 3 parsel, ahır, samanlık, garaj ve tarla niteliğinde olup, 1969 yılında yapılan Toprak Komisyonu çalışmaları sırasında hali ve taşlık niteliğinde tespit dışı bırakıldığı ve ... tarafından 1984 yılından itibaren kullanılmaya başlandığı ancak, kazanma koşullarının gerçekleşmediği açıklanarak 26.11.1998 ve 24.06.1999 tarihlerinde belgesizden Hazine adına tespit edilmiş, tutanakların 06.01.2000 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapu kaydı oluşmuştur. Dava; TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi uyarınca iptal ve tescil isteğine ilişkindir....
Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir....
Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir....
Tarım İl Müdürlüğü Mera Komisyonunun 16/03/2007 tarih ve 2007/10 K. sayılı kararı ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yaylak vasıflı yerlerden olduğuna karar verildiğini, ilgili kararın süresi içinde askıya çıkarıldığını ve kanunî süresi içinde dava açtıklarını, zilyet ve maliki olduğu dava konusu taşınmazların 4342 sayılı Kanunun tarifindeki gibi kadimden beri mera, yaylak ve kışlak olarak kullanılan yerlerden olmadığını, kadimden beri bu şekilde kullanılmayan, aksine evvelinden beri tarım amaçlı kullanılan ve tapu kayıtlarında da tarla vasfında gözüken ve halen de tarla olarak kullanılmaya devam edilen arazilerinin de bu vasıf dışına çıkarılarak yaylak olarak tahsis edilmesinin mümkün olmadığını, yörede kanunda yer alan yaylak tanımına uygun bir kullanım halinin yani çiftçilik ile uğraşarak yazı geçirmek veya hayvan otlatmak üzere taşınmazların kullanımının da sözkonusu olmadığını, ayrıca, iptale konu komisyon kararında yaylak olarak tahsisi öngörülen alanların tam olarak nereyi...
Köyü, ... mevkiinde bulunduğu kayıt örneğinde yazılıdır. 4342 sayılı Mera Kanununun 5. maddesinde mera kaynaklarının neler olabileceği sıralanmış, bunların arasında Hazinenin mülkiyetinde bulunan arazilerden etüd sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak yararlanılabileceği anlaşılan yerler de gösterilmiştir. Kısaca, Hazinenin özel mülkiyetindeki bir taşınmazdan mera olarak yararlanılması mümkünse bu tür bir yer teknik ekipler ve komisyon tarafından mera kaynakları arasına alınabilir. Ne var ki, anılan yasanın 9. maddesi hükmüne göre bu tür bir taşınmazın belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunduğu saptanırsa mera olarak sınırlandırılabilmesi için tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınması gerekir. Eldeki uyuşmazlıkta mahkemece, 102 ada 19 sayılı parselin belediye veya mücavir alanı sınırları içerisinde kalıp kalmadığı, kalmakta ise Maliye Bakanlığından izin alınıp alınmadığı sorulup saptanmamıştır....
Meradan yararlanma hakkı olan köy ve belediyeler mera olarak sınırlandırılma, yoksun kaldıkları yararlanma nedeniyle haksız elatmanın kaldırılmasını, hayvanlarının yararlanamaması sebebiyle ot bedelini, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, mera olarak sınırlandırılmasını,haksız elatmanın giderilmesini ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin GıdaTarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır....