WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan incelemede; Taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında kal ve eski hale getirme talebi de varsa, dava konusu taşınmazda, niteliğine göre oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılıp, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümün bedeli bulunur ve taşınmazın eski hale getirme bedeli de tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, kal ve eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kal kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet kal ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden ve dava konusu taşınmazdan geçirilmiş olan su borularının güzergahı konusunda, fen bilirkişisinden alınan krokili raporlar arasındaki çelişki de giderilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması...

    - K A R A R - Dava, el atmanın önlenmesi, eski hale getirme, mümkün olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçeye, özellikle eski hale getirilmemesi nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı şirket vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, aleyhine temyiz olunan davacılar yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.480,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 17/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Meradan yararlanma hakkı olan köy ve belediyeler yoksun kaldıkları yararlanma nedeniyle haksız elatmanın kaldırılmasını, hayvanlarının yararlanamaması sebebiyle ot bedelini, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir. Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur. Somut olayda, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacıların meradan faydalandıkları için tahakkuk ettirilen tazminat nedeniyle borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığından hükmün onanması gerekmiştir....

        Mahkemece müdahalenin meni davasının ve ot bedeli talebinin reddine eski hale getirme bedelinin de kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarında 2007 parsel sayılı mera vasıflı taşınmaza davalının 205 m2 tecavüzü bulunduğu saptanmıştır. Mahkemece davacının dava tarihinden önce merayı işgale son verdiği kabul edilmişse de, mera parseli üzerinde halen yapı ve ağaçların mevcut bulunduğu davacının bu şekilde müdahalesinin devam ettiği anlaşıldığından, davalının vaki müdahalesinin men'ine davalıya ait yapı ve ağaçların kal'ine karar verilmesi gerekirken bu istemin reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ. Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 6.3.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Gerçek zararın giderilmesi ilkesi cerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Mahkemece dava konusu taşınmazın alınan bilirkişi raporuna göre hesaplanan eski hale getirme bedeline hükmedilmiş, zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değeri belirlenmemiştir. Oysa, zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değerinin de belirlenerek açıklanan yerleşik Daire uygulamamız kapsamında değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki meranın eski hale getirme bedelinin tahsili davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 19.06.2018 gün ve 2015/18220 Esas, 2018/4630 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl ve birleştirilen davalarda davacı Hazine vekili; davalıların sürmek ve ev yapmak suretiyle meraya elattıklarını ileri sürerek, elatılan yerlerin eski hale getirilmesi için gereken bedellerin elatma tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazları olduğunu, 64 parsel sayılı taşınmazın mera olduğunu bilmediklerini belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

              Hukuk Dairesi ESAS NO : 2015/12340 KARAR NO : 2016/3399 Y A R G I T A Y İ L A M I Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.12.2013 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme tazminatı istemlerine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini talep etmiştir Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü ile; dava konusu ... ada ....parsel sayılı taşınmaza fen bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor ve haritada gösterilen 89.260,43 m2' lik alanına davalı ......'...

                Bunlardan ilki taşınmaza yapılan elatmanın önlenmesi, diğeri ise taşınmaz niteliğinin bozulması nedeniyle eski hale getirme bedelinin tazminen tahsili istemine ilişkindir. Birinci istem hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, ikinci istemin ise yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hükmün tazminata hasren kurulan bölümü temyize konu edildiğinden, hükmü veren mahkemenin sıfatı da nazara alınarak 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 08.05.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Hukuk Dairesi’nin bozma kararında taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli eski hale getirme masrafından fazla ise; müdahalenin önlenmesine ve taşınmazın eski hale getirilmesine, eski hale getirme bedeli zemin bedelinden fazla ise el atılan bölümün bedeline hükmedilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, bozma kararı sonrasında alınan 24.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda eski hale getirme bedelinin 20.810,82 TL, zemin bedelinin 27.441,43 TL olarak tespit edildiğine göre; mahkemece müdahalenin önlenmesi ile eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken zemin bedeline hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında kal ve eski hale getirme talebi de varsa, arazi niteliğindeki taşınmaz bedelinin gelir metodu esas alınarak, yukarıda belirtildiği üzere oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılıp, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümün bedeli ile taşınmazın eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, kal ve eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kal kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet kal ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yasaya uygun olmayan şekilde tek bilirkişi tarafından düzenlenen ve yukarıda belirtilen hususları ihtiva etmeyen rapora göre eksik inceleme ile yasal...

                      UYAP Entegrasyonu