Hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 9. maddesinin 4916 sayılı Yasanın 27. maddesi ile eklenen 7. fıkra gereğince; “Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetindeki arazilerin mera, yaylak ve kışlak olarak tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınır.” Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlar 3402 sayılı Kadastro Kanununun “Kamu malları“ başlıklı 16. maddesinin ( C ) bendinde sayılmıştır. Dava konusu 45 sayılı parsel taşınmaz da komisyon kararındaki diğer bir çok taşınmaz gibi "mera" olarak vasıflandırılmış olduğundan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan olmayıp, kamunun ortak kullanmasına ayrılan yerlerden olduğundan mera komisyonu çalışmalarından önce bu tür bir taşınmaz için Maliye Bakanlığından izin alınması gerekmez....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; "bilirkişi raporunda taşınmazın mera olmadığının tespit edildiğini, bu nedenle kararın hatalı olduğunu, husumet yönündeki değerlendirmenin de doğru olmadığını" ifade ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, mera tespit komisyonu kararının iptali isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera tespitine itiraz ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... Köyü 103 ada 27 parsel sayılı taşınmazın, yörede 1996 tarihinde yapılan ve 04.02.2000 tarihinde kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalmasına ve eylemli orman olmasına rağmen Mera Tespit ve Tahdit Komisyonu tarafından mera olarak sınırlandırıldığı iddiasıyla kera komisyonu tespitinin iptalini ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın süreden reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, mera tespitine itiraz ve tescile ilişkindir....
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü (İl Mera Komisyon Başkanlığı) 26.02.2014 tarih ve 03 sayılı kararı ile ... ili ... ilçesi ... köyü sınırları içerisinde bulunan 178 ada 1 nolu parselin mera olarak tespit edilip, ... köyü tüzel kişiliğine tahsis edildiği, İl Mera Komisyonu tarafından yapılan çalışmaların 21.04.2014 tarihinde askıya çıkartılarak ilan edildiği, dava konusu taşınmaz her ne kadar Mera Komisyonu başkanlığı tarafından mera olarak tespit edilmiş ise de müvekkil idare tarafından yapılan 09/05/2014 tarih ve 2014/20 sayılı inceleme raporunda dava konusu taşınmazın Kahta serisi 292 ve 293 nolu bölmelerle aynı nitelikte olduğu, üzerlerinde çam fidanların bulunduğu, etrafındaki toprak yapısıyla aynı nitelikte olduğu, civarın ... arazisi ile aynı vasıfta olduğu tespit edildiğinden İl Mera Komisyonu Başkanlığı tarafından mera olarak tespit edilen ... ili ... ilçesi ... köyü 178 ada 1 nolu parselin mera vasfının iptali ile ... vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesini...
Hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 9. maddesinin 4916 sayılı Yasanın 27. maddesi ile eklenen 7. fıkra gereğince; “Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetindeki arazilerin mera, yaylak ve kışlak olarak tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınır.” Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlar 3402 sayılı Kadastro Kanununun “Kamu malları“ başlıklı 16. maddesinin ( C ) bendinde sayılmıştır. Dava konusu “çayır” vasıflı 1667 parsel numaralı taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan olmayıp, kamunun ortak kullanmasına ayrılan yerlerden olduğundan mera komisyonu çalışmalarından önce bu tür bir taşınmaz için Maliye Bakanlığından izin alınması gerekmez....
Hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 9. maddesinin 4916 sayılı Yasanın 27. maddesi ile eklenen 7. fıkra gereğince; “Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetindeki arazilerin mera, yaylak ve kışlak olarak tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınır.” Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlar 3402 sayılı Kadastro Kanununun “Kamu malları“ başlıklı 16. maddesinin (C) bendinde sayılmıştır. Dava konusu “buzağlık” vasıflı 313 parsel numaralı taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan olmayıp, kamunun ortak kullanmasına ayrılan yerlerden olduğundan mera komisyonu çalışmalarından önce bu tür bir taşınmaz için Maliye Bakanlığından izin alınması gerekmez....
DAVA: İl Mera Komisyonunca alınan mera tespit kararına itirazen iptali istemine, Birleşen dava ise Mera Komisyonunca alınan mera tahsis kararının iptali ve kesinleşmiş orman tahdidinde kaldıkları ve fiili durumlarında orman olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Bu süre içinde ilgili komisyonlar tarafından mera, yaylak ve kışlakların tespit ve tahdidi yapılarak, durum Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne intikal ettirilir) hükmü ile aynı maddenin 7. fıkrasındaki (komisyonlar, yukarıda belirlenen süre içinde mera tespit ve tahdit işlemlerini yapmadığı takdirde, bu işlemler 3402 Sayılı Kadastro Yasası hükümlerine göre kadastro komisyonlarınca gerçekleştirilir) hükmü karşısında, mera komisyonu tarafından tesbit ve tahdidi yapılarak Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne intikal ettirilen, ya da yasada öngörülen sürede komisyonca tesbit ve tahdidin yapılmaması nedeniyle bu işlemlerin arazi kadastro ekiplerince yapılarak kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlar hakkında 3402 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi uyarınca 30 günlük askı ilan süresi içinde açılan davalara bakma görevinin kadastro mahkemelerine ait olacağı, bunun dışında yani daha önce hiç kadastro yapılmayan, ya da genel arazi kadastro işlemi önceki yıllarda yapılıp kesinleşen yerlerde mera komisyonunun...
Dava konusu taşınmaz 1974 yılında “kıraç tarla” vasfıyla tahsisen tapuda davacı Hazine adına kaydedilmiş, mera tahsis çalışmaları sırasında mera kaynakları arasına alınarak tahsis edildiği anlaşılmaktadır. 4342 sayıl Mera Kanununun 9. maddesine 4916 sayılı yasanın 27. maddesi ile eklenen 7. fıkra ile; “Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetindeki arazilerin mera, yaylak veya kışlak olarak tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınır” hükmü getirilmiştir. Görüldüğü üzere, bu nitelikteki bir yerin 4342 sayılı Mera Kanununun 5.maddesinden yararlanılarak mera kaynakları arasına alınması anılan yasa hükmü uyarınca tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınmasına bağlıdır. Somut uyuşmazlıkta, değinilen biçimde işlem yapılmadığından dava konusu yerin mera kaynakları arasına alınması olanaklı değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MERA TESPİT KOMİSYONU KARARININ İPTALİ Dava, mera tespit komisyonu kararının iptali istemine ilişkin olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....