"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mer'a komisyon kararının iptali ve tescil ... ve ... ile Ilıkaynak Köyü Tüzel Kişiliği, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, dahili davalı ... aralarındaki mer'a komisyon kararının iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ......
Somut olayda; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca İl Mera Komisyonu tarafından mera tespit ve tahdit çalışmaları yapılmıştır. Dava, mera komisyonu tespit ve tahdit kararının iptali istemiyle 30 günlük askı ilânı süresi içinde açılmışsa da, mera komisyon kararının askı ilânından önce çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyde genel arazi kadastrosu yapılıp çekişmeli taşınmaz hakkındaki kadastro tesbit tutanağı kesinleşmiştir. İl Mera Komisyonunca yapılan bu işlemlere karşı yapılan itirazların inceleme ve sonuca bağlanması 4342 sayılı Mera Kanunun 13. maddesi gereğince genel mahkemelerin görevi içindedir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi zorunludur. Hal böyle olunca; mahkemece, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacılar tarafından, davalı aleyhine 17.01.2011 gününde verilen dilekçe ile mera tespit komisyonu kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ..., ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera tespit komisyonu kararının iptali isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ... Valiliğinin davalı sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, ... ve muhtarlık yanında yer alan ..., ... ve ... tarafından ... Valiliğine karşı açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera tahsisinin iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili tarafından, davalılar alehine verilen dilekçe ile yörede 1955 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmaları sırasında 120.500 m2 yüzölçümündeki 1033 parselin mera olarak sınırlandırıldığını, 4342 Sayılı Mera Yasasının genel hükümlerine göre oluşturulan mera komisyonu tarafından mera olarak tespit edildiğini; ancak, çekişmeli taşınmazın orman niteliğinde olduğu belirtilerek mera komisyon kararının iptali ile çekişmeli taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tescilini talep etmiştir. ... Kadastro Mahkemesince verilen görevsizlik kararının Yargıtay 20. Hukuk Dairesince onanması üzerine ......
Köyü, ... parsel sayılı taşınmazın mera kadastro tespit komisyonu tarafından 4342 sayılı Kanun kapsamında orman sınırları dışına çıkarılarak mera olarak tespit ve tescil işleminin iptali ile ... parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 11/4. maddesi gereğince orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerinde hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/05/2013 gün ve 2012/10460-5857 sayılı ilâmıyla “Mera Kanunun 13/4. maddesi gereğince yaptığı ilân ya da tebliğ üzerine 30 günlük süre içinde açılacak davalara bakma görevi, Mera Kanununun 13/5. maddesi hükümlerine göre asliye hukuk mahkemesine aittir. Somut olayda; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca İl Mera Komisyonu tarafından mera tesbit ve tahdit çalışmaları yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.8.2006 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.4.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera komisyonu tahsis kararının iptali istemiyle açılmıştır. Mahkemece dava reddedilmiştir. Hüküm davacı Hazine temyiz etmiştir. Dava konusu taşınmazların tapulama tespiti 2003 yılında yapılmış ve taşınmazlar hali arazi niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera tahsis komisyon kararının iptali ile tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve mera tahsis komisyonu tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Yörede 1958 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında çekişmeli ... Köyü 711 parsel sayılı 42400 m2 yüzölçümündeki ve 710 parsel sayılı 4375 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar mera niteliği ile ... Köyü Tüzelkişiliği adına tespit edilmiş olup, İzmir İl Mera Tahsis Komisyonunun 13.02.2004 tarih 225 sayılı kararı ile mera olarak tahsis edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile mera tahsis komisyonun kararının kaldırılmasını ve taşınmazların orman vasfı ile Hazine adına tescili talebi ile dava açmıştır....
İli Müdürlüğünün 24/10/2002 tarihli 114 sayılı yazısı ekindeki bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamından dava konusu yerde mera komisyonu tarafından mera tahdit ve tespit işlemlerinin yapıldığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde daha önce yapılmış arazi kadastro çalışması bulunmadığı, mera komisyonun tespit tahdit işlemlerinin Mera Kanununun 13. maddesinde “komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilân süresi ve tebligatı süresi gerektiren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesine dava açılabilir” hükmünün yer aldığı, buna göre mera komisyonu tarafından tespit ve tahdidi yapılarak Kadastro Genel Müdürlüğüne intikal ettirilen ya da kanunda öngörülen sürede komisyonca tespit ve tahdidin yapılmaması nedeniyle bu işlemlerin arazi kadastro ekiplerince yapılarak kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 11/1. maddesi uyarınca 30 günlük askı ilân süresi içinde açılan davalara...
Müdürlüğüne yazılan yazılara "ilgili yerde tahsis çalışmalarının devam ettiği", "Dulköy Mahallesi 103 ada 73 parsel sayılı taşınmazın 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamındaki mera, yaylak, kışlak, otlak ve umuma ait çayır alanlarından olmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında mera dışında bırakıldığı", "mera alanı tespit çalışmaları 13.04.2005 tarihinde tamamlanmış ise de, kadastro tespit askılarının incelenmesi neticesinde 2 nolu Mera Tespit Dosyasına uyulmadığı anlaşıldığından, 19.09.2007 tarihinde dava açılması için mal müdürlüğüne bildirimde bulunulmuştur" şeklinde cevapların verildiği görülmüştür. Bu kez mahkemece tekrar davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı ... temsilcisi temyiz etmiştir. Bozmaya uyulmakla birlikte bozma kararı gereği yerine getirilmemiştir. Mera tahdit ve tespit çalışmalarının tamamlandığı İl ... Müdürlüğünce bildirilmiş ise de, bu durum Mera Komisyonu çalışmalarının kesinleştiğini göstermemektedir....
Somut olayda; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca İl Mera Komisyonu tarafından mera tesbit ve tahdit çalışmaları yapılmıştır. Dava, mera komisyonu tespit ve tahdit kararının iptali istemiyle 30 günlük askı ilânı süresi içinde açılmışsa da, mera komisyon kararının askı ilânından önce çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyde genel arazi kadastrosu yapılıp çekişmeli taşınmaz hakkındaki kadastro tespit tutanağı kesinleşmiştir. İl mera Komisyonunca yapılan bu işlemlere karşı yapılan itirazların inceleme ve sonuca bağlanması 4342 sayılı Mera Kanunun 13.maddesi gereğince genel mahkemelerin görevi içindedir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi zorunludur. Hal böyle olunca; mahkemece, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır....