Somut olayda; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca İl Mera Komisyonu tarafından mera tesbit ve tahdit çalışmaları yapılmıştır. Dava, mera komisyonu tespit ve tahdit kararının iptali istemiyle 30 günlük askı ilânı süresi içinde açılmışsa da, mera komisyon kararının askı ilânından önce çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyde genel arazi kadastrosu yapılıp çekişmeli taşınmaz hakkındaki kadastro tespit tutanağı kesinleşmiştir. İl mera Komisyonunca yapılan bu işlemlere karşı yapılan itirazların inceleme ve sonuca bağlanması 4342 sayılı Mera Kanunun 13.maddesi gereğince genel mahkemelerin görevi içindedir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi zorunludur. Hal böyle olunca; mahkemece, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır....
Valiliği ve dahili davalı Hazineyi hasım göstererek Mera Tespit Komisyonu Kararının iptali istemi ile dava açmış, bu davanın eldeki dava ile birleştirilmesine karar verildikten sonra mahkemece davacı Hazinenin davasından yasa gereği vazgeçmiş sayılmasına, birleşen 2009/587 Esas sayılı davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, asıl davanın davacısı ve birleşen davanın davalılarından Hazine vekili, Belediye Başkanlığı ve davalılar temyiz etmiştir. Davacı ... kadastro işlemi sonucu özel mülk olarak belirlenen dava konusu taşınmazın yayla yeri olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Yargılama devam ederken Mera Tespit Komisyonu aynı yeri yayla olarak tespit ederek ... Belediyesine tahsis kararı almıştır. 4342 sayılı Mera Kanununun 6. maddesine göre; mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı çalışan teknik ekiplerdir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile çekişmeli parselin (B) ile gösterilen 33491,32 m2'lik ve (C) ile gösterilen 28693,98 m2’lik kısımlarına ilişkin mera komisyon kararının iptali ile bu kısımların orman vasfı ile Hazine adına; (A) ile gösterilen 30414,70 m2’lik kısmına ilişkin davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı ... ile davalı Hazine ve İl Mera Tahsis Komisyonu tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, mera tahsis komisyon kararının iptali ve tapu iptali tescil davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Kurfalı Köyünde ilk orman tahdidi 1944 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılmıştır....
Belediye Başkanlığını davalı olarak göstererek Mera Tespit Komisyonu Kararının iptali istemi ile dava açmış, bu davanın eldeki dava ile birleştirilmesine karar verildikten sonra mahkemece davacı Hazinenin davasından yasa gereği vazgeçmiş sayılmasına, asli müdahil Orman İdaresinin davasının kabulüne, birleşen 2009/552 Esas sayılı davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, asıl davanın davacısı ve birleşen davanın davalılarından Hazine vekili temyiz etmiştir. Davacı Hazine kadastro işlemi sonucu özel mülk olarak belirlenen dava konusu taşınmazın yayla yeri olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Yargılama devam ederken Mera Tespit Komisyonu aynı yeri yayla olarak tespit ederek ... Belediyesine tahsis kararı almıştır. 4342 sayılı Mera Kanununun 6. maddesine göre; mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı çalışan teknik ekiplerdir....
Ancak, mahkemece, taşınmazların 1955 yılında yapılan kadastro sırasında mera olarak sınırlandırılarak özel sicile kaydedildiği ve 2010 yılında mera komisyonu tarafından mera olarak tahsis edildiği halde kararda mera komisyon kararının iptaline karar verilmemesi ve mera kaydının iptali yerine mera olan vasfının iptaline karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının 1. paragrafında yer alan "sayılı" kelimesinden sonra gelen “taşınmazların mera olan vasfının iptali” ifadesi kaldırılarak, yerine “taşınmazlara ilişkin mera komisyonu tarafından yapılan mera tesbit ve tahdit çalışmaları ile tahsis çalışmalarının iptaline ve taşınmazların mera olan kaydının iptali” ifadesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.'...
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parsel sayılı taşınmazın mera kadastro tespit komisyonu tarafından 4342 sayılı Kanun kapsamında orman sınırları dışına çıkarılarak mera olarak tespit ve tescil işleminin iptali ile 2139 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 11/4. maddesi gereğince orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairenin 20/05/2013 tarih ve 2012/10594 – 2013/5860 E-K sayılı kararıyla “dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca İl Mera Komisyonu tarafından mera tespit ve tahdit çalışmaları yapılmıştır. Dava, mera komisyonu tespit ve tahdit kararının iptali istemiyle 30 günlük askî ilânı süresi içinde açılmışsa da, mera komisyon kararının askı ilânından önce çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyde genel arazi kadastrosu yapılıp çekişmeli taşınmaz hakkındaki kadastro tespit tutanağı kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Dava konusu ham toprak vasfıyla tespit edilen 127 ada 168 parselin, Nevşehir İl Mera Komisyonu Başkanlığının 25.07.2008 tarih ve 338 sayılı kararıyla 4342 sayılı Mera Kanununun 5/b.maddesine göre Kozluca Köyü Tüzel Kişiliğine mera olarak tahsis edildiği bildirilmiştir. Nizalı parsele ilişkin tahsis kararının kesinleşip, kesinleşmediğinin Nevşehir İl Mera Komisyonu Başkanlığından sorulması, kesinleşmişse ilgili kesinleşmeyi gösteren belgelerin getirtilerek dosya arasına konulması; ayrıca mera siciline tescil edildiği takdirde Tapu Sicil Müdürlüğünden niza konusu parsele ait mera kaydının istenerek dosyaya eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın geri çevrilmek suretiyle mahal mahkemesine İADESİNE, 26.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Burada öncelikle belirtilmesi gereken husus 4342 sayılı Mera Kanununda mahkemelere şekli denetim yetkisi verilmediği, mera komisyonu kararlarının yargı yerinde çekişmenin esası yönünden incelenebileceği sorunudur. Kaldı ki, mahkeme bir yandan mera komisyonunun şekil yöntemine uygun karar almadığını vurgularken bunun gerekçelerini karar yerinde göstermemiştir. Çekişmenin esasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Uyuşmazlık konusu 103/111, 103/107 ve 106/49 parsel sayılı taşınmazlar 2.11.2005 tarih ve 385 numaralı mera komisyonu kararı ile mera kaynakları arasına alınarak davalı ... adına tahsis edilmiştir. İptali istenen mera komisyonu kararı budur. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden anılan parsellerin tapuda arsa vasfı ile Hazinenin özel mülkü olarak kayıtlı bulunduğu, kayıtların iptali hakkında bir dava açılmadığı anlaşılmaktadır....
Burada öncelikle belirtilmesi gereken husus 4342 sayılı Mera Kanununda mahkemelere şekli denetim yetkisi verilmediği, mera komisyonu kararlarının yargı yerinde çekişmenin esası yönünden incelenebileceği sorunudur. Kaldı ki, mahkeme bir yandan mera komisyonunun şekil yöntemine uygun karar almadığını vurgularken bunun gerekçelerini karar yerinde göstermemiştir. Çekişmenin esasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Uyuşmazlık konusu 101/20 parsel sayılı taşınmaz 2.11.2005 tarih ve 385 numaralı mera komisyonu kararı ile mera kaynakları arasına alınarak davalı ... adına tahsis edilmiştir. İptali istenen mera komisyonu kararı budur. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden anılan parselin tapuda arsa vasfı ile Hazinenin özel mülkü olarak kayıtlı bulunduğu, kayıtların iptali hakkında bir dava açılmadığı anlaşılmaktadır....
Somut olayda; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca İl Mera Komisyonu tarafından mera tespit ve tahdit çalışmaları yapılmıştır. Dava, mera komisyonu tespit ve tahdit kararının iptali istemiyle 30 günlük askı ilânı süresi içinde açılmışsa da, Mera Komisyon kararının askı ilânından önce çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyde genel arazi kadastrosu yapılıp çekişmeli taşınmaz hakkındaki kadastro tespit tutanağı kesinleşmiştir. İl Mera Komisyonunca yapılan bu işlemlere karşı yapılan itirazların inceleme ve sonuca bağlanması 4342 sayılı Mera Kanunun 13. maddesi gereğince genel mahkemelerin görevi içindedir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi zorunludur. Hal böyle olunca; mahkemece, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır....